DOĞAÇLAMA TİYATRO FESTİVALİ 

0
DOĞAÇALAMA FESTİVALİ

İstanbulimpro’nun bu yıl dördüncüsünü düzenlediği Uluslararası Doğaçlama Tiyatro Festivali 13 ile 16 Mayıs günleri arasında Kadıköy Terminal Sahnesi’nde gerçekleştiriliyor. Daha önce ‘Doğaçlama Umut Verir’, ‘Doğaçlama Birleştirir’, ‘Doğaçlama Özgürleştirir’ sloganlarını kullanan festival bu yıl ‘Doğaçlama Paylaşır’ sloganını kullanıyor. 1950’li yıllardan bu yana dünya tiyatro sahnelerinde hızla yayılan Doğaçlama Tiyatro pratiği ya da uluslararası ifadesiyle İmpro, ülkemizde de son yıllarda ilgi görüyor. Festivalin öncelikli amaçlarından biri sloganıyla da vurgulanan ‘paylaşmak’. Festival boyunca Türkiye’de faaliyet gösteren doğaçlama tiyatro toplulukları ve yurtdışından gelen oyuncular, gerek karma performanslarla, gerek festival sürecinde düzenlenen atölye çalışmalarıyla yepyeni deneyimler yaşama imkânı bulacaklar. Türkiye’nin yanı sıra İsrail, İsveç, Belçika, İtalya, Seattle, Almanya’dan gelecek oyuncular bu yıl festivalin konukları. Festivalin  açılışı,  13 Mayıs Çarşamba 20:30’da Türkçe-İngilizce oynanacak,  tüm katılımcı ülkelerin kendi oyunlarını paylaşacağı  karma bir gösteri ile gerçekleşecek. Bu yıl festival boyunca  yapılacak atölyelerin çoğunluğu ‘Fiziksel İmpro’ üzerine.

Festival Programı:

13 Mayıs Çarşamba, saat 20.30

Açılış gecesi

4.İstanbul Uluslararası Doğaçlama Tiyatro Festivali’nin açılış gecesinde dünya impro mutfağından örnekler sahnede. Türkiye’den katılacak doğaçlama oyuncuların yanı sıra İsrail, İsveç, Belçika, İtalya, Seattle, Almanya’dan gelecek oyuncular aynı sahnede olacak.

Oyunun ardından Muhit Kadıköy’de parti var.

14 Mayıs Perşembe, saat 20:30

Bir Zamanlar

Konsepti Koray Tarhan ve Tolga Erdoğan’a ait ‘Bir Zamanlar’ dünya impro oyuncularının katılacağı henüz kimsenin bilmediği bir öykü. Ressam Blandine Hélary’nin oyun ânında yaptığı resimler, seyircinin çağrışımları sahnedeki oyuncularla buluşuyor ve henüz kimsenin bilmediği bir öykü sahnede gözleriniz önünde yazılıyor. Bu öykünün kahramanı kim, neler hayal ediyor, neler yaşıyor oyun ânına dek kimse bilmiyor

14 Mayıs Perşembe, saat 21:45

Improv of Thornes: Winter Has Just Arrived

İsrail, İsveç, Belçika, Seattle, İtalya, Almanya ve Türkiye’den oyuncuların Taht kavgaları doğaçlama sahnesinde. Yazların onlarca yıl, kışların ise bir ömür sürebildiği bir diyar, içten içe nifakla kaynamaktadır. Kış, tüm impro oyuncuları için olduğu kadar Yedi Krallık için de uğursuz alametlerle gelmektedir. Taht mücadeleleri her zamankinden daha sert geçecek. Oyun dili İngilizce.

Oyuların sonrasında Muhit Kadıköy’de parti var.  dj: Koray Tarhan

15 Mayıs Cuma, saat 20:30

Mask Impro

İsrail’in performans sergileyen ve eğitim veren önemli gruplarından Tel Aviv merkezli bir doğaçlama topluluğu olan Lamabati, Çağdaş İsrailli yazar Etgar Keret’in kısa hikâyelerinden yola çıkarak yeni geliştirdikleri fiziksel ve grotesk, aynı zamanda özgün uzun-form oyunu sergileyecek. Dil: İngilizce

15 Mayıs Cuma, saat 21:45

Clown Impro

Festivale İtalya’dan Katılan Simone Tani’nin moderatörlüğünde yürütülecek olan doğaçlama Clown gösterisine İsrail, İsveç, Belçika, Seattle, Almanya ve Türkiye’den oyuncular katılıyor. Dil: İngilizce.

Oyunların sonrasında ‘Beyoğlu Hayal’de Luxus konseri var

16 Mayıs Cumartesi, saat 20:30

Müzikal Gece

Tüm festival katılımcılarının  yer aldığı dev kadrodan bir müzikal. Festivalin kapanış gösterisinde geç saatlere dek impro coşuyor, coşturuyor.

Oyun sonrasında Muhit Kadıköy’de parti var.

Ayrıntılı bilgi:

0532 332 05 33

kadikoyterminal@gmail.com

www.kadikoyterminal.com

SABİT DOĞAN

www.dirensanat.com

PAYLAŞIM
Önceki İçerikAfife Tiyatro 2015 Ödülleri Belli Oldu
Sonraki İçerikGENÇ GÜNLER 9 MAYIS’TA BAŞLIYOR
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan