'LYSISTRATA' BAŞLIYOR

0


Lysistrata-3 İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Lysistrata “Kadınlar da Savaşırsa” adlı müzikli oyunla Ekim ayında seyirciyi selamlıyor. Aristophanes’in yazdığı Kemal Kocatürk’ün yönettiği Lysistrata “Kadınlar da Savaşırsa” ilk kez 2012-2013 sezonu sonunda Makedonya’da “Uluslararası Stobi Antik Drama Festivali”nde seyirci karşısına çıktı ve orada En İyi Kadın Oyuncu (Nazan Yatgın), Sahne Görsel Efekt Tasarımı (Kemal Kocatürk, Sırrı Topraktepe) ödüllerine layık görüldü.

Lysistrata “Kadınlar da Savaşırsa” Üsküdar Musahipzade Celâl Sahnesi’nde, 2-6 Ekim 2013 tarihleri arasında Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde ise 18-20 Ekim 2013 tarihleri arasında sahnelenecek.Lysistrata “Kadınlar da Savaşırsa” “savaş” ve “kadının toplumdaki yeri” temalarını işliyor. Oyunda savaşlardan bıkıp usanan kadınların eşlerini kaybetmemek ve daha güzel bir gelecek için Antik Atina’daki yönetim merkezi Akropolis’i işgal etmeleri ve erkeklerin savaşa katılmaları durumunda kadınlıklarını öne çıkarmaları anlatılıyor.Çevirisini Azra Erhat ve Sabahattin Eyüboğlu’nun, müziğini Mertol Şalt’ın, koreografisini Salima Sökmen’in, sahne tasarımını Kemal Kocatürk’ün, kostüm tasarımını Canan Göknil’in, ışık tasarımını Murat İşçi’nin, efekt tasarımını Hidayet Öztürk’ün dekor uygulamasını Sırrı Topraktepe’nin yaptığı oyunda; Berrin Akdeniz, Hülya Arslan, Murat Bavli, Demet Bozyaka Şalt, Ayşen Çetiner, Gökhan Eğilmezbaş, Bensu Orhunöz, Çağrı Ö. Hün, Irmak Örnek, Selçuk Soğukçay, İbrahim Ulutaş, Çağatay Palabıyık, Nazan Yatgın, Çağlar Yiğitoğulları rol alıyor.

PAYLAŞIM
Önceki İçerik‘LYSISTRATA’ BAŞLIYOR
Sonraki İçerikANİMASYON FİLM FESTİVALİ
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan