ŞEHİR TİYATROSU SANATÇILARI MAHKEME YOLUNDA

0

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarında işten çıkartılan sanatçılar için Oyuncular Sendikası bir basın açıklaması yaptı. Kararın kimler tarafından hangi gerekçeyle verildiğinin belli olmadığının vurgulandığı açıklamada, durumun açıklığa kavuşturulması ve sanatçıların göreve iadesi için mahkemeye başvurulacağı belirtildi. Sorumlular hakkında da suç duyurusunda bulunulan açıklamayı yayınlıyoruz

 

 İstanbul Şehir Tiyatroları Sanatçılar’nın atılma nedenleri ile ilgili yaptıkları açıklama: “Önce Sözlü olarak performans düşüklüğü denildi. Sonra yazılı belgede “diğer” diye bir ifade geçiyor. Neden atıldıkları halen belli değil.” sözleriyle açıkl

 İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları bünyesinde taşeron olarak istihdam edilen kimi 10 yılı aşkın süredir, kimi ise 2 yıldır çalışan yirmi sanatçı arkadaşımızın işine 1 Ağustos günü açılan tek bir telefonla ve ‘Performans Düşüklüğü’ bahane gösterilerek son verilmiştir. Yaptığımız kontrollerde arkadaşlarımızın SGK çıkışlarının 31 Temmuz 2016 tarihinde ve “22” kodlu “Diğer” gerekçesi ile yapıldığı görülmüştür.

1 Ağustos gününden bu yana; İBBŞT’nin gerek sanatsal gerek idari tüm amirleri ile görüşmeler gerçekleştirilmiş, ancak işten çıkartılan arkadaşlarımızın nasıl ve ne şekilde belirlendiği hiçbir biçimde anlaşılamadığı gibi, konuyu en derinlemesine bilmesi gereken kimselerin bile listenin hazırlanmasında dahli olmadığı üzülerek görülmüştür.

BELİRSİZ BİR LİSTE İLE EKMEĞİMİZLE OYNUYORLAR

İBBŞT yalnızca bir Belediye Müdürlüğü değildir. İBBŞT Darülbedayi ’dir. 102 yıllık Güzellikler Evi’dir. Bu ülkenin ve dünyanın en eski ve köklü tiyatrolarından biridir. Bizler böylesi bir kurumda sanatçıların  ihale ile taşeron şirketler üzerinden alınıp satılmasının utancı ile baş etmeye çalışırken, bu hukuksuz çalışma düzeni ve mevcut OHAL’e sırtını yaslamış, kim olduğunu kurumun kendisinin dahi bilmediği kişi ya da kişilerce hazırlanan, amacı ve niyeti  belirsiz bir liste ile yirmi oyuncunun ekmeği ile oynanmasını kabul etmiyoruz!

Performansı düşük diye işten çıkartılan bu arkadaşlarımız İBBŞT ’nin şu anda mevcut oyunlarından tam yirmi tanesini, üstelik başrol seviyesinde taşıyan, sadece geçtiğimiz sene bile onlarca prestijli tiyatro ödülüne layık görülen kimselerdir.  Bu yirmi arkadaşımızın işten atılmış olması, kendi hayatları ve kariyerlerini durma noktasına getirdiği gibi koskoca Darülbedayi kurumunu da perde açamaz hale getirmiştir.

Durumun iş hukuku, sendikacılık, çalışma hakkı, insan hakları ve genel kültür sanat hayatımıza olumsuz yansımaları bir yana, Muhsin Ertuğrul gibi bir ismin makamının bu denli yok sayılmasını anlamamız  mümkün değildir! Kaldı ki bu çıkartmaların tam da OHAL zamanına denk gelmesi, arkadaşlarımızın İBB İnsan Kaynakları ’ndan gelen bir listede ismi olduğu için işten çıkartıldığına dair aldığımız şifahi bilgiler, bu işi iyice karanlık ve derhal aydınlatılmaya muhtaç bir hale getirmiştir.

sanatçilar

On binlerce kişinin açığa alındığı ya da tutuklandığı böylesi bir dönemde böylesi hain bir yapılanmayla hiçbir ilgisi olmadığını çok iyi bildiğimiz isimlerin, OHAL listeleri ile işten atılması, devleti bir kanser gibi sardığı aşikar bu oluşumla gerçekten bağlantılı kimselerin ayıklanması sürecini lekelemekte, kamuoyunun bu mücadeleye verdiği desteği ve duyduğu güveni zedelemektedir. Tam yirmi arkadaşımızın bir günde işten atılmasına yol açan bu şaibeli listeyi hazırlayan kişilerin amaçlarının tam da bu olduğuna dair inancımız ise, tam da bu sebeplerle, gün geçtikçe artmaktadır.

SANATÇILAR; “DAVALARIMIZI YARIN AÇACAĞIZ”

Bizler, yirmi arkadaşımız ile birlikte, işe iade davalarımızı yarın açacağız. Mahkemeler daha önce olduğu gibi yine bu arkadaşlarımızın işe iadesine karar verecekler, üstelik arkadaşlarımızın taşeron değil asli çalışan olduklarını ve iş girişlerinin doğrudan İBB tarafından yapılması gerektiğini, İBB’nin bugüne dek usulsüz işçi çalıştırdığı gerçeğini de alenen tespit edecekler.

Çünkü biz haklıyız!

Bu davalar kaç sene sürecek, işsizlik maaşı dahi alamayacak bu arkadaşlarımız bu süreçte ne yapacaklar, kiralarını ne ile ödeyecekler gibi soruların muhatabı olacak bir yetkili bulamamanın da sıkıntısı içerisindeyiz.

Son olarak ilgili makamlara alenen ihbar ediyoruz;

OHAL kapsamında sakıncalı bulunacak birileri varsa, İBBŞT gibi kamuoyunun gözü önünde olan bir kurumda, böylesi bir süreçte mesnetsiz bir liste ile yirmi sözleşmeli meslektaşımızın işten atılmasına neden olan kişi ya da kişilerdir!

Bu kişi ya da kişiler, böylesi bir süreçte atılmalarına tek neden bulamadığımız sanatçı arkadaşlarımızı kullanarak, bu hain örgütlenmeye karşı yürütüldüğüne inandığımız etkin mücadelenin, sanat camiası ve kamuoyu nezdinde  “cadı avı”, “fırsatçılık” gibi yorumlanmasına sebep olanlardır. Bu kişi ya da kişileri ortaya çıkartın ve kamu ile paylaşın!

Böylesi bir yapılanmayla en ufak bir ilişkileri olmadığı aşikar kadrolu oyuncuların açığa alınması sürecinin takipçisi olduğumuz gibi, taşeron sistemiyle çalıştırılan ve bu sistemin yarattığı mağduriyetin somut örneği olan oyuncu arkadaşlarımızın da haklı davalarının arkasındayız.

Devlette liyakat anlayışının yerleşeceğine dair inancımız ile kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Oyuncular Sendikası

 

www.dirensanat.com

 

PAYLAŞIM
Önceki İçerikŞehir Tiyatroları’nda Atılan Sanatçılar İçin İŞTİSAN’dan Basın Açıklaması
Sonraki İçerikBo Sahne De Kapanıyor
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan