3. CANLANDIRANLAR KISA FİLM YARIŞMASI JÜRİSİ AÇIKLANDI

7-9 Kasım tarihlerinde yedincisi düzenlenecek olan Canlandıranlar Uluslararası Film Festivali bu yıl kadın canlandırmacıları odağa alıyor ve “Kadınlar Canlandırır” teması ile yola çıkıyor. Sinema alanının başarılı kadınları ise Festivalin yarışma jürisini oluşuyor. 2019 yılının jüri üyeleri Ayşe Ünal, Feride Çetin, İpek Torun, Ramize Erer ve Sevinç Baloğlu.

Ayşe Ünal reklam filminlerinin yanı sıra uzun metrajlı Kötü Kedi Şerafettin filminin yönetmenlerinden biridir. Oyuncu Feride Çetin 2 Genç Kız, Güzel Günler Göreceğiz, Hatırla Sevgili, Aşk ve Ceza gibi yapımlarda yer almış, yapımı sürmekte olan Kim Mihri belgeselinde animasyon Mihri karakteri için referans oyunculuk yapmıştır. Bahçeşehir Üniversitesi, İletişim Tasarımı Bölümü’nde bölüm başkanı İpek Torun tipografi, hareketli grafik ve kinetik tipografi dersleri vermektedir. Gırdır’dan Radikal’e ve Bayan Yanı’na kadar bir çok yayında karikatüristlik yapan Ramize Erer Kötü Kız adlı çizgi serisi ile tanınır. Sevinç Baloğlu Altın Portakal Ödüllü ‘Kula’da Üç Gün’ belgeselinin senaryo yazarı ve yönetmen yardımcısıdır.

3. Canlandıranlar Kısa Film Yarışması için başvuruları 18 Ekim Cuma gününe kadar devam etmektedir. 2017 yılı ve sonrasında üretilmiş tüm canlandırma filmlerine açıktır.

Başvuru koşulları ve yarışma hakkında daha detaylı bilgiye aşağıdaki linkten ulaşılabilir.
canlandiranlar.com

PAYLAŞIM
Önceki İçerikKeşfedilmemiş Çocuklar
Sonraki İçerikAntalya Altın Portakal Ulusal Yarışma’nın kısa ve belgesel filmleri belli oldu!
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan