SAVAŞ ALP BAŞAR 'ALTIN KOZA'SINI GEZİ'DE HAYATINI KAYBEDENLERE ADADI

0

 

savaş alp başar

Umut Veren Erkek Oyuncu Ödülü’nü alan Savaş Alp Başar ödülünü,

"Özgürlük ve irade yolunda hayatlarını kaybeden 6 arkadaşıma adıyorum" diyerek aldı.

köksüz

Savaş Alp başar'ın oynadığı " Köksüz" adlı film; Yılmaz Güney Ödülü: Köksüz (Deniz Akçay Katıksız), En İyi Kadın Oyuncu Ödülü: Ahu Türkpençe ve Lale Başer (Köksüz),  En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü: Melis Ebeler (Köksüz) ödüllerini aldı.
Filmin konusu:
Babasının ani ölümüyle dünyası başına yıkılan Feride, kimsesiz kalan ailesinde baba rolünü üstlenmek zorundadır. Genç kadın artık çaresiz annesi ve iki kardeşini kollamak durumundadır. Zamanla üstlendiği bu rol üzerine iyice yapışır ve gerçek anlamda bir ev reisi vazifesi yürütmeye başlar. Ancak bu durum bir süre sonra aile fertlerinin her birini tarifi zor bir drama sürükler. Anne Nurcan, çaresizce kızı Feride'yi kaybettiği kocası yerine koymaya, kardeşi İlker ise sorumluluğun Feride'ye verilmesinden iyice rahatsız olup ailesinden uzaklaşmaya başlar. Diğer yandan ise en küçükleri Özge'nin yalnızlıkla mücadelesi tüm hızıyla devam etmektedir. Feride'nin bu ağır yükten kurtulmak için bir karar verir ve bu karar herkesin kaderini değiştirir.
 Filmin yönetmen koltuğunda sinemadaki ilk uzun metraj deneyimine imza atan Deniz Akçay Katıksız bulunuyor.

 

PAYLAŞIM
Önceki İçerikSAVAŞ ALP BAŞAR ‘ALTIN KOZA’SINI GEZİ’DE HAYATINI KAYBEDENLERE ADADI
Sonraki İçerikALTIN KOZA’NIN KADIN OYUNCU ÖDÜLLERİ: AHU TÜRKPENÇE İLE LALE BAŞAR’IN
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan