Tiyatroadam’ın ‘İntiharın Genel Provası’ 31 Ekim’de başlıyor.

26 Ekim 2017

Tiyatro dünyasına 11 yıl önce katılarak seyirciyi çok farklı yorumlarla tanıştıran, bu oyunlarıyla ödüllere değer bulunan Tiyatroadam, bu kez Duşan Kovaçevic’in yazdığı ‘İntiharın Genel Provası’nı sahneye taşıyor.

Daha önceki yıllarda İstanbul Şehir Tiyatroları ile Devlet Tiyatrolarının değişik şehirlerdeki sahnelerinde sahnelendi. “20. yüzyılın Balkanlar’dan çıkmış en keskin kalemlerinden biri olarak anılan, Emir Kustrika’nın ‘Underground’ filminin de senaristi Duşan Kovaçeviç’in kara mizah tarzında kaleme aldığı, alaycı ve sarsıcı bir sistem eleştirisi” olarak tanımlanan oyun her sahnelendiğinde seyirci ve eleştirmenler arasında keskin ayrımlara neden olmuştu. Tiyatroadam oyunu “eğlenceli, coşkulu tarzı ve yüksek performansıyla, bir yalanın hüzünlü komedisi. Gizemini, oyunun sonuna kadar koruyan, şaşırtıcı bir macera” olarak tanımlıyor. Tiyatroadam’ın geçtiğimiz sezon oynadığı ‘İvan İvonoviç Var mıydı, Yok muydu?’nun da yönetmeni Emrah Eren’in, “anlamı gölgede bırakmadan, seyir zevki yüksek, eğlencesi bol bir şekilde sahneye taşıyarak, topluluğun güçlü oyuncu ve yaratıcı kadrosuyla, izleyenleri bu sürprizlerle dolu bulmacaya, gizemli maceraya ortak edeceğini” belirtiyor.

Duşan Kovaçeviç’in “metafizik komedi” olarak tanımladığı oyunda, intihar olgusu işleniken bir dizi soru da tartışmaya açılır… Başarısız bir mimar nehre atlayarak intihar etmeye karar verir. “Sanatsal bir ölüm” hayaliyle, sevgilisine son kez telefon edip aşkını vurgular.Tn tam atlayacağı sırada bir balıkçı feryat edip onu durdurur: Köprü altına ağ yerleştirdiğinden adam buradan atlamamalıdır. Balıkçı ağlar, yalvarır… Bu arada adamın sevgilisi kadın belirir, intihara engel olmaya çalışır. Kadın ile Balıkçı dans etmeye başlar. Bu sırada ortaya çıkan kaptan, adamın mesleğini öğrenince ona bir iş teklif eder. Artık sorular ortaya çıkmaya başlar: Tüm bunlar sadece bir prova mıdır? İnsan kendisini nasıl parça parça öldürür? İntihar etmeye çalışan bir insanı durdurma gerekçeniz ne olabilir, “yaşamak güzel ölme” klişesinden başka? Adaletin işleyeceğine inancınız ne ölçüdedir?

Ve en önemlisi: “Kurt neden ot yemez?”