ULUSLARARASI GÜMÜŞLÜK KLASİK MÜZİK FESTİVALİ GÜLSİN ONAY KONSERİ İLE AÇILIYOR

0

Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali, ilk defa 2004 yılında Bodrum’un tarihi değerleriyle öne çıkan şirin balıkçı kasabası Gümüşlük’te düzenlendi ve o günden beri de her yıl yazın en güzel akşamlarında klasik müzikseverlerle buluşmaya devam ediyor.

2004 yılında Piyanist Eren Levendoğlu, Piyanist Gülsin Onay ve Mesut Pekergin’in önderliğinde, küçük çapta bir piyano festivali olarak, tarihi mekân Eklisia’da başlayan serüven, bir sonraki yıl uluslararası müzik festivali sıfatıyla yoluna devam etti.

Her yıl yaz mevsiminde 1,5 ila 2,5 aylık bir dönemi kapsayan festival, yurdumuz ve dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen, birbirinden değerli müzisyenleri çatısı altında konuk ediyor. Dünyanın ve Türkiye’nin en uzun soluklu ve kapsamlı festivalleri arasında yer alan Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali, her yıl 30 civarında konser ve gösteriyle bugüne kadar 300 civarında etkinliğe ev sahipliği yaptı. 400 yıllık bir tarihe sahip Ortodoks şapeli Eklisia’da gerçekleştirilen konserleri her yıl 10 – 15 bin civarında konuk izleme olanağı buldu. 10. yılda artan talepleri karşılamak ve daha çok izleyiciyle buluşmak amacıyla Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali, Dünyanın yedi harikasından biri olan Mausolleion Anıt Mezarı’nın yapımında kullanılan taşların çıkarıldığı, yine Gümüşlük beldesi sınırları içersinde yer alan ve bin kişinin aynı anda izleyici olarak katılımına imkân sağlayan, “Antik Taş Ocağı”nda gerçekleştirildi. 10. yıl yeniliklere ve sıçramalara sahne oldu. Önceleri Gümüşlük Kültür ve Sanat Derneği bünyesinde gerçekleşen festival, daha spesifik ve daha müzik odaklı bir yapıyı benimsediği için Bodrum Klasik Müzik Derneği çatısı altında düzenlenmeye başladı.

gulsin_onay

2006 yılında festivalin bir eğitim kurumu olarak hayata geçen Eklisia Summer Music Academy (ESMA), 2013 yılı itibarıyla Gümüşlük Müzik Akademisi (GMA) adını aldı. GMA’da düzenlenen ustalık sınıflarında bugüne kadar usta müzisyenlerle, genç yetenekler bir araya geldi. Festival boyunca konserlere gelen müzisyenler, organizasyon kapsamında masterclasslar açarak, genç müzisyenlere ustalık dersleri verdi. Dünyanın dört bir yanından Gümüşlük’e gelen virtüözlerden ders alma fırsatını yakalayan genç müzisyenler için bu, hem unutulmaz bir tecrübe oldu hem de kursların ardından genç müzisyenler birer konser verdi. Festival kapsamında bugüne kadar 350 civarında genç müzisyen dünyaca meşhur virtüözlerin masterclasslarına katılarak piyano, keman, viyolonsel, flüt, arp, orkestra şefliği, şan, kompozisyon ve gitar dallarında sertifika sahibi oldu. Açıldığı yıldan bu yana ESMA/GMA’ya katılan 9 öğrenci yurtdışında tam zamanlı eğitim görüyor.

2012’de Türkiye’de ilk defa Cumhuriyet tarihimizin en önemli bestecilerinden Ahmed Adnan Saygun için bir Piyano Yarışması düzenlendi. Festival kapsamında gerçekleştirilen bu yarışmada, geçtiğimiz iki yılda birbirinden yetenekli 30’a yakın genç piyanist, Ahmed Adnan Saygun’un adını yaşatmak için tüm hünerlerini sergiledi. Yarışmayı kazansalar da kazanmasalar da bu deneyim kariyerleri için önemli bir dönüm noktası oldu.

Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali, klasik müzik dünyasında 10 yıl içinde önemli bir yere gelerek, dünya müzik otoritelerinin yakından tanıdığı ve müzisyenlerce rağbet gören bir festival olma özelliğiyle ülkemizi, tüm dünyada tanıtma misyonunu sürdürmektedir.

ULUSLARARASI GÜMÜŞLÜK KLASİK MÜZİK FESTİVALİ 2014

2014 PROGRAM
12 Temmuz GÜLSİN ONAY, Piyano (Açılış Konseri)
15 Temmuz RUI LOPEZ (Portekiz) Fagot, CÉLINE MOINET (Fransa) Obua ve CEM BABACAN (Türkiye), Piyano
22 Temmuz KEMAL GEKIC (Hırvatistan), Piyano
25 Temmuz ERDEM MISIRLIOĞLU, Piyano ve JONATHAN BLOXHAM (İngiltere), Çello
28 Temmuz ILYA ITIN (Rusya), Piyano

4 Ağustos JEAN-BERNARD POMMIER (Fransa), Piyano
8 Ağustos JEAN-BERNARD POMMIER ve OLGA MARTINOVA (Fransa), Piyano ve Keman
10 Ağustos ÇİMEN SEYMEN, Soprano ve MIRELLA GARDELLI, Piyano
12 Ağustos TRIO MILHAUD (Fransa, Türkiye)
15 Ağustos GÜMÜŞLÜK TRİO, GÜLSİN ONAY, Piyano, ERKİN ONAY, Keman, DORUKHAN DORUK, Çello

Konser Mekanı:

Antik Taş Ocağı, Koyunbaba Mevkii, Gümüşkaya Sitesi, Gümüşlük

Bilet Satış Noktaları:

Antik Taş Ocağı (Yalnız konser günleri)

Festival Merkezi (Gümüşlük sahili, Sysyphos pansiyon ve Club Zemda hotel arası)

Bilet Satış Hattı

5 Temmuz cumartesi gününden itibaren 0 531 626 77 11 nolu telefonu arayabilirsiniz.

Gümüşlük ile antik taş ocağın arasında servis işleyecek, Gümüşlük’ten eski dolmuş durağından 19.00 – 21.00 arası 20 dakikada kalkacak.

Arabayla:

Bodrum’dan:
Turgutreis’e giden yoldan Ortakent’i geçin
Gürece Köyünü de geçtikten sonra Gümüşlük’e sağa doğru sapılır
Gümüşlük Köyün içinde belediyeyi geçtikten sonra Jandarma trafik göbeğinden sağa sapılır
Migros’tan sonra Crystal Hotelin önünden hemen sonraki çataldan soldan denize kadar inilir

Turgutreis’ten:
Kadıkalesi yolundan Gümüşlük’e gidilir
Sağdaki mezarlıkta sağa sapılır
Soldaki marangoz ve tekne yapım haneden jandarmaya doğru sola gidilir
Jandarmanın yanındaki trafik göbeğinden ikinci ayırıma girilir yani doğru gidilir
Migros’tan sonra Crystal Hotel’in önünden hemen sonraki çataldan soldan denize kadar inilir

Yalıkavak’tan:
Gümüşlük yolundan gidilir
Gümüşkaya Sitesi’nin girişinde sağdan aşağıya inilir

Toplu Taşıma – Servis

Gümüşlük Dolmuşu: Konser mekanın önünden geçmesini isteyiniz.

Yalıkavak Dolmuşu: Son durakta inilir, oradan servis arabası veya Gümüşlük dolmuşuyla konser mekanına inilir

Turgutreis’ten: Yalıkavak dolmuşuyla Gümüşlük’te eski durakta servis arabasıyla devam edilir, veya Gümüşkaya sitesine kadar gidilir
Gümüşkaya durağından Gümüşlük dolmuşuyla taş ocağına inilir

PAYLAŞIM
Önceki İçerik'LEYLA'NIN EVİ' BALIKESİR'DE (25 TEMMUZ)
Sonraki İçerikSEYİRCİLERİN OYLARI İLE 'YARININ OYUNLARI' BAŞLADI
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan