Sarı Sandalye’nin Yeni Projesi “Düğün” Şubat Ayında da Sahnede!

0

Tiyatro Sarı Sandalye’nin 5. projesi olan, Bertolt Brecht’in “Küçük Burjuva Düğünü” metninden sahneye uyarladığı ve Kasım 2017’de prömiyerini yapan “Düğün”, 7 Şubat’ta Karaköy İkincikat Sahnesinde,
13 ve 23 Şubat’ta Boğazkesen – NoAct sahnesinde! Biletler ve etkinlik takvimi için

www.tiyatrolar.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.

“Düğün” projesi basın bültenini indirmek için lütfen tıklayınız.
Evdeydim ve Yağmurun Gelmesini Bekliyordum
Şubat Ayında Yeni Sahnede! 

Tiyatro Sarı Sandalye’nin Fransız yazar Jean-Luc Lagarce’in metnninden sahneye uyarladığı ve Şubat 2017’de promiyerini yapan
“Evdeydim ve Yağmurun Gelmesini Bekliyordum”,

9 ve 22 Şubat’ta Boğazkesen – NoAct Sahne’de seyirciyle buluşacak!
Biletler ve etkinlik takvimi için

www.tiyatrolar.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.
“Evdeydim ve Yağmurun Gelmesini Bekliyordum” projesi

basın bültenini indirmek için lütfen tıklayınız.
   

Bu içerikle ilgili merak edilemler İstanbul Devlet tiyatroları’nda oynadı mı?

tiyatrolar hangi oyunları ne kadar oynadı? 

Facebook

Facebook

Twitter

Twitter

Website

Website

Email

Email

Detaylı Bilgi ve Rezervasyon için; 

ikincikat: 0(545) 462 4528 Karaköy, Emekyemez Mh. Sarı Zeybek Sk. Demirci Fettah Çıkmazı No:2 Kat:2 (Hacıosman-Yenikapı Metro Hattı, Haliç İstasyonu)
NoAct: 0(533) 424 02 84, Boğazkesen Caddesi, No: 65 İstanbul / Beyoğlu –

Detaylı Adres için Tıklayınız.

 

Tiyatro Sarı Sandalye: http://www.sarisandalye.com/ – info@sarisandalye.com 

PAYLAŞIM
Önceki İçerikSevgililer Kozzy’de
Sonraki İçerikMacide Tanır Ölüm Yıldönümünde Anıldı
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan