KIRIMLILARIN 'KORKUNÇ YILLARI' FİLM OLUYOR

0

“KORKUNÇ YILLAR” ROMANI BEYAZ PERDEYE AKTARILIYOR…

 Kırım Türklerinin hafızası olarak anılan ünlü yazar Cengiz Dağcı’nın ‘Korkunç Yıllar’ isimli romanından uyarlanan ‘Kırımlı Korkunç Yıllar’ filminin çekimlerine başlanıyor.

Kendisi de filmlere konu olacak bir hayat yaşayan Cengiz Dağcı romanında, 2. Dünya Savaşı sırasında Alman esir kamplarında tutulan Tatar esirlerin çektiği acıları ve yaşanan büyük insanlık dramını anlatıyor.

 

ZENGİN OYUNCU KADROSU

Usta tarihçi ve yazar Avni Özgürel’in projelendirdiği, senaryosunu Atilla ve Nil Ünsal’ın kaleme aldığı ‘Korkunç Yıllar’ın başrollerini Murat Yıldırım, Selma Ergeç, Bülent Alkış, Gülçin Santırcıoğlu ve Burç Kümbetlioğlu paylaşıyor.

Murat Yıldırım
Murat Yıldırım
Selma Ergeç
Selma Ergeç
Bülent Alkış
Bülent Alkış
Gülçin Özkantarcıoğlu
Gülçin Özkantarcıoğlu

Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti projeleri arasında yer alan filmin çekimlerine 24 Ocak 2014’te Afyonkarahisar’da başlanacak ve Bolu Aladağlar’da devam edilecek.

Film çekimleri için detaylı bir ön hazırlık süresi geçirildi. Filmin yapımcılığını üstlenen, 1992 senesinden bugüne kadar çeşitli belgesel ve sinema filmlerine imza atan TFT Prodüksiyon, film için Bolu Aladağlar’da yapımı aylar süren özel platolar inşa ettirdi. Gerçeğine yakın tasarlanan Nazi kampları için yoğun bir çalışma süreci yaşandı.

 

 

“KORKUNÇ YILLAR” DENEYİMLİ EKİBİYLE İDDİALI

Türk Pasaport isimli uluslararası ödüllü yapımın yönetmenliğini yapmış Burak Arlıel’in çekeceği ‘Korkunç Yıllar’ Feza Çaldıran’ın Görüntü Yönetmenliği, Vahit Yazıcı’nın Sanat Yönetmenliği ve Fadim Üçbaş’ın Kostüm Tasarım sorumluluğunda olacak. Filmin dünya sinemalarına dağıtımı ise Warner Bros. şirketi tarafından yapılacak.

872_4

 

CENGİZ DAĞCI:

CENGİZ DAĞCI9 Mart 1920 tarihinde Kırım’ın Yalta şehrinin Kızıltaş köyünde doğdu. Çocukluğu kıtlık, yoksulluk, Rus emperyalizminin zulmü ve büyük baskılar altında geçti. İlköğrenimi köyünde ve Akmescit’te yaptı. aynı şehirde ortaokulu bitirdi (1938). Kırım Pedagoji Enstitüsü ikinci sınıfında iken İkinci Dünya Savaşı çıktı. 1941’de Ukrayna cephesinde Almanlara esir düştü. Almanların yenilmesi üzerine esir kampından kurtularak müttefik devletler safına sığındı. 1946’da Londra’ya yerleşti. Eserlerinde Kırım Türklerinin Rusların zulmü altındaki hayatını anlatır. Türk edebiyatının en güçlü yazarlarındandır. Hüzünlü bir üslubu vardır.

Londra’nın Soutfields bölgesindeki evinde 22 Eylül 2011 Perşembe günü saat 12.30’da vefat etti.

ESERLERi:

YANSILAR I, II, III, IV, V

Cengiz Dağcı’nın hayatından, günlük tehassüs ve notlarından, Kırım’a, geçmişe olan hasretlerinden meydana gelmiş orijinal bir eser. Yansılar 2 ve Yansılar 3, Yansılar 4, Yansılar 5 olmak üzere, eser halen beş cild olmuştur.

BEN VE iÇiMDEKi BEN (YANSILAR’ DAN KALANLAR):  Yansılar 1-2-3-4 diye devam eden eserlerinin sonuncudur.

KORKUNÇ YILLAR: İkinci Dünya Salvaşı’nda bir Kırım Türkü’nün başından geçenleri anlatır.

YURDUNU KAYBEDEN ADAM: Cengiz Dağcı serisinin bir başka romanı.

ONLAR DA iNSANDI: Kırım, Kırım’daki sosyal, hayat, Sovyet idaresinin muhtelif safhalarıyla ve sürgünle ilgili gözlem, hatıra ve çilelerin romanı.

O TOPRAK BİZİMDİ: Kırım’ın İkinci Dünya Savaşı sırasında Sovyet idaresi altındaki çaresizliğinin hikayesi.

ANNEME MEKTUPLAR: Kırım’da birbirine saf bir aşkla bağlanan iki gencin çocukluk ve yetişme çağlarını, Kırım’ın tabii çerçevesinde ele alıp işleyen bir roman.

ÖLÜM VE KORKU GÜNLERi: İkinci Dünya Savaşı’nda Alman işgali altındaki Polonya… Millî ayaklanma ve bunun kanla bastırılışı… Bu şartlar altında Varşova’da yaşanmış bir insanlık dramı…

BADEM DALINA ASILI BEBEKLER: Yazar bu romanında da Kırım’a ve Kırım’daki çocukluk günlerinin saf ve canlı hayatına dalıyor.

YOLDAŞLAR: Cengiz Dağcı’nın İkinci Dünya Savaşını anlatan romanı.

BiZ BERABER GEÇTiK BU YOLU: Cengiz Dağcı’nın bir başka romanı.

AVNİ ÖZGÜREL:

AVNİ ÖZGÜREL
AVNİ ÖZGÜREL

(1948, Ankara) Türk yazar, gazeteci ve senaryo yazarı.

1948 yılında Ankara’da dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimi tamamlamadıktan sonra Ankara’da Ulus gazetesinde gazetecilik mesleğine başladı.[1] Milliyet, Akşam, Yeni İstanbul, Ayrıntılı Haber gazetelerinde gazetecilik yaptı. 1981 senesinde TRT için Bulgaristan Türklerinin durumuna ilişin ilk film senaryosu olan Belene’yi yazdı. Belene’den sonra başka senaryo ve belgesel film metinleri kaleme almaya devam etti.

Özgürel, Gelişim Yayınları’nda da çalıştı.

Sabah ve ardından Radikal gazetesinde özel haber müdürlüğü, Yeni Ufuk gazetesinin genel yayın yönetmenliği yaparak sürdürdü. Özgürel, Halen Radikal gazetesinde yazar olarak çalışmaktadır.

1975 senesinde Ayfer Özgürel ile evlendi

PAYLAŞIM
Önceki İçerik'UYARCA' KARA KUTU TİYATRO'DA
Sonraki İçerikKİM KORKAR HAİN KURTTAN
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan