'YOLCU' KADIKÖY SAHNESİ'NDE BAŞLIYOR

0
yolcu oyunu-1
Bahtiyar Engin, Gün Koper, Mehmet Avdan,Aslıhan Kandemir rol alıyor.

Nâzım Hikmet’in tiyatronun yanı sıra sinemada da büyük ilgi gören oyunu ‘Yolcu’ İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda Yıldırım Fikret Urağ’ın yönetiminde seyirci karşısına çıkıyor. 30 Ekim’de Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde başlayacak olan oyun, 10 Kasım’a kadar bu sahnede, 13 ile 17 Kasım arasında da Üsküdar Musahipzade Sahnesi’nde izlenebilecek.

Kurtuluş Savaşı’nın yoğun olarak yaşandığı 1921 yılında geçen oyun, devrilen telgraf direği sonrası dış dünya ile bağları kopan tren istasyonunda yaşananları anlatırken, bireylerin ülkede olan bitene karşı duyarsız, ilgisiz kalışlarını işliyor. Oyun Nazım Hikmet’in o yıllarda yakından gözlediği insan ilişkileri ve toplumsal ortamda, hem Kurtuluş Savaşı’na bir bakış sunuyor hem de her dönemde yaşanan umursamaz insan yaklaşımının eleştirisini yapıyor. İstasyon Şefi, karısı ve makasçının yalnızlıkları, iletişimsizlikleri ve karşılığı olmayan kuşkucu bakışlarının biçimlediği süreç, ‘Atlı’nın gelmesiyle değişecektir. Onlar yaşama yeniden farklı bir açıdan bakmaya başlayacaklar ve yeni bir ‘kurtuluş’a doğru yola çıkacaklardır.

Dramaturgluğunu Hatice Yurtduru, sahne tasarımını Barış Dinçel, kostüm tasarımını Duygu Türkekul, ışık tasarımını Özcan Çelik, efekt uygulamasını Hanefi Topraktepe’nin üstlendiği oyunda Bahtiyar EnginGün KoperMehmet Avdan,Aslıhan Kandemir rol alıyor.

 

PAYLAŞIM
Önceki İçerik‘YOLCU’ KADIKÖY SAHNESİ’NDE BAŞLIYOR
Sonraki İçerikKADIKÖY TERMİNAL SAHNESİ’NDE KASIM OYUNLARI
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan