ÇAĞDAŞ YUNAN SİNEMASINDAN ÖRNEKLER

0
SABİT DOĞAN
SABİT DOĞAN

Yunan Sineması’nda son yıllarda çekilen filmlerden altısı Yunanistan İstanbul Başkonsolosluğu, Yunan Film Merkezi işbirliğiyle Kasım 2015 ile Nisan 2016 ayları arasında İstiklal Caddesi’ndeki Sismanoglio Megaro binasında gösterilecek. Ayda bir cuma günleri saat 19:00’da Türkçe alt yazılı gösterilecek filmler ücretsiz izlenebilecek.

NANE (999, 105 dk.)

Stefanos düşen ilk dişini kapının mandalına bağlayıp çekmişti. Annesi onu çatıya atarsa kargaların ona bir yüzük getireceğini söylemişti. Ama o beklemedi. Venetia Teyzesinin mücevher kutusundan bir tane çaldı ve onu ikinci dereceden kuzeni Marina’ya hediye etti. Yetişkinler öpücük verin diyordu ama onlar abartıp dudaktan öpüştüler. Sonra da ergenlik yıllarında işler biraz fazla ileri gitti. Bu yüzden de ayrı kalmak zorunda kaldılar. Ta ki 30 sene sonra, Stefanos’un annesinin cenazesinde karşılaşana kadar. Tabii ki birbirlerine anlatacak çok şeyleri vardı.

Yönetmen: Costas Kapakas; Oyuncular: Georges Corraface, Giorgos Gerontidakis-Sempetadelis, Anny Loulou

27 Kasım 2015, saat19:00

HARİTON’UN KOROSU (2005, 116 dk)

1968 baharı. Bir kasabada telaş ve karmaşa hakimdir. Herkesin hayatı neredeyse yarım asırdır kasabanın varlık nedeni olan Yıllık Koro Yarışmasının etrafında odaklanmıştır. Karizmatik okul müdürü Hariton okul korosunu etkileyici tarzıyla yarışmaya hazırlamaktadır. Yeni ve azimli jandarma komutanı Binbaşı Dimitriou’nun “düzen ve güvenliği” yeniden sağlamak adına kasabaya gelişi, bu iki adam arasında okulun güzel matematik öğretmeni Helen, bilardo ve müzik üzerinden gelişen bir çekişmenin başlangıcı olur. İnsanların hayata dair zevklerin keyfini sürdüğü, masumiyet ve güzelliklerle dolu bir çağda aşklar, tutkular, entrika, şefkat ve bolca iyimserlikle dolu bir film.

Yönetmen: Grigoris Karantinakis; Oyuncular: Georges Corraface, Maria Nafpliotou, Akylas Karazissis

11 Aralık 2015, saat 19:00

PLATON AKADEMİSİ (2009, 103 dk)

Atina, Platon Akademisi mahallesinde üç tekel büfesi ve bir köpeğin olduğu küçük, sakin bir köşe. Dükkânlardan birinin sahibi Stavros’un annesi bir kalp krizi geçirmiştir ve bütün gün onunla ilgilenmek zorundadır. Üç tekelcinin de ortak hobisi karşı tarafta dükkân açmakta olan Çinlileri saymaktır. Bu bitmek bilmez bir meşgaledir çünkü Çinliler her gün artmaktadır. Sadece önlerinden bir Arnavut geçtiği zamanlarda saymayı bırakırlar. Sonra da köpeğin Arnavut’a havlayıp havlamayacağını tahmin etmeye çalışıp iddiaya girerler. Stavros açıklanamaz biçimde mutsuzdur. Sorununun ne olduğunu bir türlü tespit edemez. Ta ki bir gün üç adamın önünden geçen (ve köpeğin arkasından havladığı) bir Arnavut Stavros’un annesini tanıyıp onun kendi kayıp annesi olduğunu iddia edene kadar.

Yönetmen: Philippos Tsitos; Oyuncular: Antonis Kafetzopoulos, Anastasis Kozdine, Giorgos Souxes, Maria Zorba

15 Ocak 2016, saat 19:00

ATTENBERG (2010, 95 dk.)

Bir örnek evlerden oluşan bir sahil kasabasında, mimar olan babasıyla yaşayan 23 yaşındaki Marina, insanları tuhaf ve tiksindirici bulduğundan onlardan uzak durur. Onun yerine, Sir David Attenborough’un memeliler hakkındaki belgeselleri, intihar şarkıları ve hayattaki tek arkadaşı olan Bella’dan aldığı cinsel eğitim dersleri sayesinde insanları anlamaya çalışır. Kasabaya bir yabancı gelir ve onu kendi langırt masasında bir maç yapmaya ikna eder. Babası da gereksiz yere fazla değer verildiğini düşündüğü 20. yüzyıldan çıkışına törensel biçimde hazırlanmaktadır. İki adam ve işbirlikçisi Bella’nın arasında kalan Marina insan türünün yaşam alanlarına dair harika gizemleri araştırma şansını yakalar.

Yönetmen: Athina-Rachel Tsangari ; Oyuncular: Ariane Labed, Vangelis Mourikis, Evaggelia Randou, Yorgos Lanthimos

19 Şubat 2016, 19.00

SARNIÇ: BAHÇEDEKİ AKROBATLAR (2001)

1974 yılı, Elefsina. Kendilerine akrobatlar diyen on bir yaşında bir grup oğlan çocuğu, çocukluklarının son yazını, tasasız geçirmektedirler, Yetişkinlerin aşk, tutku, önyargılar ve lanetlerle dolu dünyalarının kendi kaderlerini de sonsuza dek mühürleyeceğinin farkında değildirler.

Yönetmen: Christos Dimas; Oyuncular: Yiota Festa, Themis Bazaka, Giorgos Marinos, Michalis Evripiotis, Hristos Nomikos, Vana Rambota, Athina Pappa, Ersi Malikenzou

18 Mart 2016, saat 19:00

ZOR VEDALAR: BABAM (2002, 113 dk.)

10 yaşındaki Elias, babasının öldüğünü kabullenemez ve bir iş seyahatine gitmiş ve bir gün dönecekmiş gibi davranmaya devam eder. Babasını canlı tutma çabasıyla tuhaf davranışlar sergilemeye başlar. Yalan söyler, babasının adına babaannesine mektuplar gönderir. Babasıyla en sevdikleri oyunları babasının yerine de kendi geçerek oynar. Ve en kötüsü de babasının gerçekten de geri döneceğine ve ona söz verdiği üzere Amerikalıların Ay’a inişini birlikte izleyeceklerine inanır. Ama babası verdiği söze sadık kalamaz; bu onun son sözü olmuştur. Ay’a inilir. İnsanoğlu bu gezegenden, yeryüzünden ayrılmayı başarmıştır. Aynı anda küçük Elias da babasından ilk ve son defa ayrılmıştır. Ancak o zaman Elias tamamen yalnız olduğunun farkına varır. İlk anda kızsa da yavaş yavaş durumu anlar. Babasının elinden gelen bir şey yoktur. Elias artık onu beklemeyecektir. Bir anda büyümüştür. Hem insanlık için, hem de artık genç bir birey olan Elias için bu yeni bir dönemin başlangıcıdır.

Yönetmen: Penny Panayotopoulou; Oyuncular: Yorgos Karayannis, Stelios Mainas, Ioanna Tsirigouli, Christos Stergioglou

22 Nisan 2016, saat 19:00

SABİT DOĞAN

www.dirensanat.com

 

PAYLAŞIM
Önceki İçerik300 ÇOCUK AYNI SAHNEDE BARIŞ İÇİN ÇALACAK BARIŞ İÇİN MÜZİK VAKFI 10. YIL KONSERİ
Sonraki İçerikBOZCAADA’DA FİLM FESTİVALİ
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan