TİYATROADAM  ŞUBAT PROGRAMI

0

Geçen tiyatro mevsiminin ödül rekortmeni tiyatroadam, ödüllü oyunu Brecht’in ‘Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı’ ile yeni oyunu Dürrenmatt’ın ‘5. Frank’ını dönüşümlü olarak sahneliyor.

5. FRANK

İki yüzyıl boyunca şiddet, hile ve dolandırıcılıkla dünyaya şekil veren Frank Bankası’nın ironik öyküsünü anlatan Dürrenmatt’ın oyununu Tahsin Yücel’in çevirisiyle Fatih Koyunoğlu sahneliyor. Ataları kadar acımasız olamayan 5. Frank’ın zayıf yönetimi sonucu bankanın durumu kötüye gider. Banhkanın batmasını önlemek için bazı planlar kurulur ancak beklenmedik trajikomik olaylar ortaya ç ıkacaktır. İnsani duyguların bütünüyle yok sayıldığı vahşi kapitalizmi, para, güç ve ölüm olguları üstünden grotesk bir dille eleştiren oyunda Aşkın Şenol, Ayça Koyunoğlu, Ayça Güngör, Alican Yılmaz, Berk Yaygın, Deniz Özmen, Fatih Koyunoğlu, Gökhan Azlağ, Hivda Zizan Alp, Mehmet Solmaz, Pelin Bölükbaş, Serdar Akülker rol alıyor. Oyunun yardımcı yönetmen ve dramaturgu Bilgesu Kasapoğlu, koreografı Esra Yurttut, müzik direktörü Çağrı Beklen.

unnamed (2)

OYUN PROGRAMI:

Ortaköy Afife Jale Sahnesi:

5-12-19-26 Şubat Perşembe günleri saat 20:30

Gişe: 0212 236 10 27

Moda Sahnesi:

17 Şubat Salı, saat 20:30

Gişe: 0 216 330 58 00

ARTURO Uİ’NİN ÖNLENEBİLİR TIRMANIŞI

Bertolt Brecht’in hiçbir zaman eskimeyen ve eskimeyecek oyununu Yücel Erten’in Türkçesiyle Ümit Aydoğdu sahneliyor. Oyunu yönetmen şöyle özetliyor: “Öykü, Arturo Ui’nin dillere destan yükselişini anlatır. Peki kimdir bu Arturo Ui? Bir gangster mi, bir kahraman mı? Yükselmek için her yolu deneyen bir politikacı mı? Her yaptığı yanına ve cebine kar kalan bir işadamı mı? Yoksa yalnızca bir maceracı mı? Ne fark eder? Çünkü Arturo Ui bir kişi değil. O yalnızca bir çerçeve. Büyük ve küçük çıkarların yan yana gelmesiyle oluşan bir resim çerçevesi. Çerçevenin içindeki resimler değişebilir, değişti de. Dün değişti bugün değişiyor ve yarın da değişecek. Tıpkı insanlık tarihi boyunca dünyanın başına bela olan pek çok resim gibi. Hitler mesela; kim diyebilir ki ya da hanginiz diyebilirsiniz ki Hitler olmasaydı onca yıkım, kıyım olmazdı. Emin olun o olmasaydı da o çerçeve boş kalmazdı. İşte bu yüzden; Kişilerin yoktur bir önemi çerçevelerdir var eden o dönemi.”

tiyatroadam

Sekiz oyuncunun yaklaşık otuz altı farklı kişiyi dönüşümlü bir şekilde oynadığı, müziklerin yine oyuncular tarafından, akapella (insan sesi) ile yapıldığı, Epik Tiyatro’nun özüne uygun, çağdaş bir yorumla sahneye koyulan bu oyunla, seyirciye, baş döndürücü bir tempo ve coşkuyla, eğlenceli bir biçimle, alışılagelmişin dışında bir tiyatro lezzeti sunmak amaçlanıyor.

Oyunun müzik yönetmeni Oktay Köseoğlu. Dekor köstüm tasarımı Barış Dinçel’e, ışık tasarımı Yüksel Aymaz’a ait.

OYUN PROGRAMI:

Ortaköy Afife Jale Sahnesi

11 – 25 Şubat Çarşamba 20:30

Gişe: 0212 236 10 27

Kozyatağı Kültür Merkezi

Gönül Ülkü Gazanfer Özcan Sahnesi

20 Şubat Cuma 20:30

Gişe: 0216 658 00 15

Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi

22 Şubat Pazar 20:30

Gişe: 0212 661 38 94-95

 

PAYLAŞIM
Önceki İçerik‘SOYTARIM LEAR’İN ŞUBAT PROGRAMI
Sonraki İçerikKARA KUTU  OYUN YAZMA YARIŞMASI
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan