RENGİN UZ : ÖDÜL MEVSİMİNDEYİZ ARTIK…

0

Tiyatro sezonunu kapatıp ödül sezonunu açtık. Dün, kendi aramızda küçük ama çok samimi bir törenimiz vardı. Tiyatro Eleştirmenleri Birliği (T.E.B) üyelerinin kapalı oylarıyla seçilen ‘EN’lere ödülleri sunuldu, müzik ve espriler eşliğinde…

RENGİN UZ
RENGİN UZ

 

O tiyatro benim bu tiyatro senin koşturduk durduk sezon boyunca…Yorulsam da yoruldum demedim, ‘İYİ Kİ TİYATRO VAR’ dedim hep…Tiyatrodan korkan iktidarın tokadı ile açıldı 2013-2014 tiyatro sezonu. Sözde yetkililer buyurdu;

‘Geziye destek olan özel tiyatrolara bu sezon destek yok! ‘ Yetmedi

‘ Genel ahlaka uygun olmayan oyunlara da destek yok! Yetmedi

Türkiye Sanat Kurumu (Tüsak) adlı bir yas çıkardılar, Devlet Tiyatrosu’nun, Opera ve Bale’nin kökünü kurutmanın ilk adımını attılar…

‘Gölge etmeyin yeter’ dedik yolumuza devam ettik…

Tadımız kaçtı ama açıldı perdeler…Oynandı oyunlar..Kuruldu yeni sahneler….Direnmeliydik…Direndik…

Ve geldik 2013- 2014 sezonunun sonuna…Şimdi mevsimlerden ‘Ödül’…Önce, Tiyatro Eleştirmenleri Birliği’nin, her yıl verdiği geleneksel ödül törenini gerçekleştirdik. Sadri Alışık Kültür Merkezi, eleştirmenlere ve sanatçılara kapılarını açtı. Gecemizi, bu sezonun ‘Melek’i Yeşim Koçak sundu. Kendi aramızda küçük samimi bir tören oldu. Tiyatro eleştirmenlerin kapalı oy sistemiyle belirledikleri ‘En’ler, geçen yılın ödüllü sanatçıların elinden aldı ödüllerini. Bu güzel geceden bende kalanları, izlenimlerimi yazmak istiyorum, içimden geldiği gibi. Önce sevgili başkanımıza, Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Başkanı Üstün Akmen’e teşekkür etmek istiyorum. Her zamanki gibi koşturdu, çok güzel bir ödül töreni organize etti, ve her zamanki umutlu haliyle açılış konuşmasını yaptı.

üstün akmen

Gecemizi paylaşan, renk katan, tiyatroya değer veren dostlar vardı aramızda.  Atilla Atasoy denince aklıma hemen ‘Dilenci’ şarkısı gelir. Gece onun tangolarıyla başladı. Bir tiyatro delisi olarak ayağı alçılı olarak geldi ve en güzel tangoları seslendirdi. Bir ara bekledim acaba, Gülriz Sururi, Haldun Dormen, Sumru Yavrucuk ve Zerrin Tekindor’u ( en ön sırada oturan ağır toplar) sahneye davet edip bir koro oluşturur mu diye! Defalarca saygısını, tiyatro sevgisini dile getirdi. Gönlümü bir kez daha kazandı.

Tiyatro sanatçısı Gülsen Tuncer, genç sanatçı Gökhan Demirdöğmez’in klarneti eşliğinde, Nazım Hikmet’in Kuvayi Milliye Destanı’ndan, Kambur Kerim’in hikayesini oynayarak okudu. Yakıştı koca Nazım, tiyatroya, içinde bulunduğumuz karanlık günlere. Tiyatro müziği deyince akla gelen ilk isim, Çiğdem Erken, dedi dolu ve en içten haliyle, besteleri ve şarkı sözleriyle piyanosunun başındaydı. Ağzından şöyle bir çümle çıkıverdi ‘Benim şimdiye dek bütün gözümde büyüttüklerim burada!‘ Son derece iyi niyetle ve aslında ‘takdir ettiğim’ anlamında söylenmiş ama pek yerine oturmamış bu cümleye hep birlikte güldük… Çok duyarak iki güzel aşk şarkısı seslendirdi; .….Türlü Türlü Mekanlarda, Türlü Türlü Akorlarda/Filmlerde Oyunlarda En Son Moda Leyla Barda/Geniş Geniş Zamanlarda Rüyalarda Ağlıyorum/Adresin Değişmiş Bulamıyorum…

Bulsaydı keşke diye geçirdim içimden… Hüzünlü havayı, kendini beğenmiş sanatçılarla hafiften dalgasını geçen ‘Yüksek Sanat’ şarkısı ile dağıtıverdi…

ödül töreni toplu-1

ÖDÜLÜ PAYLAŞANLAR

Hakan Gerçek, bu yıl ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ödülünü, İrving Stone’un yazdığı ‘Clarence Darrow of Defense’ adlı biyografik romandan David Rinsels’in oyunlaştırdığı ‘Savunma’ ile aldı. Ama ödülünü almaya gelemedi, turne nedeniyle. Tilbe Saran, arkadaşının ödülünü ona iletmek üzere, Sadri Alışık Tiyatrosu’ndan Nur Akalın’ın elinden alırken, Hakan’ın notunu okudu. Kağıttan değil elindeki telefondan! Geleceği dair endişelerim var diyen Hakan, Savunma oyunundaki 1890’lardaki davalarla günümüz arasında hukuksuzluk açısından ne yazık ki hiçbir şeyin değişmediğini vurguluyordu. İyi ki böyle sorumlu, elini taşın altına koyan sanatçılarımız var. Bu ödül sonuna dek hakkındı Hakan Gerçek…Bu arada öğrendik ki, Tilbe ödülü vermek için arkadaşından yemek sözü almış!

Hakan Gerçek, En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü, uzun yıllar Kenter Tiyatrosu’nda aynı sahneye çıktığı Engin Hepileri ile paylaştı. Engin’i ilk hangi oyunda tanıdım, ya Nükte ya Çözüm’dü. Sonra hiçbir oyununu kaçırmadım, her seferinde, tiyatroya saygılı, rolünü ayrıntılarıyla çalışan, disiplinli çok iyi bir genç oyuncu vardı karşımda. Sırça Kümes, Anna Karenina, Inıshmore’lu Yüzbaşı, Victoria, Zorla Güzellik oyunlarında oynadı, ödüller aldı.  Ama bu kez yeni kurduğu Tiyatro iN’in ilk oyunu olan ’Katil Joe ‘daki Joe Cooper rolüyle Tiyatro Eleştirmenlerinden aldığı ödülün yeri ayrıydı. Her zamanki zarifliği ile ‘Benim için yıllarca Kenterlerde  birlikte çalıştığım Hakan ağabey ile aynı ödülü paylaşmak büyük gurur. Sizlerin de hocam Yıldız Kenter gibi üzerimde emeğiniz var ‘dedi. Ödülünü, bu sezon 50. Sanat yılını kutlayan Serpil Tamur’un elinden aldı. Artık kendi kanatlarınla uçuyorsun Engin Hepileri ve biliyorum ki orada da çok iyi işler yapacaksın. Kokteyle kalmadı ama benimle fotoğraf çektirmekten kaçamadı! Birlikte geldiği ‘İntikam’daki rol arkadaşı Beyza Şekerci ile ayrıldı törenden. Magazinciler bu görüntüyü kaçırdı!

zerrin-rengin-engin

Dün gece, ödül alanlar kadar ödül verenlerin de keyfi yerindeydi. Şehir Tiyatrosu’nun usta sanatçılarından, Nedret Güvenç ‘Yılın Oyunu’ ödülünü kazanan, Lars Noren’in Savaş oyununun yönetmeni Serdar Biliş’e ödülünü verirken esprisini patlattı ‘ Eleştirmenlerden artı Seçkin’den (Selvi) ödül almak kolay değildir’. Tiyatro camiasında zor beğenmesi ve titizliğiyle bilinen Seçkin Selvi de bu espriye gülerken’ Adım çıkmış bir kere’ diyordu…Savaşın yıkımını bir ailenin üzerinden anlatan, Tiyatro Pürtelaş’ın ‘Savaş’ oyununun kadrosundan, Tilbe Saran, Sermet Yeşil ve Ecem Uzun da sahneye gelerek ödül mutluluğunu paylaştı.

‘Kim Korkar Hain Kurttan’ oyununun Marhta’sı, Zerrin Tekindor, kırmızılar içinde pek hoştu. En İyi Kadın Oyuncu ödülünü, dönem arkadaşı, geçen yılın ödüllüsü Sumru Yavrucuk’tan aldı. Heyecanlıydı, mutluydu. Salonda onun kadar heyecanlı ve mutlu olan birisi daha vardı: Oğlu ve oyunun yönetmeni  Hira. Çok yakışıklı ve annesinin kopyası. ‘ Tekindor, ödülünü göstererek ‘Artık kabul gördüm demektir’ diyerek bitirdi sözlerini.

Ve Haldun Dormen…Bugün hala dimdik ayakta, oyun sahneye koyan, tiyatro için koşturan, heyecanını hiç kaybetmeyen Haldun Dormen…Gülriz Sururi ona ‘Onur Ödülü’nü  sunmak için sahneye çıktığında ‘İlk patronum, ilk yönetmenim, 50 yıllık arkadaşım, benden başkası ona bu ödülü veremezdi’ derken, Türk Tiyatrosu’nun gururu iki sanatçıyı  alkışlıyorduk. Bence geceye damgasını vuran Haldun Bey oldu.

‘ 250 yıldır sahnedeyim! Ölene kadar da sahnede olacağım. Birçok ödülüm var ama bu eleştirmenlerden aldığım ilk ödül. Demek ki kabul gördüm artık…’ Çok yaşayın Haldun Dormen…

İşte böyle…Tiyatro Eleştirmenleri Birliği’nin Ödül Töreni, çok sıcak bir hava içinde geçti.  Biz bizeydik. Tiyatro sanatçıları zaman zaman bize kızsalar da bizim hiçbir zaman onların kalbini kırmak gibi bir düşüncemiz olamaz. Siz sanatçılar da biz eleştirmenler de ‘Tiyatro’yu hep bir adım öne götürmek, kurumlarımıza sahip çıkmak için uğraşıyoruz.  Ancak sanatla çıkabiliriz  aydınlığa…Onun için yazıyoruz, çiziyoruz, onun için sahneye çıkıyoruz…Garip bir şekilde dün umutla doldu içim, ustalarla gençleri el ele görmek, güzellikleri paylaşmak iyi geldi…

www.dirensanat.com

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.