Cüneyt Arkın: Keşke daha az film çekseydim

0

Yeşilçam’ın efsane ismi, Türk sinemasının Malkoçoğlu Cüneyt Arkın, Üsküdar Belediyesi tarafından Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen söyleşide sevenleriyle buluştu. Değerli sanatçı, yoğun ilgi gösteren hayranlarını sempatik tavırları ve esprileriyle gülmekten kırdı geçirdi.

 

Yeşilçam sinemasının güçlüklerini de anlatan Arkın, “Benim kuşağım parayı ve şöhreti bilmedi. Öyle han, hamam, havuzlu evler, yalılar alacak kadar para kazanmadık. Karakter oyuncularının çoğu darülacezede, yaşlılar yurdunda öldü. Kimsesiz, Taksim’de, parklarda yattılar orada öldüler” dedi. Efsane oyuncu günümüz oyuncularından da en çok Kenan İmirzalıoğlu’nu beğendiğini söyledi.

Üsküdar Belediyesi Yeşilçam’ın efsane isimlerini Üsküdarlılarla buluşturmaya devam ediyor. Üsküdar belediyesinin düzenlediği ‘Pelin Çift ile Yeşilçam Söyleşileri’ programının dördüncü konuğu Türk sinemasının en önemli oyuncularından Cüneyt Arkın oldu. Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen ve Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’in de yer aldığı programa 7’den 70’e tüm Cüneyt Arkın hayranları katıldı.

“Benim kuşağım parayı ve şöhreti bilmedi”

Çok sayıda hayranına Yeşilçam anılarını anlatan Cüneyt Arkın, geçmişte oyuncuların zor şartlarda çalıştığını büyük paralar kazanamadığını söyledi:

“Benim kuşağım parayı ve şöhreti bilmedi arkadaşlar. Hüseyin Peyda’yı, Erol Taş’ı hatta Eşref Kolçak’ı ve Fikret Hakan’ı öyle han, hamam, havuzlu evler, yalılar alacak kadar para kazanmadık. Ama ben buna hiçbir zaman yanmam. Ben asıl karakter oyunculara yanarım. Onların çoğu darülacezede, yaşlılar yurdunda öldü. Kimsesiz, Taksim’de, parklarda yattılar orada öldüler. Karakter oyuncular olmadan Türkiye’de Türk filmi çekilmezdi” dedi.

“Keşke daha az film çekseydim”

Film setlerinde gece gündüz çalıştığını söyleyen Cüneyt Arkın, “Cumartesi, Pazar dahil çalışıyorum bir film bitiyor diğeri başlıyor. Bir kavga sahnesi vardı. Ara verdik kapıya çıktım. O kadar güzel bir yel esti yüzümü okşadı. Bir de koku geldi baktım salata kokuyor. Adam orada oturmuş salata soyarak satıyor. Bahar gelmiş benim haberim yok. Keşke daha az çekseydim de dörtnala koşsaydım. Özgürlüklere, baharlara, çiçeklere” şeklinde konuştu.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikRicky Martin’den yeni Albüm:Fiebre
Sonraki İçerikEge Perla’nın Tiyatrosu Toy İzmir’den Görkemli Açılış
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan