TÜRKİYE’NİN EĞLENCE EKONOMİSİNİ CANLANDIRAN PROJE

Tuzla Marina Arena ile Türkiye’nin en büyük açıkhava sahnesini hayata geçiren ünlü Yapımcı ve Organizatör Kemal Aslan, Türkiye’nin eğlence ekonomisine can simidi olduklarını kaydetti. Dünyaca ünlü festivallere de ev sahipliği yapacaklarını belirten Aslan, “Geçtiğimiz yıllarda eğlence sektörünün ekonomik olarak kayıplarını yerine koymaya başladık” dedi.

Türkiye’nin en büyük açık hava konser alanını Marina Arena’yı hayata geçiren Kemal Aslan, ülkemizin zor zamanlardan geçtiği dönemde eğlence sektörüne yatırım yaparak, hem turizme hem de istihdama önemli katkı sağladığını bildirdi. 1 yılda 10 Milyon TL yatırım yaptığı Marina Arena’da birbirinden önemli sanatçıları sahneye çıkartan Aslan, doğrudan ve dolaylı olarak 1000 kişiye iş olanağı sağladığını söyledi.

“EN ZOR ZAMANDA BU YATIRIMI YAPMAK HERKESİN YAPABİLECEĞİ BİR İŞ DEĞİL”

Kemal Aslan, Tuzla Viaport Marina’ya Türkiye’nin en büyük açık hava konser mekanını açması ile birlikte, sanat camiasına can simidi olduğunu belirtti. Marina Arena’ya dünya çapında ses ve sahne düzeni kurduklarını aktaran Aslan, “Bu sahnenin benzerinde Shakira, Metallica gibi dünya devleri sahne aldı. Şimdi ise bu fırsatı Türk sanatçılarına sunuyoruz” dedi. Geçtiğimiz yıl konser ekonomisinin yüzde 50 oranında daraldığını belirten Aslan, “Biz bu yıl bu yatırımımızı gözümüz kapalı yaptık. Ülkemize ve istikrarına çok güveniyoruz. Şov devam ediyor” diye konuştu.

MARİNA ARENA İSTANBUL’UN PROJESİ!

Türkiye’de ilk defa deniz üzerinde konser alanı hayata geçirdiklerini söyleyen Kemal Aslan, “Viaport Marina dünyada eşi olmayan bir proje, içerisinde tema park, alışveriş merkezi, akvaryum, eğlence merkezi ve marina var ve Marina Arena’nın gelmesiyle burası dünya standartlarının çok üstünde bir eğlence merkezi oldu” ifadelerini kullandı. Konser izlemeye gelen müzikseverlerin en az 5-6 saat önce gelip Viaport Marina’da keyifli zaman geçirdiklerine değinen Aslan, “Hiçbir konser alanının çevresinde bu fonksiyonlar yok, Marina Arena ziyaretçileri konserden çok daha fazlasını alıyorlar. Bu proje İstanbul’un projesi”dedi.

GEÇTİĞİMİZ YIL YÜZDE 50 KÜÇÜLEN SEKTÖR, 2017’DE İVME KAZANDI!

Eğlence sektörünün zannedilenden çok daha büyük bir piyasa olduğunu belirten Kemal Aslan, Türkiye’de geçtiğimiz seneye kadar her yıl yüzlerce konser düzenlendiğini söyledi. Bu konserlerin milyonlarca liralık piyasa oluşturduğunu ifade eden Aslan, oluşan bu ekonomi sayesinde yüzbinlerce kişinin istihdam edildiğini belirtti. Ancak geçen sene yaşanan olaylardan dolayı piyasanın küçüldüğünü ve birçok insanın işsiz kaldığını belirten Aslan, “ İşte biz tam bu sırada bu önemli yatırımı yaptık ve insanlara iş imkânı sunduk. Marina Arena Türkiye’nin en büyüğü ve ekonomik yönden sektöre ivme kazandırdık” ifadelerini kullandı.

“YENİ GAZİNOCULAR KRALI BENİM”

80’li yıllarda Türkiye’de gazino kültürünün çok daha popüler olduğunu belirten Aslan, “O dönemlerde rahmetli Fahrettin Aslan gazinocular kralıydı ancak günümüzde gazino kavramı da, gazinocu kavramı da değişti. Bu anlamda günümüzün gazinocular kralı benim diyebilirim” şeklinde konuştu. Türkiye’de ve dünyada birçok konser ve etkinlik organze ettiğini belirten Kemal Aslan, “ Biz insanların yüzünde gülümseme olması için çalışıyoruz, onların mutlu olması ve eğlenmesi bizim için en büyük ödül. İşimizi iyi yaptığımız sürece başarımızın artacağına da eminiz” dedi.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikAjda Pekkan ile David Şaboy Aynı Sahnede
Sonraki İçerikİddialı Filmler ‘Kristal Kayısı Ödülü’ için Yarışacak‘
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan