Bekir Aksoy, Çiçek Dilligil, Mert Asutay ve Yasemin Hadivent’in rol aldığı “Bavul” oyunun galası gerçekleşti. Oyunun uyarlayan ve yönetmeni Levent Tülek düzenlenen gecede yaptığı konuşmasında “Herkesin Gülmeye, eğlenmeye  ihtiyacı var. ülkemizin Ana Akım Tiyatro Oyunlarına ihtiyaçları var”  Böylece tiyatro kulislerinde ‘ Ana Akım Tiyatro Oyunu’ kavramı üzerine bir tartışma da başlamış oldu.

Ana akım tiyatro ne demektir?

Hangi tiyatrolar ana akım oyunlar çıkarıyor? Bir oyunun ana akım bir oyun olması için nasıl bir özelliğinin olması gerekir?  sorular sorulmaya başlandı. Sizlerde düşüncelerinizi bu haberin altına yorum olarak ekleyebilirsiniz.

Sam Bobrick’in metninden uyarlanan oyun kadın erkek ilişkilerine absürt bir gönderme yapıyor. Evlilik danışmanın yer yer oyuna dahil edilmesi ile oyun seyirci ile interaktif bir hale geliyor. 

 

Yapımcılığını Karart Kültür Sanat tarafından Osman Genç’in üstlendiği “Bavul” gerek içeriği gerek teknik ve yöntem olarak da anadoluda herkesin izleyebileceği bir formata dönüştürülmüş.  Herkese ulaşabilecek popüler bir konu üzerinden derinleşmeden giden ‘Bavul’da  sadece seyircinin gülüp eğlenmesi hedeflenilmiş. Nitekim oyunun yönetmeni Levent Tülek’te konuşmasında “gülmeye eğlenmeye ihtiyacımız var” sözleri ile oyunun sahnelenme amacını belirtmiş. İzleyen arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanı Rıdvan Duran, Nevra Serezli, Ece Vahapoğlu, Deniz Arcak, Gökhan Türkmen, Şennur Nogaylar, Uğurkan Erez, Ayşe Erbulak, Olcayta Ahmet Tuğsuz ve çok sayıda basın mensubu katıldı.

Gala öncesinde konuşan oyunun yönetmeni Levent Tülek, böyle bir ekiple ve ustalarla çalışmaktan duyduğu mutluluğu dile getirirken oyun hakkında şunları söyledi: ‘Oyun, insan ilişkilerini, aşkları, sevgileri, yalnızlıkları doğru insan-yanlış insan tartışmasını ve günümüz insanının mutluluktan ne anladığını esprili ve renkli bir biçimde anlatan çılgın, delidolu bir oyun.’

PAYLAŞIM
Önceki İçerik“Alis Yıldızların Altında” MDTistanbul’da
Sonraki İçerikBOZKURT GÜVENÇ HOCAMIZ, ANTROPOLOJİ  ve BİR ANI…..
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan