16 yılda ses getiren beş albüm ve pek çok single’a imza atan, Eurovision’da ikincilik kazanarak Sertab Erener’den sonra ülkemize gurur yaşatan başarılı müzik grubu maNga, Tankurt Manas ve Kamufle ile beraber Melis Danişmend ile bir araya geldi.

maNga, 30 Kasım Perşembe akşamı, online konserler serisi Red Bull Canlı Sahne kapsamında Zorlu PSM’de sahne alacak. Konser öncesi Melis Danişmend’in RedBull.com için hazırladığı sorularını yanıtlayan grup, Mart ayında piyasaya çıkaracakları albümden Türk rap dünyasının yakından tanıdığı DJ Hırs, Joker, Kamufle ve Tankurt ile işbirliğinde bulundukları EP’lerinden bahsetti.

maNga Ankara ruhuyla geri dönüyor

16 yılda ses getiren beş albüm ve pek çok single’a imza atan, Eurovision’da ikincilik kazanarak Sertab Erener’den sonra ülkemize gurur yaşatan başarılı müzik grubu maNga, Tankurt Manas ve Kamufle ile beraber Melis Danişmend ile bir araya geldi.

maNga, 30 Kasım Perşembe akşamı, online konserler serisi Red Bull Canlı Sahne kapsamında Zorlu PSM’de sahne alacak. Konser öncesi Melis Danişmend’in RedBull.com için hazırladığı sorularını yanıtlayan grup, Mart ayında piyasaya çıkaracakları albümden Türk rap dünyasının yakından tanıdığı DJ Hırs, Joker, Kamufle ve Tankurt ile işbirliğinde bulundukları EP’lerinden bahsetti.

İlk kez Red Bull Canlı Sahne’de çalacakları yeni şarkılarının heyecanı içinde olan gruba röportajda, kendileriyle beraber Red Bull Canlı Sahne’de de yer alacak olan Kamufle ve Tankurt Manas eşlik etti.

maNga Red Bull Canlı Sahne konseri 30 Kasım Perşembe günü saat 21.00’da www.redbull.com/canlisahne adresinden online olarak izlenebilecek.

Röportajların tamamına RedBull.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Bir araya gelip bir şeyler yapmaya nasıl karar verdiniz?

Ferman: Geçen sene yeni albüm için parçalar, fikirler toplarken Özgür bu arkadaşların isimlerini geçirip çok heyecanlı bir şekilde, ‘Bu herifler çok iyi!’ diyordu. Bizim de bildiğimiz isimler zaten, biraz rape de dönmek istiyorduk ama harekete geçemiyorduk. Sonra aslında denk düştü. Red Bull’un böyle bir proje istemesi, Ulaş’ın (Demiröz, hiphoplife.com.tr’nin kurucusu) orada bize bir yol açmasıyla birlikte birbirine örülmeye başladı her şey. Önümüze güzel bir konser hedefi çıkınca, iyi ses ve görüntü çıkacağına inandığımız bir platform olunca bu fırsatı değerlendirmek istedik. Onlar da sağ olsunlar aynı heyecanı duydular bizimle. Bugün Yağmur’la birlikte şarkının ilk demolarını kaydetmeye başladılar. Albümün prodüktörü Demir Demirkan’la birlikte Yağmur olacak.

Sonra çıkaracağınız albümün prodüktörü de Demir Demirkan değil mi?

Ferman: Evet ikisinin de. O şu an New York’ta bu demoyu bekliyor, paslaşıyoruz. Hızlandı iş. Bunu ilk olarak konserde paylaşıyor olmamız da bizi sevindirdi. Hatta bizi ilk albüm zamanlarına götürdü. Çünkü o zaman yaptığımız parçaları ilk kez konserde paylaşıyorduk insanlarla.

Limon Bar’da mı?

Ferman: Limon’da, konserlerde.

Özgür: Bitti Rüya’yı iki yıl boyunca çalmıştık Limon’da.

2000’lerin başında nu metal kökenli bir grup olarak çıktınız. 20’lerinizin ortalarındaydınız ve dinleyicinizle beraber büyüdünüz bir nevi. 16 seneyi devirirken farklı sound denemeleri, başka yollara sapmalar olsa da özde değişmediğinizi görüyorum. Şu anda da köklere dönüş söz konusu hatta.

Ferman: Özledik. Yeni şeyler hala deniyoruz ama denerken de bazı şeyleri özlediğimizi fark ettik.

Özgür: Bizi biz yapan öğeleri.

Ferman: Bir dönem herkes çok farklı şeyler dinledi. Şimdi Amerika’daki eski gruplar da yeni bir şeyler yapmaya başladılar, o da bizi çok heyecanlandırıyor. Deftones’un yeni albüm yapması, A Perfect Circle’ın single yayınlaması, o zamanki hayranları olarak bizler için bir şeyler ifade ediyor. Yeni şeyler dinlemekten vazgeçmeden o köklerden özlediğimiz unsurları alıp bir albüm yapmak istiyoruz.

O dönemin müziği şu anda aynı etkiyle devam etmiyor. Sizin bambaşka sulara gitmemeniz de o sound’un etkilerinin hayatınızdan gitmiyor olmasıyla mı alakalı? Aslında şimdi görüntünüze bakınca stilde de bu devam ediyor gibi…

 

Cem: Artık o biraz kemikleşmiş bir şey. Ne kadar farklı müzikler dinleseniz de çocukluğunuzda kulağınıza hoş gelen ve beyninize yerleşen şeyler sizi daha çok çekiyor.

Ferman: Bu stüdyonun hayatımıza girmesiyle birlikte çok deneysel şeyler de yaptık. O dönem belki de kariyerimizin en eğlenceli dönemiydi. Hiç buradan çıkmadan bir albüm yaptık, Işıkları Söndürseler’i. Belki de bütün bu sanatsal dönemi basite indirgeyecek söyleyeceğim şey ama bir can sıkıntısı-keyif ikileminde gidip gelebiliyor her şey. Yani sıkılıyorsun, onu yapmak istiyorsun ya da bundan çok zevk alıyorsun, diğer her şeyi boş veriyorsun. Bir zaman sonra da özlüyorsun. Şimdi turnede eskiden dinlediğimiz, Limon’da çaldığımız cover’ları dinleyip keyif aldığımızı fark ettik.

Hangileri mesela?

Özgür: Deftones.

Cem: Marilyn Manson, Korn.

Ferman: Disturbed’ler falan.

Linkin Park da vardır kesin.

Özgür: O konuyu hiç açmayalım, onu açma.

Ferman: Üzüldük üzüldük.

Özgür: Ben çok üzüldüm. Bu sene o kadar çok adam kaybettik ki. Harun Kolçak, Barkın Bayoğlu, Chris Cornell, Chester Bennington, en son Alanya’da Tek Teker Arif öldü. Yani off.

Kamufle: Bizde de Prodigy öldü Mobb Deep grubundan. Biz de çok yastayız.

Son albümü yayınlayalı üç sene oldu. Hayatınızda değişimler oluyor, Türkiye’de olmayan kalmıyor, yaş ilerliyor, hayata bakış değişiyor. Neler birikiyor şimdi?

Yağmur: Çok didaktik anlatımı seven bir grup değiliz, o yüzden bire bir, ‘Şöyle oldu, o yüzden buna çok üzüldük,’ diye yazmaktan pek hazzetmiyoruz. Çünkü belli bir döneme göre yazdığın zaman o dönem içinde kalıyor şarkı. Dertlerimizi biraz daha evrensel şekilde anlatmaya çalışıyoruz. Biz genelde kucaklayıcı olmaya çalışıyoruz. Ayrımcı olmaktan hep kaçtık. Anlayıştan ve insanların birbirini anlamasından yanayız. Anlayabilmek için anlatabilmek önemli ama dinleyebilmek çok daha önemli. Tabii ki olan olaylar herkesi olduğu gibi bizi de etkiliyor, eminim yansıyordur ama nereye ne kadar yansıdığını ben çok gösteremem. Onu daha sonra anlıyoruz.

Bu EP için şöyle söyleyebilirim, biraz karanlık olacak gibi gözüküyor. Ama olgun bir karanlık.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikİdso Konseri 01 Aralık’ta Fulya’da
Sonraki İçerik2017’ye Veda Konserleri
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan