AİDS Konulu Filmler

0

Pera Müzesi Film Etkinlikleri Güncel konularla devam ediyor. Bunlar arasında 1 Aralık Dünya AIDS günü dolayısı ile,  1-10 Aralık 2017 tarihleri arasında AİDS konulu film gösterileri yapılacak.

“Buradayım!”  başlıklı 1 – 10 Aralık 2017 Ücretsiz olarak sunulan programda, sanatçıların ve aktivistlerin 1980’lerin başından günümüze HIV/AIDS ile yaşamlarını ve bu yaşamın siyasal bedelleriyle nasıl başa çıktıklarını inceliyor.

Pera Film’in, dünyada milyonlarca insanı etkileyen HIV/AIDS ile ilgili farkındalık yaratmak amacıyla sunduğu program kapsamında üç film ve iki ayrı video seçkisi sinemaseverler ile buluşuyor. Program kapsamında gösterilen filmler arasında Mapplethorpe: Fotoğrafa Bak! (Fenton Bailey, Randy Barbato, 2016), Hayatta Kalmak İçin (David France, 2012),Kalp Atışı Dakikada 120 (Robin Campillo, 2017) bulunuyor. Electronic Arts Intermix’in hazırladığı Ev Yapımı: HIV/AIDS’e Karşılık Video Sanatı başlığı altında toplanan seçki, dört kısa videodan oluşuyor. Visual AIDS’in düzenlediği Sanat(sızlık) Günü projesinin son durağı Alternatif Sonlar, Radikal Başlangıçlar video seçkisi ise yedi videoyu görünür kılıyor.

Buradayım! film programında yer alan Mapplethorpe: Fotoğrafa Bak! (Mapplethorpe: Look at the Pictures) adlı belgesel, Amerikalı sanatçı Robert Mapplethorpe’la ilgili çekilen ilk kapsamlı ve uzun metrajlı yapımı oluşturuyor. Yapımın yönetmen koltuğunda Fenton Bailey ve Randy Barbato ikilisi oturuyor. Direncin, mücadelenin ve örgütlenmenin çarpıcı bir örneği olan ABD belgeseli Hayatta Kalmak İçin (How to Survive a Plague) HIV pozitif olan bireylerin toplumsal ayrımcılığa karşı verdiği mücadeleyi ve bu dönemde ABD politikalarıyla karşılaşılan husumeti gözler önüne seriyor. Yönetmenliğini David France’ın yaptığı belgeselin, 85. Oscar Ödülleri’nde “En İyi Belgesel” kategorisinde adaylığı bulunuyor. Kalp Atışı Dakikada 120 (120 BPM), 1990’ların başlarında Paris’te bir grup aktivistin HIV/AIDS tanısıyla yaşayan insanlar için başlattığı savaşı konu ediniyor. Büyük ilaç şirketlerinin karşısına cesur ve müdahaleci eylemlerle dikilen bu ekibe yeni katılan Nathan’ın, grubun radikal baş belası Sean’a olan tutkusu etrafında gelişen filmin yönetmenliğini Robin Campillo üstleniyor.

Ev Yapımı: HIV / AIDS’e Karşılık Video Sanatı (Home Video: Media Art in Response to HIV/AIDS) başlıklı seçkide yer alan dört video, sanatın, bakımın, ailenin ve yuvanın kesişim noktalarını araştıran çalışmalar yaratmak için tüketici video teknolojisini kullanan “ev videosu” kavramına odaklanıyor. Seçki kapsamında sunulan Perşembe İnsanları(The Thursday People) film ve video yönetmeni George Kuchar’ın arkadaşı, sevgilisi, çalışma arkadaşı ve yönetmen Curt McDowell’ın ölümünü konu ediniyor. WAVE tarafından yapılan kolektif film Bizim Umurumuzda (We Care), HIV/AIDS hakkında araştırmalar yapan yedi kadının altı ay boyunca bakıcılar ve AIDS’le yaşayanlarla gerçekleştirdikleri toplantıları belgeliyor. Charlie Ahearn yönetmenliğini yaptığı Martin Wong’un Portresi(Portrait of Martin Wong)’nde sanatçı Martin Wong’u, Lower East Side’daki dairesinde ve stüdyosunda belgeliyor, Wong’un resimlerinde yer verdiği Lower East Side ve Chinatown mahallelerini çekiyor. Şehirde Bir Yer: Evdeki Üç AIDS Hikâyesi (A Place in the City: Three Stories About AIDS at Home), 21. yüzyılda AIDS ile yaşarken sanatçıların ve aktivistlerin bakım, aile ve ‘ev’ fikrini nasıl genişlettiğine odaklanıyor. Filmin yönetmenliğini Nate Lavey ve Stephen Vider üstleniyor.

Alternatif Sonlar, Radikal Başlangıçlar (Alternate Endings, Radical Beginnings), Visual AIDS’in 28 yıldır düzenlediği Sanat(sızlık) Günü projesinin son durağını oluşturuyor. Visual AIDS adına küratörlüğünü Erin Christovale ve Vivian Crockett’ın üstlendiği program siyahilerin süregelen AIDS anlatılarını öne çıkarıyor. Video programı için kısa videolar üretmeleri istenen sanatçılar arasında Mykki Blanco, Cheryl Dunye, Ellen Spiro, Reina Gossett, Thomas Allen Harris, Kia LaBeija, Tiona Nekkia McClodden ve Brontez Purnell bulunuyor. Üretilen projeler, HIV pozitif olan genç baş karakterlerin samimi düşüncelerini, ABD’nin güneyinde HIV/AIDS aktivizmiyle ilgili değerlendirmeleri, AIDS arşivlerinde yer alan mirasların ve günümüzle olan bağlantıların araştırılması gibi konuları içeriyor. Projeyi oluşturan yedi video bir arada ele alındığında, sürmekte olan HIV/AIDS tanısının derinden etkilediği sesleri toplayan bir platform görevi görüyor.

Pera Film’in Buradayım! film programı, 1- 10 Aralık tarihleri arasında ücretsiz izlenebilir.

#perafilm #Buradayım #WorldAIDSDay

1 Aralık Cuma

19:00 Mapplethorpe: Fotoğrafa Bak! | Mapplethorpe: Look at the Pictures

21:00 Kalp Atışı Dakikada 120 | 120 BPM (120 Beats Per Minute)

2 Aralık Cumartesi

14:00 Alternatif Sonlar, Radikal Başlangıçlar | Alternate Endings, Radical Beginnings

16:00 Hayatta Kalmak İçin | How to Survive a Plague

3 Aralık Pazar

16:00 Mapplethorpe: Fotoğrafa Bak! | Mapplethorpe: Look at the Pictures

18:00 Hayatta Kalmak İçin | How to Survive a Plague

9 Aralık Cumartesi

18:00 Ev Yapımı: HIV/AIDS’e Karşılık Video Sanatı | Home Video: Media Art in Response to HIV/AIDS

10 Aralık Pazar

14:00 Alternatif Sonlar, Radikal Başlangıçlar | Alternate Endings, Radical Beginnings

15:00 Ev Yapımı: HIV/AIDS’e Karşılık Video Sanatı | Home Video: Media Art in Response to HIV/AIDS

aids ile ilgili aramalar

aıds tedavisi

aıds ne zaman belli olur

aıds’li kadın nasıl anlaşılır

aıds belirtileri resimli

aıds’in ilk belirtileri

aıds testi

hıv virüsü nedir

hıv virüsü tedavisi bulundu

PAYLAŞIM
Önceki İçerikSarı Sıcak’ 1 Aralık’ta sinemalarda
Sonraki İçerikRandevu Film Festivali’nin Onur Ödülleri
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan