GOTİK SİNEMA’ ÖRNEKLERİ İSTANBUL MODERN’DE

0

image
Sabit Doğan

İstanbul Modern’in sinemasında , British Council ve British Film Institute işbirliğiyle, gotik sinemadan örnekler gösterilecek. 26 Şubat ile 8 Mart tarihleri arasında ‘Gotik: Sinemanın Karanlık Yüreği’ başlıklı programda vampirlerden kurtadamlara, hayaletlerden ıstıraplı ruhlara, program gotik korku ve romantik prototiplerinin yer aldığı filmler bulunuyor. İlk olarak Mary Shelley, Bram Stoker gibi yazarların olay yaratan romanlarıyla Britanya’da doğan Gotik edebiyatın uğursuz iskeletini, ete kemiğe büründüren gotik sinema Dracula ve Frankenstein gibi karakterleri kült figürlere dönüştürür.

Program kapsamında 26 Şubat Perşembe saat 19:00’da Fatih Özgüven ve Selim Eyüboğlu’nun katılacakları ‘Sinemada Gotik’ başlıklı bir söyleşi de var.

 

Karanlığın Gölgesi / Don’t Look Now, 1973

Yönetmen: Nicolas Roeg

Oyuncular: Donald Sutherland, Julie Christie, Hilary Mason

Laura ve John, trajik bir kaza sonucu kaybettikleri kızlarının yasını tutmaktadırlar. Venedik sokaklarında gezerken, ruhani güçleri olduğunu iddia eden, kör bir kadınla karşılaşırlar. Kadın, kızlarının onlarla iletişime geçmeye çalıştığını iletir. Her ne kadar John bunu inkar etse de, karşılaşacağı gizemli olaylar akıl sağlığını gitgide kaybetmesine neden olacak ve büyük bir tehlikeye doğru sürüklenecektir. Bilmece gibi anlatısı, esrarengiz ve gergin atmosferi, etkili oyunculuklarıyla psikolojik korku türünde yenilikçi bir film.

26 Şubat Perşembe, Saat 17:00

7 Mart Cumartesi, Saat 15:00

 

Gizemli Ada / The Wicker Man, 1973

Yönetmen: Robin Hardy

Oyuncular: Christopher Lee, Edward Woodward, Diane Cilento

Polis memuru Howie, kaybolan bir kızı araştırmak için bir İskoç adasına gönderilir. Ada sakinleri böyle bir kızın hiç varolmadığını iddia ederek, soruşturmayı engellemeye çalışırlar. Howie ise sıradışı ayinler düzenleyen putperest bir tarikatın içine girerek, kayıp kızın izini sürmeye devam edecektir. İngiltere’nin “en iyi korku filmi” sayılan film, gerek Christopher Lee’nin performansıyla gerek de ele aldığı paganizm konusuyla sinema tarihinin en kült filmlerinden. Filme yer yer uğursuz bir müzikal havası veren şarkıları da dikkate değer.

5 Mart Perşembe, Saat 17:00

 

İblisin Gecesi / Night of the Demon, 1957

Yönetmen: Jacques Touneur

Oyuncular: Dana Andrews, Peggy Cummings, Shay Gorman

Doğaüstü güçlere inanmayan bilim insanı John Holden, Julian Karswell adındaki şeytani tarikat liderinin foyasını ortaya çıkarmak için uğraşmaktadır. Bir gün Karswell tarafından evine davet edilir. Ancak ziyareti sırasında kitapları arasına karıştırılan bir parşömen, Holden’in başına tuhaf aksilikler açarak büyücülüğe ve doğaüstü güçlere inanışını sorgulamasına neden olacaktır. İnanç ile şüphe, gerçeklik ile fantezi arasında kurduğu diyaloglarla korku sinemasında önemli bir temel teşkil eden klasik, kimi sahneleriyle son derece şiirsel bir gotik film örneği.

28 Şubat Cumartesi, Saat: 13:00

8 Mart Pazar, Saat 15:00

Dracula,1958

Yönetmen: Terence Fisher

Oyuncular: Christopher Lee, Michael Gough, Peter Cushing

Jonathan Harker’ın saldırısından sonra vampir Dracula, kalesini terk eder ve avlanmak için Harker’ın nişanlısının yaşadığı kasabaya gider. Ailesinin tehlikede olduğunu farkeden Harker ise yakın arkadaşı Dr. Van Helsing ile birlikte Dracula’yı yok etmek için her şeyi deneyecektir. Bram Stoker’ın kült romanından uyarlanan filmde vahşiyken medeni, hiddetliyken düşünceli karakteriyle sinema tarihindeki Dracula’ların en karizmatiği Christopher Lee, hafızalarda silinmez bir yer ediniyor.

26 Şubat Perşembe, Saat 15:00

8 Mart Pazar, Saat 17:00

Kurtlar Cemiyeti / The Company of Wolves, 1984

Yönetmen: Neil Jordan

Oyuncular: Terence Stamp, Stephen Rea, Brian Glover, Angela Lansbury

Genç bir kız rüyasında kendini masalsı bir ormanda bulur. Ancak bu orman göründüğü gibi değildir. Kalın kaşlı, tuhaf görünümlü adamlar kızların gönlünü çelmektedir ve her dolunay vakti bu kızlar ortadan kaybolmaktadır. Genç kız da bu adamlardan birine aşık olacak ve hayatı büyük bir tehlikeye girecektir. Gerçek ile hayal arasında gidip gelen anlatım biçimiyle gotik imgelemlerin yoğun olarak kullanıldığı “Kurtlar Cemiyeti”, kurt adamlardan Kırmızı Başlıklı Kız’a uzanan birçok karakterden esinleniyor. Neil Jordan’ın öte dünyaya dair yarattığı görselliği, sembolizmi yoğun olan, tekinsiz, hipnotik bir kabus etkisi yayan film, özünde bir büyüme öyküsü.

5 Mart Perşembe, Saat 15:00

7 Mart Cumartesi, Saat 17:00

image

Fil Adam / The Elephant Man, 1980

Yönetmen: David Lynch

Oyuncular: Anthony Hopkins, John Hurt, Anne Bancroft

1880’lerin Londrası. Doktor Treves, gezici bir sirkte vücudu deforme olmuş hilkat garibesi görünümlü bir adama rastlar. Adı John Merrick olan bu adamı tedavi altına almak ister ve isteğine ulaşır. Treves, toplum tarafından dışlanmış bu korkunç görünümlü adamı tanıdıkça onun ne kadar hassas ve zeki biri olduğunu görerek, itibarını yeniden kazanmasına yardımcı olacaktır. David Lynch’in gerçek bir hayat hikayesinden uyarladığı film, Viktorya döneminin İngilteresi’nin karanlık atmosferini beyazperdeye yansıtıyor. John Hurt ise asalet ve cesaretle canlandırdığı Merrick portresiyle göz dolduruyor.

28 Şubat Cumartesi, Saat 15:00

5 Mart Perşembe, Saat 19:00

image

Maça Kızı / The Queen of Spades, 1949

Yönetmen: Thorold Dickinson

Oyuncular: Anton Walbrook, Edith Evans, Anthony Dawson

Varlıklı dostları tarafından dışlanan bir asker olan Herman, kabul görülebilmek için kumar oynayarak zengin olmaya çalışmaktadır. İskambil oyunlarında daima kazanabilmek için şeytanla anlaşma yapıp, ruhunu ona teslim eden yaşlı kontesin sırrını öğrenmek için elinden geleni yapar. İnsanoğlunun para ve itibar için yapabileceklerini gözler önüne seren tüyler ürpertici bu gotik aşk filmi, Cannes Film Festivali’nde Büyük Ödül’e aday olmuştu.

28 Şubat Cumartesi, Saat 17:00

7 Mart Cumartesi, Saat 13:00

Masumlar / Innocents, 1961

Yönetmen: Jack Clayton

Oyuncular: Deborah Kerr, Peter Wyngarde, Megs Jenkins

Viktorya döneminin İngilteresi’nde ihtişamli bir malikanede yaşayan aile, yetim kalmış yeğenlerini bir dadıya teslim ederek taşınır. Dadı, malikanede geçirdiği süre boyunca, insan silüetleri görmeye başlar ve çocuklarında garip davranışlar sergilemesiyle bir iblisin onlara musallat olduğu kanısına varır. Artık çocukları da ikna edip, iblisten kurtulmaktan başka çaresi kalmamıştır. Henry James’in ‘Yürek Burgusu (The Turn of the Screw, 1898) adlı eserinden uyarlanan ve Martin Scorsese’nin “mükemmel çekilmiş ve çok korkunç” olarak yorumladığı bu hayalet hikayesi, psikolojik korku türünün öncülerinden. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışmıştı.

26 Şubat Perşembe, Saat 13:00

29 Şubat Pazar, Saat 15:00

Ölüm Gecesi / Dead of Night, 1945

Yönetmenler: Robert Hamer, Basil Dearden, Charles Crichton, Alberto Cavalcanti

Oyuncular: Robert Wyndham, Anthony Baird, Mervyn Johns

Mimar Walter Craig bir çiflik evinde çalıştığı sürede, her akşam gördüğü bir kabusun giderek gerçeğe dönüştüğünü farkeder. Sonunu bildiği bu kabusun bitmesi için gerilim dolu bir bekleyişe geçer ve evin diğer sakinlerinin anlattığı, tüyler ürpertici doğaüstü hikâyeleri dinler. Film, son derece korkutucu, beş karanlık hikâyeden oluşuyor. Rüyayla gerçeğin, bilimle doğaüstünün, akıl ile histerinin birbirine geçtiği bir karabasan… Ealing Stüdyoları’nın savaş sonrası ürettiği ilk yapım olan filmdeki nevroz ve saplantıya dair öyküler, tam da savaş yıllarının travmasına cevap sayılabilir.

29 Şubat Pazar, Saat 17:00

5 Mart Pazar, Saat 13:00

Ökseotu Dalı / The Mistletoe Bough, 1904

Yönetmen: Percy Stow

Bir gelin, düğününde saklambaç oynadığı sırada bir sandığın içinde hapsolur ve yıllar boyunca bulunmayı bekler. 18. yüzyılda yazılmış bir halk şarkısından esinlenerek çekilmiş bu kısa film, gotik sinemanın ilk örneklerinden kabul ediliyor. Tarihin en eski korku filmlerinden olan “Ökseotu Dalı”na, Saint Etienne topluluğundan Pete Wiggs’in müzikleri eşlik ediyor.

26 Şubat Perşembe, Saat 15:00

8 Mart Pazar, Saat 17:00

‘Dracula’nın ardından gösteriliyor

 

 

 

 

 

 

 

 

PAYLAŞIM
Önceki İçerikCRAFT’TA ERİC MORRİS ATÖLYESİ
Sonraki İçerikYAVUZ PAK:MERVE ENGİN’DEN KADINA DAİR BİR “KESİT”
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan