YILIN SON FİLM RANDEVU’SU 5 – 11 ARALIK’TA

0

TÜRSAK Vakfı tarafından düzenlenen Randevu İstanbul Uluslararası Film Festivali, 5 ile 11 Aralık 2014 tarihleri arasında, on yedinci kez, sinemaseverlere buluşacak. 17. Randevu’da Cannes, Berlin, Karlovy Vary, Sundance ve Toronto gibi dünyanın en önemli festivallerinde izleyici karşısına çıkmış filmler ve izleyenlerin yeni keşiflerine yol açacak filmlerin gösterilecek. Ayrıca çeşitli yan etkinlikler düzenlenecek. Festival programında yer alan ellinin üzerinde film, Cinemaximum Kanyon LeventCinemaximum Zorlu Beşiktaş ve Beyoğlu Fransız Kültür Merkezi salonlarında gösterilecek. Cinemaximum sinemalarında biletler gündüz seanslarında 5 TL, akşam seanslarında ise 10 TL. Fransız Kültür Merkezi’nde filmler ücretsiz olarak izlenebilecek.

RANDEVU İSTANBUL PROGRAMI

Gala İstanbul

Popüler uzun metraj filmlerden oluşan bu bölümde gösterilecek filmler arasında; filmlerinden ‘Can Dostum’un (‘Les Intouchables’), yönetmenleri Eric Tolendo, Olivier Nakache’nin dokunaklı yeni filmi ‘Hayatımın Şansı’; başrolünde Game of Thrones dizisinin unutulmaz oyuncusu, Nikolaj Coster’in oynadığı, Oscar ve Altın Küre ödüllü yönetmen Susan Bier’in yönettiği ‘A Second Chance’; Oyunları 25 dile çevrilmiş, Cannes ve Obie ödülü sahibi ünlü yazar ve oyuncu Israel Horovitz’in kendi oyunundan uyarlayıp yönettiği başrollerinde Kevin Kline, Kristin Scott Thomas ve Maggie Smith’in oynadığı ‘My Old Lady’; ve Yönetmen Olivier Assayas’nin sadece bir değil, üç kadının (Juliette Binoche, Chloe Grace Moretz, Kristen Stewart) üzerinden kadın ruh halinin derinliklerine indiği son filmi ‘Clouds of Sils Maria’ bulunuyor.

Samba (4)

Bağımsız filmler

Film festivallerinin varoluş nedeni olan bağımsız filmlerin takipçilerinin dört gözle bekledikleri bağımsız filmlerin yanı sıra, pek çok sürpriz yeni filmi de meraklılarıyla buluşturmayı hedefleyen bu bölümde aralarında, Variety dergisinin “İzlenmesi Gereken 10 Yönetmen” listesine aldığı, Baran Bo Odar’ın, siber-gerilim filmi, ‘Who am I-No System is Safe’; ünlü oyuncu Melanie Laurent’ın yönetmen koltuğuna oturduğu, iki genç kız arasındaki alternatif bir ilişkiye odaklanan Fransız yapımı ‘Breathe’, Jimi Hendrix’in, Jimi Hendrix olmadan önceki halini anlatan, yönetmenliğini John Ridley’in yaptığı, başrolünde karizmatik hiphop starı Andre Benjamin’in oynadığı ‘Jimi: All is by My Side’ adlı filmlerin de bulunduğu pek çok bağımsız yapım yer alacak.

Sinema tarih yazıyor

Sinemanın geçmişe, yakın geçmişe, yazılı tarihe, sözlü tarihe dokunduğu, tarihin sinemaya dokunduğu bu bölümde, önemli tarihsel gerçeklere dikkat çeken filmler bir festival geleneği olarak bu yıl da izleyiciyle buluşturulacak. Bu başlık altında yer alacak filmlerden ‘Far from Men’, David Oelhoffen’in yönetmenliği ve Vigo Mortensen ve Reda Kateb’in oyunculuklarıyla, Cezayir İç Savaşı dönemini anlatan bir Albert Camus uyarlaması. Yüzüncü yılında 1. Dünya Savaşı’na bambaşka bir bakış açısı getiren ‘The Woods are Still Green’ adlı Avusturya filmi de bu bölümde gösterilecek filmler arasında.

Far From Men - 1

İlk randevu

İlk filmlerini çekmiş yönetmenlerin filmlerinin gösterildiği bu bölümde, İsrail’li yönetmen Asaf Korman’ın bu yıl Haifa Uluslararası Film festivali’nde en iyi film ödülünü alan iki kız kardeşin sağlıksız ilişkisini irdeleyen çarpıcı ilk filmi ‘Next to Her’, Carlos Marquez Marcet’in yönettiği ve Avrupa Film Ödülleri’nin, bol ödüllü En İyi İlk Film adayı ‘10.000 km’, Kanadalı oyuncu Adam MacDonald ilk yönetmenlik denemesi, Toronto Film Festivali Keşif bölümünün en beğenilen filmlerinden  ‘Backcountry’ gösterilecek.

Pelikül Kabuslar

Dünyanın çeşitli ülkelerinden, festival izleyicisinin tüylerini ürpertecek filmlerin yer aldığı bu bölümde, sinema tarihinin ilk bağımsız korku filmlerinden olan ve gösterime girdiği 1974 yılında pek çok ülkede yasaklanan, ‘Texas Chain Massacre: İnsan Eti’nin 40. yılında özel bir gösterim yapılacak.

The Texas Chainsaw Massacre - 1

Pembe – Kara Komedi

Güldüren, gülümseten, ağlamakla gülmek arasında bırakan, sorgulatan, ısıtan, soğutan, şaşırtan filmler bu yıl Randevu İstanbul programına bu yıl katılan Pembe-Kara Komedi Başlığı altında gösterilecek. Sinemaseverlerin Fatih Akın filmlerinden ve ‘Koş Lola Koş’ filminden tanıdıkları, dünyaca ünlü oyuncu Moritz Bleibtreu’nun başrolünü üstlendiği, yönetmenliğini Peter Thorwarth’ın yaptığı komedi ‘Not my Day’; Danimarkalı yönetmen Diederik Ebbinge’nin, mizah algılarını altüst eden ‘Matterhorn’; Polonya yapımı, dünyanın önde gelen Bağımsız Film Festivallerinden Raindance’da En İyi İlk Film Ödülü alan ‘Kebab and Horoscope’ gösterilecek filmler arasında.

Ailecek Randevu

BBC ‘nin çok sevilen aile komedi dizisi ‘Outnumbered’ın yaratıcıları Andy Hamilton ve Guy Jenkins’in, başrolünde Gone Girl yıldızı Rosemund Pike’ın oynadığı son filmleri ‘What We Did On Our Holiday’ filmi festivalin ailecek izlenebilecek filmlerinden.

Haklarınız İçin Savaşın

İnsan haklarına odaklanan uzun, belgesel ve kısa filmler yer alıyor bu bölümde.

Acı Gerçek

Festivalin belgeselleri bu başlık altında Fransız Kültür Merkezi’nde gösterilecek.

Bizden

Türkiye sinemasının son dönem örneklerinden derlenen filmler ülkemizdeki yabancı konuklar ve sinemaseverlerin sinemamızla tanışması için İngilizce altyazıyla gösterilecek.

Ayrıntılı bilgi:

Günfer Günaydın

gunferg@gmail.com

05335707626

Ceren Hamiloğlu

ceren.hamiloglu@tursak.org.tr

randevuistanbul.com

Facebook.com/ randevuistanbul

Twitter.com/ RendezVousIst

 

PAYLAŞIM
Önceki İçerikKRAL LEAR’İ SOYTARILAR ANLATIYOR
Sonraki İçerikİZMİR TİYATRO4’TE BOŞ ŞEHİR
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan