D22'DE 'YİRMİ BEŞ' İN GALASI YAPILDI

0

Hamursuz fırınında oyunlarını sergileyen D22 topluluğu; bugün Yiğit Sertdemir’in yönettiği Berkay Ateş’in yazdığı  ‘yirmi Beş’in galasını yaptı. Emir Çubukçu, Can Kulan, Berkay Ateş, Duygu Aslan  oyunda yer aldı.

KONUSU:

Karlı bir kış gününde,karanlık,Yıkık dökük bir bina içine sıkışan iki kişinin içlerinde bulunduğu çıkışsızlık atmosferinden kurtuluşları bir arabanın çalışmasına bağlıdır. Oyun ilerledikçe bu kişilerin ne iş yaptıkları, kim oldukları, özel hayatları ile ilgili proplemleri ortaya çıkar. Sonlara doğru bu çıkışsızlığa  iki kişinin girmesi ile olaylar iyice içinden çıkılmaz bir hal alır. Sadece ellerindeki iki el feneri eşliğinde oynayan  oyuncular oldukça   başarılı bulundu.

indirYÖNETMEN:

YİĞİT SERTDEMİR

Fen lisesi mezunu olan Sertdemir, 1995‘te İTÜ Makine Mühendisliği Bölümü’ne girdi. Tiyatro çalışmalarına aynı yıl Gümüşsuyu Tiyatro Topluluğu`nda başladı. 1996‘da İTÜ Güzel Sanatlar Bölümü Tiyatro Topluluğu’na katılan sanatçı, 1999‘da bu topluluğun üyelerinden bazı isimlerle Altıdan Sonra Tiyatro‘yu kurdu. Sadri Alışık Tiyatrosu’nda 1999’da profesyonel oyunculuğa başladı. 2002‘de İstanbul Şehir Tiyatroları‘na geçti. Aynı yıl İTÜ’den ayrıldı ve Yeditepe Üniversitesi Tiyatro Bölümü’ne burslu olarak kabul edildi.

2006 yılında Açık Radyo‘da Altıdan Sonra Tiyatro grubu tarafından hazırlanan radyo tiyatrosu yayınlarında yönetmen ve oyuncu olarak yer aldı.

Yiğit Sertdemir, Şehir Tiyatroları‘nda oyuncu ve yönetmen, Altıdan Sonra Tiyatro’da ise oyuncu, yazar ve yönetmen olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Ayrıca ‘Bekleme Salonu’, ‘O.B.E.B (Ortak Bölenlerin En Büyüğü)’, ‘Öldün, Duydun mu?’, ‘444’, ‘Medeniyet Tiyatrosu ve Fail-i Müşterek, Surname 2010, Gerçek Hayattan Alınmıştır ve Katilcilik oyunlarını yazmıştır. Altıdan Sonra Tiyatro ekibi olarak Kumbaracı50 ismiyle kendi sahnelerini açmış bulunmaktalar.

OYUNCULAR

IMG_3776
Oyunda Emir Çubukçu, Can Kulan, Berkay Ateş, Duygu Aslan oynadı

BERKAY ATEŞ

2005 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstatistik Bölümüne başlayan Berkay Ateş, aynı yıl TOBAV’da oyunculukla tanıştı. Tiyatro çalışmalarına 3 yıl Semaver Kumpanya’da devam ettikten sonra 2008 yılında kazandığı Slovenya Oyunculuk eğitiminin ardından. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümünün sınavına girdi ve kazandı. Konservatuvar eğitimi sırasında yazdığı iki oyunu kendi bölümünden arkadaşlarıyla sahneye koydu. Bu sırada Dot Tiyatrosu, Semiha Berksoy Opera Vakfı ve Krek Tiyatrosunda asistanlık görevi üstlendi.

 

IMG_3785
Oyunun yazarı Berkay Ateş oyunun yönetmeni Yiğit Sertdemir’e Çocukların çizdikleri bir kırmızı araba resmini hediye etti.

CAN KULAN

Oyunculuğa St.Joseph Lisesi Tiyatro Kulübünde başladı. Mezun olduğu 2008 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümüne kabul edildi. Eğitimi sırasında Semaver Kumpanya ve Semiha Berksoy Opera Vakfının oyunlarında yer aldı, bölümünde sahnelenen oyunlarda asistanlık yaptı.

 

 

 

 

 

 

 

IMG_3789EMİR ÇUBUKÇU

2008 yılında İtalyan  Lisesi’nden mezun olduktan sonra, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümüne başladı. Burda

geçirdiği 4 yıl boyunca bölümde yer aldığı oyunların yanı sıra Semiha Berksoy Opera Vakfında asistanlık görevini yürüttü. Mezun olduğu 2012 yılı itibariyle Karadayı dizisinde oynamakta

PAYLAŞIM
Önceki İçerik5. HANGİ İNSAN HAKLARI FİLM FESTİVALİ'NİN TEMASI: 'DİRENİŞ'
Sonraki İçerikSEDAT SİMAVİ ÖDÜLLERİ VERİLDİ
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan