Operanın mabedinde ilk kez bir Türk orkestra şefi!

0

Hakan Şensoy Milano La Scala sahnesinde

Milano’da bulunan Teatro alla Scala, “La diva Turca” Leyla Gencer’in bir zamanlar damgasını vurduğu bu anlı şanlı opera kurumunun sahnesine, 239 yıllık tarihinde ilk kez bir Türk orkestra şefi çıkmaya hazırlanıyor. Senfonik repertuvara yönelik, basmakalıp yorum algılamalarından uzak, ezber bozan yaklaşımıyla dikkat çeken şef Hakan Şensoy, Cameristi della Scala’yı (La Scala Oda Orkestrası) 29 Ekim 2017 tarihinde La Scala sahnesinde yönetecek.

Bugüne kadar altına imza attığı birbirinden ilgi çekici projelerle, klasik müzik dünyasının isminden en fazla söz ettiren şeflerinden biri olan, gerek Avrupa kökenli müziğe gerekse geleneksel Osmanlı müziğine aynı ölçüdeki hâkimiyetiyle saygınlık uyandıran Hakan Şensoy, Cameristi della Scala’yı bu yıl üçüncü kez yönetmiş olacak. İlk kez 24 Nisan 2017 akşamı İstanbul’da verdiği konserde yönettiği orkestrayla Şensoy arasında doğuveren sahne kimyası, bu ilk buluşmanın hemen ardından, Uluslararası Isola d’Elba Müzik Festivali’nde verilen ikinci konseri beraberinde getirdi. Hakan Şensoy ve Cameristi della Scala şimdi de, topluluğun içinden çıktığı Teatro alla Scala sahnesinde buluşuyorlar!

Programın bu kez yalnızca İtalyan bestecilere ayrılması bu üçüncü konseri daha da ilginç kılıyor. Birinci yarıda her biri, efsanevi La Scala Opera Orkestrası’nın grup şefliğini yapan solistler Andrea Manco (flüt), Valentino Zucchiatti (fagot) ve Fabien Thouand (obua), besteciler Alessandro Marcello ve Antonio Vivaldi’nin konçertolarını çalacaklar. Konserin ikinci yarısında ise genç İtalyan besteci Orazio Sciortina’nın keman, anlatıcı ve yaylılar için “La Gattomachia” adlı müzikal masalının dünya prömiyeri yapılacak. Bu eserin solistleri Davide Alogna (keman) ve Roberto Recchia (anlatıcı) olacak.

Orkestra şefi Hakan Şensoy bu tarihi konserin ardından, “sanrıyla gerçeğin, akıldışılıkla ustalığın birbirine karıştığı” sıradışı bir konser projesiyle Kasım ayında Uluslararsı Antalya Piyano Festivali’ne konuk olacak. Viyolonsel sanatçısı Çağ Erçağ, Nurkan Renda Rock Grubu ve yaylılar için geliştirdiği “Bukalemun” adlı projesiyle Uluslararası Antalya Müzik Festivali’de sahneye çıkacak Hakan Şensoy, soluk almadan sürdürdüğü ses getiren projeleriyle 2018 yılında da klasik müzik sahnelerini birbirine katacak!

PAYLAŞIM
Önceki İçerikBERKAY’DAN ÜCRETSİZ CUMHURİYET BAYRAMI KONSERİ
Sonraki İçerikTiyatroadam’ın ‘İntiharın Genel Provası’ 31 Ekim’de başlıyor.
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan