Zülfi Livaneli: Kadın Cinayetleriyle Mücadele Edelim

0

Zülfü Livaneli ile Sevdalım Hayat ekibi Kerki Solfej ile birlikte bu yaz Bodrum’daki üçüncü ve son konserini verdi. Yoğun istek üzerine üçüncü kez Bodrum Antik Tiyatro’da sahneye çıkan Sevdalım Hayat ekibi, sadece müzik dinletisi yaşatmakla kalmadı, çok güzel mesajlar da verdi.

Rengim Gökmen’in yönettiği Livaneli Filarmoni Orkestrası eşliğinde Zülfü Livaneli şarkılarını seslendiren Teyfik Rodos, Zeynep Halvaşi ve Görkem Ezgi Yıldırım, açıkhavada yeniden unutulmaz bir akşama imza attılar.

ZÜLFÜ LİVANELİ İLE MARİO FRANGOULİS’TEN KARDEŞİN DUYMAZ PERFORMANSI

Zülfü Livaneli’yi Bodrum’da dinlemeye gelenler arasında Yunanistan’daki opera sanatçısı Mario Frangoulis’de vardı. Zülfü Livaneli’nin “Bugün çok değerli sanatçı arkadaşlarımdan biri büyük opera sanatçısı Mario Frangoulis burada” diyerek dostunu sahneye davet etti. İkili birlikte ‘Kardeşin Duymaz’ parçasını seslendirdi. Mario Frangoulis ise, “Zülfü Livaneli bir dünya sanatçısıdır. Ona sahip olduğu için Türk insanını çok şanslı buluyorum” diyere Livaneli’ye olan hayranlığı ve sevgisini dile getirdi.

EMİNE BULUT ANILDI

Çocuğunun gözleri önünde katledilerek yaşamını yitiren Emine Bulut’da Borum’da anıldı. Zülfü Livaneli, “Şimdi sizlere çok hüzünlü bir konudan bahsedeceğim. Maalesef hepimiz bu durumun sorumluları arasında yer alıyoruz. Bugün çok acı bir haberle uyandık. Emine Bulut gibi genç bir kardeşimizi, genç bir kadını çocuğunun gözleri önünden katlettiler. Bu yıl katledilen 211.kadındı Emine Bulut. Bu durum artık inanılmaz bir vahşete dönüştü, bir salgın hastalık gibi bir takım erkekler kadınları dövüyor bir de sonunda öldürüyor bunu kendilerine hak olarak görüyorlar. Biz buna toplum olarak karşı çıkmalıyız ve insanları kültür olarak eğitmeliyiz. Çocuklarımıza erkeklerin kadınlardan üstün olmadığını öğretmeliyiz. Lütfen oğullarınıza sen erkeksin, sen her şeyi yapabilirsin demeyin. Ben töre cinayetlerine, kadının ezilmesine karşı hem millet meclisinde önergelerle hem romanlarımla hem filmlerle hep mücadele ettim” sözleriyle açık havadaki konuklarından büyük alkış aldı.

Bodrum Antik Tiyatro’da Livaneli’yi dinlemeye gelenler arasında emekli paşa, eski Fenerbahçe yöneticisi Atilla Kıyat’ın oğlu Özgür Kıyat’da vardı. Zülfü Livaneli’nin sahneye davet ettiği Özgür Kıyat Livaneli ile birlikte ‘Yiğidim Aslanım’ şarkısını seslendirdi.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikUĞUR YÜCEL BU KEZ DATÇA’DA GÜLDÜRDÜ
Sonraki İçerikCep Herkülü Naim Süleymanoğlu Filminde Sürpriz
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan