Ana Katz Kısa Film Festivali’nde

0

19 – 29 Mart 2018 tarihleri arasında 38 ülkeden 104 kısa, 3 uzun filmi izleyiciyle buluşturacak olan 14. Akbank Kısa Film Festivali, sinema dünyasından pek çok ünlü konuğu da ağırlayacak.

Festival’in DENEYİMLER bölümünün konuğu bu yıl, Arjantinli auteur sanatçı Ana Katz. Oyuncu, yönetmen, yapımcı ve senarist olan Ana Katz’ın Cannes Film Festivali Belirli Bakış Bölümü’nde gösterilen, başrolünde oynadığı ve yönettiği uzun metraj filmi Sahipsiz Sevgili (A Stray Girlfriend) 19 Mart Pazartesi saat 20.30’da izleyici ile buluşacak. Ana Katz’ın yönettiği Veda, Keşke Rüzgar Esse, Panter, Mereng, Lisenin Son Günü isimli beş kısa film ise 24 Mart Cumartesi günü saat: 13.00’de izlenebilecek.

Ana Katz24 Mart Cumartesi günü saat: 18.30’da Akbank Sanat’ta gerçekleştireceği masterclass ile deneyimlerini festival takipçileriyle paylaşacak.

Yurt içi ve yurt dışından geniş katılımlı atölye çalışmaları ve söyleşileriyle 10 gün boyuncasinemaseverlere keyifle izleyecekleri bir program sunacak olan 14. Akbank Kısa Film Festivali hakkında www.akbankkisafilmfestivali.com ve www.akbanksanat.com adresleri ziyaret edebilirsiniz.

Ana Katz hakkında

Ana Katz 1975 yılında Buenos Aires’te doğdu. Sinema Üniversitesi, Universidad del Cine’de Film ve Sinema bölümlerini bitirdi ve Julio Chávez, Elena Tritek ve Ricardo Bartís’den oyunculuk dersleri aldı. Senaryosunu yazıp yönettiği ve oyuncuları arasında da yer aldığı ilk filmi Musical Chairs prömiyerini 2002’de San Sebastian Film Festivali’nde yaptı ve Jüri Özel Ödülü’nün sahibi oldu. Film, Latin Amerika’nın en prestijli ödüllerinden olan Casa de las Américas Ödülü ve Toulouse Latin Amerika Film Festivali En İyi Yönetmen ödüllerin sahibi oldu. Ana Katz, El juego de la silla, Lucro cesante ve Pangea isimli tiyatro oyunlarını yazdı. Juan Pablo Rebella, Pablo Sztoll’un Cannes Film Festivali’nde FIPRESCI ödülü kazanan Whisky filmi, Liliana Paolinelli’nin Lengua materna filmi ve Gustavo Garzón’un Por un tiempo filmi dahil olmak üzere bir çok ödüllü sinema filmi ve tiyatro oyununda rol aldı. Yazıp yönettiği ve başrolünü üstlendiği ikinci filmi A Stray Girlfriend prömiyerini Cannes Film Festivali’nin Belirli Bir Bakış bölümünde gerçekleştirdi. San Sebastian Film Festivali’nden Film in Progress Ödülü kazandı. Aynı zamanda Lima Bağımsız Filmler Festivali’nden En İyi Kadın Oyuncu ve Havana Film Festivali’nden FIPRESCI ödüllerinin sahibi oldu. Kariyerinin ilk yıllarında yazıp yönettiği kısa filmleri bulunmaktadır. KyS Films yapımı üçüncü uzun metraj filmi The Marziano’s Family 2011 yılında San Sebastian Film Festivali’nde prömiyer yaptı. Daniella Saba’nın Fransa, Brezilya ortak yapımı olan O que fica kısa filminde rol aldı. Katz, uzun yıllar Felhner Films bünyesinde çalıştı. Laura Huberman ile birlikte Laura Cine Producer’ı kurdu. Fundación Sagai desteğiyle Índice de Actores isimli projesini hayata geçirdi, Arjantinli aktörlerin ve aktrislerin portrelerini bulunduran www.indicedeactores.com.ar sitesini kurdu. 2014 yılında Julieta Zylberberg ile beraber oynadığı dördüncü filmi My Friend from the Park’ı çekti. Film Sundance Film Festivali’nde En İyi Senaryo Ödülü ve Jüri Özel Ödülü başta olmak üzere bir çok ödülün sahibi oldu. Paco León’un İspanyol uzun metraj filmi Kiki’de rol aldı. Senaryosu Arjantin Ulusal Sinema Enstitüsü’nden ödül kazanan, çekimleri Brezilya’da gerçekleşen, yönetmenliğini yaptığı son filmi Sueño Florianópolis şu an post prodüksiyon aşamasındadır.

www.akbanksanat.com

PAYLAŞIM
Önceki İçerikMüzik Festivali Sonar festivali’nde
Sonraki İçerikAŞIK VEYSEL, VEFATININ 45. YILINDA ANILIYOR
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan