Kader Can:Bir Repçinin Askerlik Anıları/Röportaj

0

BAM Tiyatro ‘Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin’den sonra repertuarına yeni bir oyun ekledi. Kayıp giden milyonlarca yetenekli çocuktan biri olan ‘Kader Can’ın sıradan yaşam hikayesini derin çizgilerle sahneye taşıyor.

 

Murat Mahmut Yazıcıoğlu’nun yazıp yönettiği oyunda, ‘Yalnız Batı’,Kurabiye Evi’, ‘Kayıp’ ‘ Mutluyduk Belki Bugüne Kadar’ oyunlarındaki başarısı ile tanıdığımız Deniz Karaoğlu rol alıyor. Bir rap yıldızı olma hayalleri ile yanıp tutuşan ‘Can’ın askerliği süresince hayallerinin gereceğe dönüşünün öyküsü ele alınıyor.

Özgün müzikleri, içselleştirebileceğiniz anlatımı ve Deniz Karaoğlu’nun eşine az rastlanılabilecek performansı ile  sezonun mutlaka görülmesi gereken oyunlardan biri.

Kader Can-1 Röportaj izle

 

”Babalar ölür,sonra çocukları… Bulut ölür, yağmur olur, insan ölür, toprak olur,rüzgar eser,kaya olur… Bundan da çok güzel rap olur.”

Kader Can’ın 12 aylık askerlik hikayesi,biraz öncesi,biraz da sonrası… Kendi kabuğuyla geçen bir ömür,koşullar,yollar,postallar ve annesi…

Biraz savaş,biraz aşk, tek nefes, tek perde, Kader Can’ın hikayesi kılçıksız sahnede.

Yazan/Yöneten: Murat Mahmutyazıcıoğlu

Oynayan: Deniz Karaoğlu

Yönetmen Yardımcısı: Sevda Deniz Karali

Hareket Düzeni: Gizem Bilgen

Müzik: Ah Kosmos

Işık: Utku Kara

Kostüm/Dekor/Görsel Danışman:Erdi Eralp Uğur

Afiş: Çağlar Bıyıkoğlu

Fotoğraflar: Berkant Demirbek

Proje Asistanı: Selim Özden Karadana

 

Yapım Desteği: Kadıköy Theatron

 

Tek perde

Süre:Yaklaşık 90 dakika

 

”Kader Can ” Programı

 

2 Şubat

3 Şubat

8 Şubat

9 Şubat

16 Şubat Kadıköy Boa Sahne ( Açılış Oyunu )

17 Şubat

22 Şubat

5-12-19-26 Ocak 20.00 Kadıköy Theatron

13-20 Ocak Pazar 17.00 Toy İstanbul

PAYLAŞIM
Önceki İçerikÇİÇERO Filminin Galası Yapıldı
Sonraki İçerikTürkiye’de İlk Kez Sahnelenen ‘Don Kişot Operası’
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan