TÜRK SİNEMASININ “USTA”LARI ONURLANDIRILACAK!

54. Uluslararası Antalya Film Festivali, Türk sinemasının ustalarını onurlandırıyor. Seçkisi, jürisi ve etkinlikleri ile çok tartışılan  festivalde, Osman Sınav, Suzan Avcı, Necla Nazır, ve Erkan Aktaş gibi Türk sinemasının ustalarına onur ödülü verilecek.

21-27 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek olan 54. Uluslararası Antalya Film Festivali, Türk sinemasının “ustaları”nı onurlandıracak.

Türk sinemasını dünyaya tanıtmayı ve daha fazla güçlendirmeyi hedefleyen festivalde, 30 yılı aşkındır sinema ve televizyon dünyamıza unutulmaz eserler kazandıran ünlü yapımcı ve yönetmen Osman Sınav’a; Türk sinemasının “vamp kadını” olarak bilinen, 367 filmde rol almış usta oyuncu Suzan Avcı’ya; 1973 yılında “Sinema Güzeli” seçilmesiyle başladığı sinema kariyerini 90’ın üzerinde filmle taçlandıran usta oyuncu Necla Nazır’a ve ilkokul yıllarında başladığı “makinist çıraklığı”nın ardından “makinist yardımcılığı” “makinistlik” “teknik müdürlük” gibi görevlerle uzun yıllar sinemaya emek veren Erkan Aktaş’a onur ödülü verilecek.

“ Bu benim işim. Biraz sezgilerle ilgili ama biraz da halkın nabzına, kültürüne doğru bakmaktan, içeriden bakmaktan geçiyor. Onu yakaladığımı düşünüyorum. ‘Halk anlamaz’ lafını hep hakaret kabul ettim. Tam tersine halk çok iyi anlar. Doğru bir şey yapıyorsanız mutlaka karşılığını görür” diyen Osman Sınav; Süper Baba, Deli Yürek, Hayat Bağları, Ekmek Teknesi, Kurtlar Vadisi, Sakarya Fırat gibi çok sevilen 21 dizinin yapımcılığını ve yönetmenliğini; Gerilla, Deli Yürek Bumerang Cehennemi ve Pars Kiraz Operasyonugibi bir çok filmin ise yönetmenliğini üstlendi.

İlk kez “Yıldız Mecmuası”nın düzenlediği “Sinema Güzeli” adlı bir yarışmada üçüncü olarak adını duyuran Suzan Avcı, Muammer Karaca ve Toto Karaca tiyatrolarında oyunculuk tecrübesi edindikten sonra 1956 yılında sinemaya geçiş yaptı. 2008 yılına kadar aktif kariyerine devam eden Avcı, 367 filmde yer aldı ve aynı zamanda 6 filmde de yapımcılık görevini üstlendi. Kariyerinde; Şehvet Uçurumları (1962) , Keloğlan (1965), Çirkin Kral (1966), Turist Ömer (1966), ve Namus Belası (1967) gibi önemli yapımlarda da yer alan Avcı, son olarak 2008 yılında Görgüsüzler dizisinde rol aldı.

1973 yılında “Ses Degisi”nin düzenlediği yarışmada “Sinema Güzeli” seçilen Necla Nazır, aynı yıl sinema kariyerine başladı. Kariyerinde daha çok “masum” ve ”romantik” olarak adlandırılabilecek roller üstlenen Nazır, toplamda 90’ın üzerinde filmde oynadı. Umut Dünyası (1973), Yatık Emine (1974), Ateş Böceği (1975), Ve Recep Ve Zehra Ve Ayşe (1983) ve Çarıklı Minyoner (1983) gibi önemli filmlerde oynayan Necla Nazır’ın aynı zamanda solist olarak müzisyenlik geçmişi de vardır.

“Makinist Çıraklığı” ile başladığı meslek hayatına uzun yıllar “makinist” olarak devam eden Erkan Aktaş’ın kariyeri Tuncan Okan ile tanışmasıyla değişti. Aktaş, 1971 yılında Fono Film stüdyosunda tanıştığı ses kayıt masasında 40 yılı aşkın süre görev aldı. Son olarak olarak Fono Film stüdyosunda “Teknik Müdür” lük yaptı.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikAKS’de Yüksek Sadakat Hayranları İle Buluştu
Sonraki İçerikFatboy Slim, İstanbul MIX Festival’ine Geliyor
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan