ERHAN YAZICIOĞLU : GEREKİRSE KAPISINDA YATACAĞIM

0

Erhan Yazıcıoğlu 20. Sadri Alışık Sinema ve Tiyatro oyuncu ödüllerinde onur ödülünü vermek için çıktığı sahnede Tiyatroların kapatılmaması için gerekirse kapısında yatacağını her türlü mücadeleyi vereceğini belirtti. Erhan Yazıcıoğlu’nun Ödül törenindeki konuşması şöyle:

48 yıllık sanat hayayatımda son sekiz ayda yediğim gol kadar hiçbir ayda bu kadar gol yemedim. Sadri babanın Çolpan ablanın yarattığı ortaklığı kuramayanlar tiyatroya el atmaya çalıştılar.  Biz herşeye rağmen Sadri baba ve Çolpan ablanın ortaklığını sürdürmeye çalıştık. Onlar Sinema ve Tiyatroyu birleştirirken, bu ikisinin bir arada olması gerçekten çok anlamlı. Bu ikisi düşman kardeşler gibi gözükür ama Sinema tiyatrosuz tiyatro da sinemasız yapamaz.

ERHAN YAZICIOĞLU

Bir figüran olarak geldiğim şehir tiyatrolarında bir figüran olarak emekli olacağım. Ama şunu elde etmeden gitmeyeceğim. Çünkü burda gördüğüm gençlerin enerjisi beni bir bu kadar daha yaşamaya itiyor.

Çünkü gençlerimiz çocuklarımız lütfen gitmeyin biz kadro falan istemiyoruz dedikleri için o tiyatronun kapısında yatacağım. o tiyatroyu kapattırmayacağım. Bunun için burdayım sürekli opsaytten gol yiyorum.

Biraz insanlar hadlerini bilmeli. Verilen sözlerin tutulması için bütün gençlerin dediği gibi umudumu içimden taşıyorum. ve sonuna kadar da direnmeye kararlıyım. Çünkü demokrasiler de sanat yaşadığı sürece demokrasi bir anlam kazanır.

ONUR ÖDÜLÜ: IŞIK YENERSU
ONUR ÖDÜLÜ: IŞIK YENERSU

www.dirensanat.com

PAYLAŞIM
Önceki İçerikMELİSA SÖZEN EN İYİ KADIN OYUNCU
Sonraki İçerikÜSTÜN AKMEN: “DEFNE HALMAN SANATIMIZIN BAĞBANLARINDANDIR.”
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan