İSTANBUL MODERN’DE RESSAM KONULU FİLMLER

0

İstanbul Modern Sinema, 23 Nisan- 3 Mayıs 2015 tarihleri arasında  ‘Ressam ve Resim: Mehmet Güleryüz Retrospektifi’ne paralel bir film programı sunuyor. Ressam ve resim ilişkisini inceleyen, tarihte iz bırakmış ressamların iç dünyalarına, özel hayatlarına bakan, resmin sanatsal referanslarından satış pratiğine çeşitli unsurlarını ele alan filmler hem ressamların korku ve tutkularını hem de yaşadıkları dönemin sanatla ilişkisini yansıtıyor. Filmler Türkçe alt yazı ile gösterilecek.

 

 

ALTINLI KADIN (WOMAN IN GOLD)

2015, Renkli, 109’ , İngilizce

Yönetmen: Simon Curtis; Oyuncular: Ryan Reynolds, Helen Mirren, Katie Holmes

Maria Altmann, yahudi olduğu için İkinci Dünya Savaşı’nda terk etmek zorunda kaldığı Viyana’ya mülteci olarak geçirdiği altmış yılın ardından geri döner. Amacı, teyzesinin bir portresi olan ve zamanında Naziler tarafından el koyulmuş, Gustav Klimt imzalı tabloyu geri almaktır. Maria Avusturya hükümeti ile geçireceği bu zorlu mücadele boyunca, geçmişindeki birçok sırrı ortaya çıkaracak ve ailesiyle ilgili gerçekleri öğrenecektir. Klimt’in  ‘Adele Bloch-Bauer’in Portresi – I’ adlı yapıtından esinlenen film, prömiyerini bu yıl 65. Berlin Uluslararası Film Festivali’nde yaptı.

30 Nisan Perşembe 17:00

3 Mayıs Pazar 15:00

 unnamed (5)

BÜYÜK GÖZLER (BIG EYES)

2014, Renkli, 106’ , İngilizce

Yönetmen: Tim Burton; Oyuncular: Amy Adams, Christoph Waltz, Danny Huston

Walter Keane, eşi Margaret’in çizdiği özgün iri gözlü çocuk tablolarını satış stratejisi adına kendi resmetmiş gibi yaparak kitlelere ulaştırmaktadır. İkna ve pazarlama kabiliyetlerinin sayesinde Keane hem büyük bir servet kazanmakta hem de tabloların şöhreti giderek artmaktadır. Yaptığı tabloların hiçbirine kendi imzasını atamayan Margaret ise bir yandan bu sahtekarlığı gün yüzüne çıkarmak için elinden geleni yapacak bir yandan da kocasının baskılarıyla mücadele edecektir. 1960’lı yılların en büyük sahtekarlıklarından birinin anlatıldığı ve dönemin sanat dünyasında kadın olarak var olmanın zorluklarına değinen film, gerçek bir hayat hikayesi. Film, Amy Adams’a Altın Küre’de ‘En İyi Oyuncu’  ödülünü kazandırdı.

26 Nisan Pazar 15:00

2 Mayıs Cumartesi 17:00

unnamed (1)

BAY TURNER (MR. TURNER)

2014, Renkli, 150’ , İngilizce

Yönetmen: Mike Leigh; Oyuncular: Timothy Spall, Paul Jesson, Dorothy Atkinson

Mike Leigh son filminde , 19. yüzyılda empresyonizm akımının öncülerinden olmuş İngiliz ressam J.M.W. Turner’ın son 25 yılını beyazperdeye taşıyor. Film, sanatçının yapıtlarının üretim sürecine odaklanırken hem babası, çocuklarının annesi ve hizmetçisiyle olan şaşırtıcı ilişkilerinden bahsediyor hem de dönemin Londrası’nın ekonomisini, yaşam tarzı ve kültüründeki değişimlerin bir panoramasını sunuyor. J.M.W. Turner rolüyle Timothy Spall, geçen yıl Cannes’da ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ödülünü kazandı, film Oscar Ödülleri’nde dört dalda aday gösterildi.

23 Nisan Perşembe 14:30

25 Nisan Cumartesi 17:00

 

RENOIR

2012, Renkli, 111’ | Fransızca

Yönetmen: Gilles Bourdos; Oyuncular: Michel Bouquet, Christa Theret, Vincent Rottiers

Savaş yılları 1915, Côte d’Azur… Tablolarında kadınların duygusallığını ön plana çıkarmasıyla tanınan, empresyonist ressam Pierre-Auguste Renoir eşinin kaybını üzerinden atamamışken, oğlu Jean Renoir da ağır yaralı bir şekilde savaştan döner.  Ansızın ortaya çıkacak genç ve hayat dolu bir kadın ise, baba ve oğula ilham kaynağı olup yeniden hayata dönmelerini sağlayacaktır. Piere-Auguste Renoir’in hayatının son yıllarında, ona son kez modellik yapan Andrée Heuschling ile ilişkisinin anlatıldığı film, 39. César Ödülleri’nde dört dalda aday oldu.

26 Nisan Pazar 15:00

2 Mayıs Cumartesi 15:00

Mutluluğa Boya Beni

MUTLULUĞA BOYA BENİ (LE TABLEAU)

2011, 35mm, Renkli, 76’, Fransızca

Yönetmen: Jean-François Laguionie; Seslendirenler: Jean Barney, JB Blanc, Steve Blum

Bir ressam, esrarengiz bir nedenle, tablosunu yarıda bırakıp kayıplara karışmıştır. Tabloda resmedilerek hayat bulan, üç farklı sınıftan üç insan ise, yarım kalan yapıtı tamamlamak ve hayatlarına dengeyi getirmek için zorlu bir yolculuğa çıkarak yaratıcıları olan ressamın izini sürmeye başlayacaklardır. Çizilmiş tabloların içerisinde geçen bu animasyon, insan eliyle yaratılan hiyerarşik düzendeki bir evrene denge getirmeye çabalayan karakterlerin mücadelesini resmediyor.

23 Nisan Perşembe 13:00

3 Mayıs Pazar 17:00

unnamed (4)

VAN GOGH

1991, Renkli, 158’ , Fransızca

Yönetmen: Maurice Pialat; Oyuncular: Jacques Dutronc, Alexandra London, Bernard Le Coq

Van Gogh’un yaşamının son 67 günü. Van Gogh’un kardeşi Theo, ressamın en ünlü yapıtlarından ‘Dr. Gachet’ın Portesi’ne konu olan doktoru Paul Gachet ve kızı Marguerite’le ilişkisine yakından bakan film, Van Gogh’un değişen toplum dinamiklerine karşı oluşan psikolojik durumundaki dalgalanmaları da gözler önüne seriyor. Filmde Van Gogh’u oynayan Jacques Dutronc bu rol ile 17. César Ödülleri’nde ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ödülünü kazandı.

26 Nisan Pazar  17:00

30 Nisan Perşembe 19:00

 

ANDREİ RUBLEV

1969, SSCB, siyah – beyaz, 205’, Rusça, İtalyanca, Tatarca

Yönetmen: Andrei Tarkovsky; Oyuncular: Anatoly Solonitsyn, İvan Lapikov, Nikolai Grinko

Tarkovsky’nin 15. yüzyıl orta çağ ressamlarından Andrei Rublev’in hayatını anlattığı film, Rusya’nın orta çağ dönemini detaylı bir şekilde filme alıyor. Dinin, politik anlaşmazlıkların ve baskıcı bir rejimin sanatçıların üzerindeki etkilerine de değinen film, tarihi bir karakter portresi çizerek dönemin Rusyası’na eleştirel bir dille yaklaşıyor. 1969 yılında çekilen ve Cannes Film Festivali’nde Sinema Yazarları Ödülü’nü kazanan film, Sovyet Birliği’nde sansüre uğradı, ancak 1971 yılında gösterime girebildi.

23 Nisan Perşembe 19:00

 

FİFİ MUTLULUKTAN HAYKIRIYOR (FİFİ AZ KHOSHHALI ZOOZE MİKESHAD)

2012, Renkli, 96’, Farsça

Yönetmen: Mitra Farahani; Oyuncular: Bahman Mohasses

“İran’ın Picasso’su” olarak tanınan ressam Bahman Mohasses’in son günlerine tanık olduğumuz bu belgeselde, iki sanatçının ondan son bir tablo yapması için verdiği mücadeleler ile ressamın hayatından birçok anıyı ve sırrı kendi kelimeleriyle dinliyoruz. İsmini kendisinin en çok sevdiği ve hiçbir zaman yanından ayırmadığı tablosundan alan film, provakatif kimliğiyle bilinen ressamın ölümünden hemen önce çekildi ve sonrasında ancak tamamlanabildi.

23 Nisan Perşembe 17:00

25 Nisan Cumartesi 13:00

Değirmen ve Haç

DEĞİRMEN VE HAÇ (MŁYN I KRZYŻ)

2011, Renkli, 92’, İspanyolca, İngilizce

Yönetmen: Lech Majewski; Oyuncular: Rutger Hauer, Charlotte Rampling, Michael York

Filmin esin kaynağı, Rönesans ressamlarından Pieter Bruegel’in 1564 tarihli, Hz. İsa’nın kendi çivileneceği hacı kurgusal olarak Flaman topraklarında taşımasını konu alan ‘Calvary Alayı’ adlı yapıtı. Yapıtta tasvir edilen beş yüze yakın karakterin o anki durumunlarından skeçlere yer veren film, tamamen tablonun sıra dışı dünyasının içinde geçiyor. Film ilk kez  2011 Sundance Film Festivali’nde gösterildi.

30 Nisan Perşembe 13:00

 

PICASSO ÇETESİ (LA BANDA PICASSO)

2012, Renkli, 101’, Fransızca

Yönetmen: Fernando Colomo; Oyuncular: Stanley Weber, Louise Monot, David Coburn

1911, Paris. Rönesans döneminin önde gelen ressamlarından Leonardo da Vinci’nin en önemli yapıtı ‘Mona Lisa’ ile birlikte birçok İber heykeli, Louvre Müzesi’nden esrarengiz bir şekilde çalınmıştır. Yetkililer ise Pablo Picasso ve şair arkadaşı Apollinaire’i şüpheli olarak gözaltına almışken, bir çetenin Fransa’daki tüm müzelere vurgun yapacağı söylentisi tüm şehri harekete geçirir. Yönetmen Fernando Colomo’nun sanat tarihinin en ünlü hırsızlık olayından esinlendiği film, Paris’in bohem hayatını beyazperdeye yansıtan eğlenceli bir dönem komedisi.

25 Nisan Cumartesi 15:00

30 Nisan Perşembe 15:00

www.dirensanat.com

SABİT DOĞAN

PAYLAŞIM
Önceki İçerikYAHYA KEMAL ORATORYOSU KADIKÖY SÜREYYA’DA
Sonraki İçerikRENGİN UZ: ALKIŞLAR USTA’YA VE ÇOCUKLARINA GİTSİN…
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan