Beş gün boyunca birbirinden değerli ulusal ve uluslararası sanatçıyı konuk eden 14. Bodrum Müzik Festivali; bu yıl 16 konser, 2 sergi ve 2 rehberli tur ile yaklaşık 20 bin kişiyi ağırladı. Festival kapsamında, kurulumunda 400 kişinin görev aldığı ve 9 gün süren 5 farklı sahnede, 209 müzisyen, toplam 16 saat 21 dakika boyunda dinleyicilere unutulmaz bir müzik şöleni yaşattı.

Festivalin Onur Ödülü ise bu yıl dünyaca ünlü piyanistimiz Gülsin Onay’a verildi. Onay, festival kapsamında film yönetmeni Murathan Özbek’le birlikte “Yolda” adlı çok disiplinli proje ile sanatseverlerin karşısına çıktı. Onay’ın piyanodaki hayal gücünü Murathan Özbek’in vizörüyle buluşturan proje izleyicilere eşsiz bir konser deneyimi yaşattı.

Doğuş Grubu kurucu destekçiliğinin yanı sıra, DenizBank’ın desteği, Turkcell’in ana sahne sponsorluğu, Audi ve D-Marin’in katkılarıyla düzenlenen 14. Bodrum Müzik Festivali sona erdi. Bir marinada başlayıp Türkiye’nin sayılı açık hava festivallerinden biri olan Bodrum Müzik Festivali, uluslararası platformlarda da rağbet gören Klasik Müzik Festivalleri arasında yerini almak için emin adımlarla ilerliyor. Beş gün boyunca birbirinden değerli ulusal ve uluslararası sanatçıyı konuk eden Festival; bu yıl 16 konser, 2 sergi ve 2 rehberli tur ile yaklaşık 20 bin kişiyi ağırladı. Festival kapsamında, 209 müzisyen toplam 16 saat 21 dakika boyunda dinleyicilere unutulmaz bir müzik şöleni yaşattı. Sabah erken saatlerde başlayıp geceye kadar devam eden konserler 400 kişi tarafından 9 günde kurulan 5 farklı sahnede gerçekleştirildi.

14. Bodrum Müzik Festivali’nin bu yılki Onur Ödülü ise dünyaca ünlü piyanistimiz Gülsin Onay’a verildi. Gülsin Onay, festival kapsamında film yönetmeni Murathan Özbek ile gerçekleştirdiği ortak projesi “Yolda” ile izleyicilerle buluştu. İstanbul Müzik Festivali ve Bodrum Müzik Festivali işbirliğinde hayata geçen “Yolda” projesi; Gülsin Onay’ın piyanodaki hayal gücü, yüksek ve zekice yorumlarını Murathan Özbek’in duyarlı kamerasıyla buluşturarak sinema ve müzik dallarını bir araya getirdi. D-Marin Turgutreis’te gerçekleşen konserde Gülsin Onay, Busoni’den Brahms’a, Liszt’ten Beethoven, Ravel, Schubert, Chopin ve Bach’a uzanan geniş repertuvarıyla müzikseverleri bir kez daha kendine hayran bıraktı.

Veriko Tchumburidze, Camille Thomas ve Gülru Ensari ilk kez aynı sahnede

Festival kapsamındaki Günbatımı Konserleri’nin sonuncusunda ise, her geçen gün yıldızları daha da parlayan Veriko Tchumburidze, genç neslin dikkat çeken viyolonsel sanatçısı, ECHO Klasik ödüllü Camille Thomas ve Gülru Ensari’nin Schubert ve Mendelssohn yorumları büyük beğeni topladı. Başarılı sanatçılar, Bodrum Müzik Festivali için ilk kez aynı sahneyi paylaştı.

Festivalde Kuzey rüzgârı: Víkingur Ólafsson

Bodrum Müzik Festivali’nin bu yılki son konseri ise The Marmara Bodrum’un mekan sponsorluğunda “İzlanda’nın Glenn Gould’u” olarak nitelendirilen piyanist Víkingur Ólafsson ile gerçekleşti. Ólafsson, 20. yüzyılın en çok tanınan ve konuşulan bestecisi Philip Glass’ın 80. yaşı için Deutsche Grammophon’dan çıkan Philip Glass: Piano Works albümünden bir seçkiyle, The Marmara Bodrum’da müzikseverlere unutulmaz bir deneyim yaşattı.

Festival, sanatın farklı dallarıyla renklendi

Festival’de Doğuş Grubu’nun; 900’ü aşkın üniversite öğrencisinin çalışmalarına alan yaratan sosyal sorumluluk projesi “Sanata Bi Yer” platformuna ait işlerden bir seçki D-Marin Turgutreis Marina Turkcell Sahnesi’nde sergilendi.

Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi koleksiyonundan farklı dönemlere ait Bodrum temalı bir fotoğraf seçkisi de yine festival kapsamında The Marmara Bodrum’da 30 Eylül’e kadar sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.

Festivalde “Sinemada Müzik” gösterimleri

Festivalde ayrıca, “Sinemada Müzik” programı başlığı altında dünyaca ünlü müzisyenler ile ilgili ve hayatlarını anlatan film, belgesellerden oluşan bir seçki de izleyicilerle buluştu. Program kapsamında “Güz Sonatı” filmi, D-Marin Turgutreis’te bulunan Cinemarine’de gösterildi.

Bilet gelirleri Tohum Otizm Vakfı’na

Tüm bilet gelirleri Tohum Otizm Vakfı ve Bodrum Sağlık Vakfı’na bağışlanan festivalde bu sene Gülsin Onay konserinin gelirleri ise Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali’ne aktarılacak.

PAYLAŞIM
Önceki İçerik“İKİ İYİ ÇOCUK” 24 AĞUSTOS’TA VİZYONDA!
Sonraki İçerikİSMAİL SAYMAZ, MÜJDEYİ DUYUNCA SUNUCUYU ÖPTÜ
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan