30. ULUSLARARASI İZMİR FESTİVALİ

0

 

17 MAYIS İLE 20 HAZİRAN ARASINDA

 İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı (İKSEV) tarafınan düzenlenen Uluslararası İzmir Festivali’nin 30’uncusu 17 Mayıs ile 25 Haziran 2016 tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Festival programında üçü ücretsiz on konser var.

Festivalin açılışı 17 Mayıs’ta klasik müzik dünyasında “müzisyenlerin müzisyeni” olarak tanınan keman dünyasının bir numarası Joshua Bell’in Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’ndeki (AASSM) konseri ile olacak…  Çok değerli sanatçı ve müzisyenlerin yetiştiği Ege Üniversitesi Devlet Klasik Türk Musikisi Konservatuarı ve Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuarı, 25 Mayıs günü ‘One Stage’ projesi ile ilk kez aynı sahnede AASSM’de buluşacak. Her iki kurumun bestecilerinin Festival için besteledikleri eserler yine iki kurumun icracıları tarafından seslendirilecek. Bu çok özel konser ücretsiz olarak AASSM’deki İKSEV gişesinden alınabilecek davetiyelerle izlenebilecek.

viyana-senfoni-orkestrasi-efes-antik-tiyatro-iksev-izmir-festivali-620x253

Dünya müzik çevrelerinde sıra dışı projeleriyle tanınan piyanist Ufuk – Bahar Dördüncü Kardeşler, 2 Haziran 2016 günü 21.30’da AASSM’de ‘Sahnede İsyan’ adlı benzersiz bir deneyim yaşatacak. Günümüzün önemli sinema adamlarından Fabrice Aragno’nun görsel tasarımı eşliğinde Dördüncü Kardeşler, dönemlerinde sahnede isyan yaratan Debussy ve Stravinsky’nin eserlerini dört el piyano ile yorumlayacak.

İKSEV’in iki yılda bir kurucu başkanı Dr. Nejat F. Eczacıbaşı adına düzenlediği Ulusal Beste Yarışması’nın dokuzuncusu 7 Haziran’da sonuçlandırılacak. Konser Şarkıları dalında düzenlenen yarışmada finale kalan 12 eser AASSM’de Şef Serdar Yalçın yönetimindeki İzmir Devlet Senfoni Orkestrası tarafından seslendirilecek ve derecelendirme seçici kurulun, orkestra üyelerinin ve dinleyicilerin oylarıyla belirlenecek. Aynı gece 1. ve 2. Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Ulusal Beste Yarışmalarının birincisi Hasan Uçarsu’nun İKSEV’e armağan olarak yazdığı ‘İzmir, Güzel İzmir’ adlı eserinin dünya prömiyeri de yapılacak. Ücretsiz davetiyeler AASSM’deki İKSEV gişesinden alınabilecek.

İzmir Devlet Tiyatrosu, Festivale polisiye ve gizem edebiyatının önemli ismi Anthony Horowitz’in tek oyunu ‘Ermişler ya da Günahkârlar’ ile katılıyor. 9 Haziran saat 21.30’da İzmir Devlet Tiyatrosu Konak Sahnesi’nde sahnelenecek oyunu Barış Erdenk yönetiyor. Akıl hastası bir katilin iç dünyasını anlamaya çalışan yazar, kendisinin karanlıkta kalmış yönleriyle yüzleşmek zorunda kalır. İnsan doğasını ortaya koymaya çalışırken, iyi ile kötü arasında sıkı bir ilişki olduğunu savunur. Tıpkı ermişler ve günahkârlar gibi…

Flamenco gitarın efsane ismi Paco Pena, uzun bir aradan sonra tekrar Uluslararası İzmir Festivali’nde. Pena ve Grubu, ‘Flamencura Projesi’ ile 14 Haziran’da Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu’nda… 

fes

İnsanlığın bildiği en eski çalgılardan biri olan flüt, İtalyan virtüöz Massimo Mercelli’nin nefesiyle bambaşka bir anlam kazanıyor. Piyanist Ramin Bahrami eşliğinde Mercelli, Bach’ın ölümsüz eserlerini 16 Haziran’da Celsus Kütüphanesi’nin muhteşem atmosferinde yorumlayacak. Bach’a olan hayranlıklarını ‘Bach Sanssouci’ adını alarak kanıtlayan ikili, Bach’ın flüt ve klavsen için yazdığı eserleri birlikte seslendirecek.

Müzik dünyasına trompeti bir solo enstrüman olarak kabul ettiren, ünlü bestecilerin adına eserler bestelediği Mauro Maur ile birlikte başarılı konserler gerçekleştirdiği Kanadalı piyanist Francesca De Clossey, Morricone, Piccioni ve Rota’nın sinema tarihine geçen film müziklerini 20 Haziren’deki Celsus gecesinde seslendirecekler.

Polonya’nın genç umudu yeteneği ile çağdaşları arasında ayrıcalıklı bir yere sahip olan piyanist Konrad Skolarski, 22 Haziran’da yine Celsus Kütüphanesi’nde, Bach, Chopin, Berio, Debussy, Rachmaninov, Scriabin ve Liszt’in eserlerinden örnekler seslendiriyor.

Festivalin kapanış konserini 25 Haziran akşamı Efes Antik Tiyatro’da Viyana Senfoni Orkestrası yapacak. 2014 yılında Yılın Şefi seçilen genç kuşağın yıldız isimlerinden Pablo Heras-Casado’nun yöneteceği orkestra günümüzün en iyilerinden, Alman-Japon piyanist Alice Sara Ott’a eşlik edecek. Ott, Liszt’in ‘2 Numaralı Piyano Konçertosu’nu, Orkestra ise Çaykovski’nin ‘Fırtına’ fantezi uvertürü ile Dvorak’ın ‘7. Senfoni’sini seslendirecek. 

30. Uluslararası İzmir Festivali’nin Açılış Konserinin biletleri 18 Nisan 2016 Pazartesi günü, diğer bütün tüm biletler 2 Mayıs 2016 Pazartesi gününden itibaren Biletix gişelerinden alınabilecek.

 

 

PAYLAŞIM
Önceki İçerikİNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ KISA FİLM FESTİVALİ
Sonraki İçerikHAMİ ÇAĞDAŞ: ÂYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN LÂFA BAKILMAZ
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan