PERA KONSERLERİNDE DEDE EFENDİ ŞARKILARI

0
alaaddin yavaşçaPera Müzesi’ndeki  konser dizisinde pazar günü Türk Müziği Konseri vardı.  Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca danışmanlığında, Yrd. Doç. Dr. Adnan Çoban sanat yönetmenliğinde ve Sinan Sipahi koordinatörlüğünde düzenlenen Türk Müziği Konserleri serisinin ikincisinde  Hammâmîzâde İsmail Dede Efendi’nin eserleri seslendirildi. Taner Sayacıoğlu (Kanun), Yurdal Tokcan (Ud), Selim Güler (Kemençe), Emrullah Şengüller ( Viyolonsel), eşliğinde   Çiğdem Yarkın’ın ve Adnan Çoban’nın solist olarak katıldığı konserin sürprizi konser sonunda  Alâeddin Yavaşca’nın da iki eseri seslendirmesiydi.  Hicaz şarkısı “Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok” ile Dede Efendi’nin yine Hicaz şarkısı  “Ey büt-i nev eda, aşıkım ben sana” .Pera Müzesi  Genel Müdür Özalp Birol’un takdim konuşması ile  başlayan  konserde Alâeddin Yavaşca’nın Dede Efendi’nin 150. Ölüm yıl dönümü nedeni ile TRT  için hazırladığı  belgesel ve konserin kayıtları gösterildi. Adnan Çoban da şarkılar hakkında bilgiler verdi.Videolar:özalp Birol’un konuşması,Adnan Çoban’ın konuşmasıAlâeddin Yavaşca nın şarkılarıhttps://www.youtube.com/watch?v=3OkHC-8AbOA

 

https://www.youtube.com/watch?v=PvH5yjypfvE 

https://www.youtube.com/watch?v=fqpom0AuD80 

http://www.youtube.com/watch?v=PvH5yjypfvE&feature=youtu.be

 

 http://www.youtube.com/watch?v=fqpom0AuD80&feature=youtu.be

 

PAYLAŞIM
Önceki İçerikYÖNETMEN ASGHAR FARHADİ: SİYASİ FİLMLERE İNANMIYORUM
Sonraki İçerikKESİŞEN HAYATLAR
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan