İSTANBUL'DA OPERA FESTİVALİ

0

5.Uluslararası İstanbul Opera Festivali başlıyor!
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü; DenizBank’ın katkılarıyla düzenlenen 5. Uluslararası İstanbul Opera Festivali ile 3-17 Haziran 2014 tarihleri arasında İstanbullu sanatseverlere muhteşem bir opera şöleni yaşatmaya hazırlanıyor.

Ülkemizde opera ve bale sanatlarını toplumun tüm kesimlerinin yararına sunmak ilkesiyle faaliyetlerini sürdüren Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğütarafından organize edilen ve DenizBank’ın ana sponsorluğunda 2010 yılından bu yana seyirciyle buluşturulan Uluslararası İstanbul Opera Festivali, beşinci yılında da yerli ve yabancı topluluk ve sanatçıların yer aldığı  bir programla İstanbulluların karşısında olacak.

 

Festival programında yer alacak eserler şöyle: Türk kültür ve yaşayışının anlatıldığı “Attila”, “Fatih Sultan Mehmet”, “Saraydan Kız Kaçırma”, “Beklenmedik Karşılaşma”, “Birjan ve Sara” operaları ve Türk seyircisinin aşina olduğu, unutulmaz “Lüküs Hayat” müzikalinin ardından dünyaca tanınan ünlü bariton “Dmitri Hvorostovsky Gala Konseri” ile son bulacak.

 

opera-1Festival, 3 Haziran 2014 tarihinde, Ankara Devlet Opera ve Balesi yapımı,  G.Verdi’nin ünlü opera eseri  “Attila” ile seyirciyi selamlayacak. Ankara Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü’nün 2014 sanat sezonunda prömiyerini yaptığı ve her temsili kapalı gişe oynayan eser, Zorlu Center PSM’de sahnelenecek. Ünlü rejisör Andrejs ZAGARS’ın Ankara Devlet Opera ve Balesi için sahneye koyduğu eserde; Attila’nın, Roma’yı işgali sırasında kendisine esir düşen Odabella’ya olan aşkı ve Odabella’nın intikam planları anlatılıyor.

 

6 Haziran 2014’de, İstanbul Devlet Opera ve Balesi, G.Rossini’nin “II. Mehmet” operasını sahneleyecek. Devlet Opera ve Balesi Başrejisörü Yekta Kara’nın farklı bir yorumla zaman ve mekan değişikliği yaparak İstanbul’un fethi sürecine taşıdığı, dünyada ilk kez Mehteran Bölüğü’nü de opera sahnesine çıkardığı eser, “Fatih Sultan Mehmet” adıyla seyirciyle buluşuyor. Sahne üzerinde yüzlerce sanatçının katılımı sonucu dev bir kadroyla sahnelenecek görkemli eser, festivalin ilk yılında izleyici ile buluşmuş ve büyük yankı uyandırmıştı. Eser, Zorlu Center PSM’de sahnelenecek.

oper-3

9 ve 10 Haziran’da, Samsun Devlet Opera ve Balesi,  W.A.Mozart’ın ünlü eseri, “Saraydan Kız Kaçırma” operasını İstanbul, Ankara ve İzmirli solist sanatçıların katılımıyla seyirciye sunuyor. Festivalin simgesi haline gelen operayı, eseri yurt dışında da pek çok kez sahnelemiş olan Yekta Kara sahneye koyuyor. Mozart’ın bağışlayıcı özelliği ve erdemli tavrı nedeniyle oyunun ana karakteri olarak Selim Paşa’yı sunduğu eserde Doğu-Batı kültürlerinden gelen oyun kişilerinin farklılıkları vurgulanıyor.  Eser, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Bahçesi’nde sahnelenecek.

opera-4

Bu yıl, eserleri, konukları ve farklı temsil mekanları ile birçok ilklerin yaşanacağı 5.Uluslararası İstanbul Opera Festivali programında 13 Haziran 2014 gecesi yine Samsun Devlet Opera ve Balesi tarafından, Bakırköy Leyla Gencer Opera Sahnesi’nde Kazak besteci Mukan Tulebayev’in ”Birjan ve Sara” operası sahnelenecek. Eser, TÜRKSOY´un, 2013 yılını, doğumunun 100. yılı nedeniyle Kazak besteci Mukan Tulebayev’e ithaf etmesinin ardından geçen yıl Türkiye prömiyeri yapmıştı.

Festival seyircisinin, Avrupa’nın Türk – Osmanlı kültürel etkilenmelerini Salzburg’lu sanatçıların yorumlarıyla izleme fırsatını yakalayacakları program, 14-15 Haziran 2014 tarihlerinde Kadıköy Süreyya Operası’nda devam edecek. C.W.Gluck’un “Beklenmedik Karşılaşma” adlı operası Salzburg Devlet Operası tarafından iki temsil ile seyirci karşısında olacak. Avrupa’da 18. yüzyılda ‘Türk operaları akımı’na dönüşen Türk hayranlığının ürünlerinden biri olan “Beklenmedik Karşılaşma”, 1780 yılında, Viyana’da sahnelenmiş, büyük ilgi ile karşılanmış ve günümüze değin birçok ülkede sahnelenmişti. Eserde Gluck oryantal halk dansları, halk müzikleri ve aryalar gibi çeşitli unsurları bir araya getirildi. Rengarenk hac grubunun maceralarını Kahire limanına ve Nil feribotunun güvertesine uyarlayan Salzburg Devlet Operası, ilk kez festivalde İstanbullu sanatseverlerle buluşacak.

opera-2

5. Uluslararası İstanbul Opera Festivali, Türk operet ve müzikalleri tarihine damgasını vurmuş bir eserle devam edecek. Cemal Reşit Rey’in ölümsüz eseri “Lüküs Hayat” müzikali, 15-16 Haziran tarihlerinde, Mersin Devlet Opera ve Balesi tarafından, Bakırköy Leyla Gencer Opera Sahnesi’nde ünlü tiyatro adamı Haldun Dormen’in rejisi ile sahnelenecek.

Festival, 2014 yılına damgasını vuracak bir sanat olayı ile son bulacak. Festivalin kapanış tarihi olan 17 Haziran Salı gecesindeki Gala Konser’de dünyaca tanınan ünlü bariton Dmitri Hvorostovsky İstanbullu sanatseverler ile buluşacak. Newyork’tan Moskova’ya, Londra’dan Viyana’ya dünyanın en büyük, en önemli opera sahnelerinde seyircinin gözdesi haline gelmiş sanatçı, soprano Ana Maria Martinez ve İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası’nın eşliğinde sahne alacak. Zorlu Center PSM gerçekleşecek konseri yine ünlü bir isim; Şef Constantine Orbelian yönetecek.

Türkiye’nin kültür-sanat yaşamına daima destek veren DenizBank’ın katkıları ile Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün beş yıldır organize ettiği Uluslararası İstanbul Opera Festivali’nin bu yıl da renkli ve ışıltılı opera eserleri ile tüm sanatseverlere büyülü anlar yaşatması hedefleniyor.

FESTİVAL PROGRAMI

opera bale festivali programı

 

www.dirensanat.com

sabit doğan 

PAYLAŞIM
Önceki İçerik'PİSLİK' ENTRİKA İÇİNDE ENTRİKA'NIN ANLATILDIĞI BİR FİLM
Sonraki İçerik9.ULUSLARARASI ESKİŞEHİR ÇOCUK VE GENÇLİK TİYATROLARI FESTİVALİ
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan