Mehmet Çiftçi: Oscar öncesi “La La Land”a bir bakış…

0

Geçmişe tutunuyorsun fakat, ‘caz’ geleceği anlatır.”

Mehmet Çiftçi
Mehmet Çiftçi

Filmimiz Los Angeles şehir merkezi otobanında, trafiğin kitlenmesiyle açılışını yapıyor. Trafikte bunalmış yüzlerce insan, bir anda arabalarından inip dans etmeye başlıyor. O an tebessüm ederek, trafiğin insanı getirdiği son nokta, dediğimi hatırlıyorum. Keşke hepimiz trafikte kaldığımızda arabalardan inip seyrine doyulmaz danslar etsek ama işte hayaller… Neyse biz konudan uzaklaşmayıp gerçeklerimize geri dönelim. Yönetmenimiz bu altı dakikalık sekansta seyirciye hem hoş geldiniz diyor, hem de Ryan ve Emma ile bizi ısındırma turları attırıyor. Filmin başlangıcı olan altı dakikalık bu sahnesi için iki gün çekim yapılmış. Los Angeles karayolunun kapalı olan kısmında yüzden fazla dansçı kullanılmış. Filmin başlangıcındaki bu görsel şölenle prodüksiyon olarak beklentiyi üst seviye çıkartan “La La Land” yani bizdeki ismiyle “Aşıklar Şehri” ilerleyen sahnelerine doğru prodüksiyon olarak zayıf kaldığını gözler önüne seriyor. 30 milyon dolarlık bütçe ile çekilen bu film, Oscar’a aday olan diğer müzikal filmlerinin bütçesinin de gerisinde kalıyor. (2001 yılındaki “Moulin Rouge” 50 milyon dolar, 2002 yılındaki “Chicago” 45 milyon dolar)

Ryan Gosling’in oynadığı Sebastian karakteri, caz müzik tutkunu. Ona göre; miladını doldurmuş olan caz müziği, yeniden kitlelere duyurulmalı ve bunun için kendi caz kulübünü açacak kadar da idealist bir adam. Hatta filmin bir sekansında Sebastian’ın bütün hayat ekseninin caz üzerine kurulu olduğunu, filmin başlarında kardeşi Laura ile aralarında geçen diyalogdan çok rahat anlayabiliriz. Sebastian’ın kardeşi Laura, ilişki yaşaması için onu bir kızla tanıştıracağını söyler. Aralarında şöyle bir diyalog geçer;

-Caz dinliyor mu?

-Hayır

-O zaman onunla ne konuşacağız?

Filmi izlerken, Sebastian’ın bu sorusuna, caz müziğini asansör müziği sanan Mia’nın vereceği cevaba tanıklık edeceksiniz.

Sebastian rolü için, ilk olarak Whiplash filmdeki performansıyla adından söz ettiren Miles Teller düşünülmüş fakat, Damien Chazelle son anda fikir değiştirerek Ryan Gosling’i tercih etmiş. Ryan Gosling, benim de favorilerime giren, her filmini takip ettiğim ve çok başarılı bulduğum bir aktördür. Her projesinde farklı karakterlere imza atan, oyunculuğuyla göz dolduran ve metod oyunculuğunu çok iyi kavramış olan Gosling’in, bu filmde bazı sahnelerde oyunculuk performansını beklenenin altında buldum. “Notebook” filmindeki Noah karakteri ile “Blue Valentine”deki Dean karakterlerindeki aşk ve duygu hallerini nasıl inandırıcı oynadığını gördükten sonra “La La Land” filmdeki Sebastian karakterinin ifadeleri, bakışları, duygu halleri Ryan Gosling’i çokta zorlamamış.

Emma Stone’nun hayat verdiği Mia karakteri ise, oyunculukta kariyer yapmayı hedefleyen, sürekli audition çekimlerine giden ve her defasında hüsranla çalıştığı kafeye dönen, üç arkadaşıyla aynı evi paylaşan, tek renkte, renkli giyinmeyi seven bir karakterdir. Audition sahnelerinde performansı görülmeye değer. O cast çekimlerinin soğukluğu, çekimlerden çıktığındaki gergin anlar ve umut içinde bekleyiş sanırım tüm dünyada aynı. Hemen hemen her oyuncu, aynı kaderi paylaşıyor ve bunu filmde çok iyi yansıtmışlar.

“Whiplash”daki müthiş performansıyla Oscar’ı kapan, Oz dizisinden beri yakın markajımda olan müthiş oyuncu J.K.Simmons, filmin şans getireni olarak ufak bir rolle karşımıza çıkıyor.

la-la-land

Filmin spoilerine gelirsek; Sebastian, yaptığı mutsuz işten dolayı kimseyi görecek kafada değildir. Filmin kaderini başlatan Mia’nın şaka amaçlı istediği istek şarkısı “I ran so far away”dir. Bu şarkıda dans edip Sebastian tarafından farkedilir. Tabii yine Mia’nın çabasıyla olayların devamı gelir. Benim en beğendiğim sahneler arasında; Sebastian, Mia’ya – caz sever misin? diye sorar. Mia’da – cazdan nefret ettiğini ve onun için caz, Kenny G. ve asansör müziği olarak ifade ettiğini söyler. Normalde bu cevaptan sonra Sebastian’ın oradan uzaklaşması gerekirken filmin başında, kardeşi Laura’ya -biriyle ilişki yaşabileceksem caz konuşmalıyım, caz sevmeli demesi ve Mia’nın bu duruma tamamiyle zıt oluşu ve ona rağmen Mia’dan vazgeçmemesi bir aşk başlangıcının göstergesidir.

“Maalesef 14 dalda Oscar adayı olacak nitelikte bir başyapıt değil.”

Damien Chazelle, Mia’nın ağzından Sebastian’a; “90’lı yaşlar için çalıyorsun, genç nesil nerede? Kenny Clarke ve Thelonius Monk’a kafayı takmışsın. Bu kadar gelenekçiysen nasıl devrimci olacaksın? Geçmişe tutunuyorsun fakat, caz geleceği anlatır.” Söyleterek caz müziğinin daha iyi anlaşılmasını sağlamak istemiş olsa gerek… Chazelle, aynı zamanda Mia’nın bu çıkışıyla, caz müziğini Sebastian sayesinde benimsediğini ve hatta sevdiğini gözler önüne seriyor. Yani nefret etmeden önce caz müziğini tanımalısın ve hissetmelisin, işte bu sayede sevebilirsin. 1880’lerde caz müziğinin gelişimini sağladığı Los Angeles şehri sakinlerine Sebastian ağzından; “burası Los Angeles! Herşeye taparlar ama hiçbir şeye kıymet vermezler” diyaloguyla ufak bir gönderme yapmayı da ihmal etmemiş. Belli ki, yönetmenin caz müziğiyle ilgili derin bir meselesi var. Zaten caz müziğine olan tutkusunu “Whiplash” filminde de görmek mümkün. Bu tutkusunu takdir ediyorum.

Filmdeki  en büyük eksiklik, çatışma ve gerilimi kuvvetli olmamasıydı. Film, şimdi nereye varacak diye meraklandırmıyor. Zaman atlaması, finalin etkisini oldukça azaltmış. Evet yaşanılan aşk, şarkıların gücü sayesinde, sizi alıp bir yere bırakıyor ama ondan öteyede gitmiyor. Filmin, bana göre, tek akılda kalacak yanı, şarkıları… İzlenebilir bir film ama bir taraftan da Grease, The Phantom of the Opera, Chicago, Moulin Rouge gibi müzikalleri izleyince, bu filme müzikal demek çok da doğru gelmiyor… Maalesef 14 dalda Oscar adayı olacak nitelikte bir başyapıt değil. O yüzden film, bana göre; büyük bir hediye paketi içinden çıkan, küçük bir müzik kutusu.

Mehmet Çiftçi

www.dirensanat.com

oscar ödülleri filmler,oscar adayları, oscar 2017,oscar 2016, filmizle,oscar ödülü alanlar,oscar ödllü sanatçılar, oscarlı yönetmenler,oscar ödülü alan müzikaller,oscar ödülü alan müzikler,oscar ödül töreni

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.