“YENİ YAZARLAR ÇOK SIK YETİŞMİYOR”

0

tiyatro maskTürkiye’nin en ücra köşesine kadar giden, sezonda yüz binlerce seyirciyi tiyatronun büyülü atmosferiyle buluşturan Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü (DT), 1 Ekim’de bir kez daha “Perde” diyecek.

Geçen sezon yaklaşık 2 milyon seyirciye ulaşan DT, tiyatroseverlerle yeniden buluşmak için 1 Ekim’i iple çekiyor. Bu sezon repertuvarının büyük bir bölümü yerli eserlerden oluşan DT, birçok ilke de imza atacak.
Bursa’da “Uluslararası Balkan Ülkeleri Tiyatro Festivali”nin yanısıra Türk tiyatrosuna yeni eserler kazandırmak amacıyla oyun yazma yarışması da ilk kez düzenlenecek.
İncelemelerde bulunmak üzere Diyarbakır’a gelen DT Genel Müdür Vekili Mustafa Kurt, 2013-2014 sezonu için yaklaşık 100 oyun belirlediklerini ifade ederek, ancak bu sayıya ilave de yapacaklarını söyledi.
Bu yılki repertuvarın neredeyse yüzde 70’inin yerli oyunlardan oluştuğunu, Türk tiyatrosunun kendi yazarlarıyla yükselebileceğine ve gelişebileceğine inandıklarını belirten Kurt, şöyle konuştu:
“Tiyatro sanatımızın yerli yazarlarla daha çok ön plana çıkacağını düşünüyoruz. Yerli yazarlarımızı dünyaya tanıtmak istiyoruz. Klasikleşmiş, başarılı Türk yazarlarının eserlerini de sahnelemek istiyoruz. Bu anlamda repertuvarımızda çok zengin bir anlayış söz konusu. Hem tarihi oyunlar var, hem müzikaller, hem dönem oyunları hem de yeni yerli yazarlarımızın eserleri var. Bu yıl Türk tiyatro edebiyatının çok zengin eserlerini seyircilerimizle buluşturmayı hedefliyoruz.”

 

“Nicelikten çok niteliğin ön planda olduğu bir sezon”

Kurt, geçen yıl yaklaşık 2 milyon seyirciye ulaştıklarını, bu yıl da 23 bölgede, 58 sahnede ve Türkiye’nin yer yerine turneler düzenleyeceklerini ifade ederek, yerleşik sahnelerdeki eserlerin devam edeceğini belirtti.
DT’nin oyunları, turneleri ve düzenlediği festivallerle epeyce seyirciye sahip olduğunu bildiren Kurt, “Sayısal olarak tiyatronun koltuk kapasitesi belki bu kadar ama biz daha çok nitelikli eserlerle seyirciyle buluşmak istiyoruz. Hedefimiz geçen yıki sayının üzerine çıkmak. Ancak nicelikten çok niteliğin ön planda olduğu bir sezon planlıyoruz” dedi.
“Yeni yazarlar çok sık yetişmiyor”
Kurt, DT’nin bu yıl farklı projeleri hayata geçireceğini, bunlardan birinin süregelen festivallere ilaveten Bursa’da “Uluslararası Balkan Ülkeleri Tiyatro Festivali”ni düzenleyeceklerini dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu çok önemli bir projeyi ilk kez düzenleyeceğiz. Mart ayında gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Ayrıca Türk tiyatrosuna yeni eserler kazandırmak için DT’de oyun yazma yarışması gerçekleştireceğiz. Önümüzdeki günlerde resmi olarak ilan edeceğiz. Yeni yazarlar çok sık yetişmiyor. Yarışmada birinci, ikinci ve üçüncü olan eserleri 2014-2015 repertuvarına dahil etmeyi düşünüyoruz. Bu bakımından yeni yazarlarımız uzun yıllar beklemek zorunda kalmayacak. Bu yazarlarlarımızın yazdıkları ve bizim de beğendiğimiz eserlerini sıcağı sıcağına seyirciyle buluşturacağız. Ayrıca ocak ayının 3. haftasında ilk kez Shakespeare oyunları haftası yapacağız. Bölgelerimizdeki Shakespeare eserlerini Ankara‘da sahneleyeceğiz. Şubat ayında ise Anton Çehov oyunları yapacağız. Onu da ilk kez sergileyeceğiz.”
Diyarbakır DT’yi (DDT) kuruluşundan bu yana takip ettiğini, 2006’da Melih Cevdet Anday’ın “İçerdekiler”oyununu yönettiğini anlatan Kurt, DDT’nin çok başarılı işlere imza atan, günceli takip eden, birçok değerli eseri seyircisiyle buluşturan önemli bir bölge tiyatrosu olduğunu kaydetti.
“Bu yıl toplumun her kesimini kucaklayan bir repertuvar anlayışı içinde olduk” diyen Kurt, Diyarbakırlı Orhan Asena’nın 2 oyununu Adana’da ve Bursa’da, Diyarbakırlı yazar Cuma Boynukara’nın da bir eserini Diyarbakır’da sahneleyeceklerini sözlerine ekledi.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikYAŞAR İLKSAVAŞ'IN YAZILARI DOGANSANAT.COM'DA
Sonraki İçerik"YENİ YAZARLAR ÇOK SIK YETİŞMİYOR"
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan