LEYLA GENCER ADINI TAŞIYAN SALONDA ANILIYOR

0

Klasik müzik dünyasında tanınan en uluslararası sanatçımız ‘Türk divası’ Leyla Gencer 10 Mayıs’ta Bakırköy’de kendi adını taşıyan Leyla Gancer Opera ve Sanat Merkezi’nde anılıyor.

10 Ekim 1928 tarihinde Polonezköy’de doğan Leyla Gencer, müzik yazarları ve eleştirmenlerce 20. yüzyılın en önemli sopranolarından biri olarak görülür. Batı ülkelerinde ‘La Diva Turca’, ‘La Gencer’, ‘La Regina’ olarak ün yapan Leyla Gencer, Milano, Roma Napoli, Venedik, Viyana, Paris, San Francisco, Köln, Buenos Aires, Londra, Rio de Janerio, Bilbao, Chicago’da sahnelere çıkarak müzikseverleri büyülemişti. Lucia’nın, Norma’nın Lady Macbeth’in, Kraliçe Elizabeth’in, Tosca’nın, Lucrezia’nın, Madam Butterfly’ın, Alceste’nin, Aida’nın, Violetta’nın, Leonora’nın ‘Leyla la Turca’sı soprano Leyla Gencer, opera sahnelerinin yanı sıra resitallerinde de hayranlık uyandırmıştı. ‘Devlet Sanatçısı’ unvanına sahip olan Leyla Gencer’in, repertuarında 23 besteciden, 72 rol bulunuyordu.

İstanbul Devlet Opera ve Balesi, hayatını ‘Daha çok sanat’ ile dolduran ve yaşatan, 20. yüzyılın Türk Diva’sı olan Leyla Gencer’i 10 Mayıs akşamı seçkin bir repertuar ile anıyor. Orkestra şefliğini, Zdravko Lazarov’un yapacağı konserin solistleri; Suat Arıkan, Perihan D. Nayır Artan, Aylin Ateş, Önay Günay, Otilia M. Rasulescu İpek, Bülent Külekçi. Konser programında; ‘Nabucco’, ‘Ernani’, ‘Figaro’nun Düğünü’, ‘Werther’, ‘Tannhauser’, ‘Faust’, ‘Hoffmann’ın Masalları’, ‘Tosca’, ‘Don Carlos’ ve ‘Carmen’ operalarından seçkin parçalar yer alıyor. Bakırköy Belediyesi Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’ndeki konser 10 Mayıs Çarşamba günü saat 20.00’de başlıyor.

www.dirensanat.com

PAYLAŞIM
Önceki İçerik25. İstanbul Amatör Tiyatro Günleri
Sonraki İçerik‘ALIEN’ DİZİSİNİN SON FİLMİ ‘YARATIK: COVENANT’ ÖNCE TÜRKİYE SİNEMALARINDA
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan