Perde Açılıyor: Şehrin Vicdanı Sahneye Çıkarken

0

Bir şehrin tiyatrosu varsa, o şehir yalnızca kalabalık değildir; hafızası, vicdanı ve itiraz etme hakkı vardır. İstanbul’da bu hafta sahneler yalnızca oyun sergilemiyor; sorular soruyor, yaralara parmak basıyor, çocuklara umut, yetişkinlere aynalar tutuyor. İBB Şehir Tiyatroları’nın 24–28 Aralık programı tam da bunu yapıyor: Seyirciyi koltuğunda rahat bırakmayan, ama sahneden kovmayan bir repertuvar sunuyor.

Bu hafta sahnede olan şey “çeşitlilik” değil; bir dramaturjik bilinç. Aynı takvimde hem Molière’in ikiyüzlü sofuluğu teşhir eden sert mizahı, hem Bulgakov’un insanı deney masasına yatıran distopyası, hem de çocuklara sıfır atığı anlatan naif ama politik bir masal varsa; bu, rastlantı değildir. Bu, tiyatronun yalnızca estetik değil, kamusal bir görev üstlendiğinin göstergesidir.

Musahipzade Celal’den devşirilen Haramiler, bugün hâlâ güncelliğini koruyan bir hakikati hatırlatıyor: İktidar biçimleri değişir, ama yağma kültürü aynı kalır. Sarayla sokak arasındaki mesafe bazen yalnızca bir cümleliktir. Oyunun mizahı güldürürken, kahkahanın altında ince bir öfke dolaşıyor. Bu öfke seyirciyi rahatsız etmiyor; aksine uyanık tutuyor.

Öte yanda Gök Kubbe, tiyatronun en sessiz ama en güçlü silahlarından biri olan “etik gerilim”i sahneye taşıyor. Bir kadının hayatı üzerine karar vermeye zorlanan başka kadınlar… Tarihsel bir çerçeve içinde anlatılsa da mesele güncel: Yargı, beden, annelik ve adalet. Seyirci burada izleyen değil; neredeyse jüri üyesi. Tiyatro tam da bu noktada görevini yapıyor: Taraf olmadan, taraf olmaya zorluyor.

Yoldan Çıkan Oyun ise bu yoğunluğun içinde bilinçli bir nefes. Ama hafife alınacak bir nefes değil. Fiziksel komedinin ardına saklanan o büyük soruyu soruyor: “Her şey dağılsa bile devam etmeli miyiz?” Belki de bu soru yalnızca tiyatroya değil, hayata dair.

Bulgakov’un Köpek Kalbi uyarlaması, bu haftanın en politik işlerinden biri. İnsanı “yeniden üretme” fikrinin ne kadar tehlikeli olabileceğini, laboratuvar önlüğüyle değil, sahne ışığıyla anlatıyor. Bilim, ideoloji ve iktidar üçgeninde kaybolan insanlık hâli, seyircinin zihninde uzun süre kalacak türden.

Çocuk oyunlarını ise ayrıca anmak gerekir. Çöpsüz Dünya, Sevdalı Bulut, Sesler Ülkesi ve diğerleri, çocuklara “ders” vermek yerine dünyayı anlamayı öneriyor. Parlak renklerin altında son derece ciddi meseleler var: Doğa, paylaşım, uyum, arkadaşlık. Belki de en cesur olanlar bu oyunlar; çünkü geleceğin seyircisini, bugünden ciddiye alıyorlar.

Bu haftaki repertuvara bakınca şunu söylemek mümkün: Şehir Tiyatroları “herkese göre bir şey” sunmuyor; herkesi bir şeye göre düşünmeye davet ediyor. Bu büyük bir fark. Tiyatro tam da burada başlar. Eğlendirdiği kadar huzursuz eden, anlattığı kadar susturan, alkıştan çok sessizlikle konuşan yerde.

Perde açılıyor.

Ama asıl mesele, çıkışta neyi yanımızda götürdüğümüz.

🎭 ARALIK 2025 – AYLIK KÜLTÜR AJANDASI

İstanbul Sahnesinde Bu Ay

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları

Aralık ayı, Şehir Tiyatroları’nda yalnızca yılın sonu değil; sözün, itirazın, kahkahanın ve masalın aynı takvimde buluştuğu yoğun bir dönem. Klasiklerden çağdaş metinlere, politik alegorilerden çocuklara yönelik düşsel yolculuklara uzanan program, şehrin kültür nabzını sahneden tutuyor.

Aşağıda 24–28 Aralık 2025 haftasını kapsayan, aylık ajanda mantığında, sahne sahne düzenlenmiş program yer alıyor.

📍 Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi

24–27 Aralık | HARAMİLER (16+)

Musahipzade Celal’den günümüze uzanan hicivli bir iktidar panoraması.

Oyuncular: Aslı Nimet Altaylar, Damla Cangül Yiğit, Elçin Atamgüç, Emre Ertunç, Enes Mazak, Eyşan Dönmez, Göksel Arslan, Melih Tuma, Müslüm Tamer, Pelin Budak, Reyhan Karasu, Yusuf Akçay, Zafer Kırşan

28 Aralık | ÇÖPSÜZ DÜNYA (4+)

Geri dönüşüm ve çevre bilinci üzerine renkli bir çocuk oyunu.

Oyuncular: Eylül Soğukçay, Pınar Demiral, Engin Akpınar, Samet Silme, Mehmet Soner Dinç

📍 Kağıthane Sadabad Sahnesi

24–27 Aralık | GÖK KUBBE (16+)

Kadın, adalet ve vicdan ekseninde yüksek gerilimli bir mahkeme oyunu.

Oyuncular: Ada Alize Ertem, Aslıhan Kandemir, Betül Kızılok Bavli, Canan Kübra Birinci, Çağlar Polat, Demet Bozkaya Şalt, Eraslan Sağlam, Eylül Soğukçay, Ezgim Kılınç, Fatma İnan, Gözde İpek Köse, Işıl Zeynep Karaalp, Serap Öztürk, Yağmur Ulusoy Göktürk, Zeliha Güney

28 Aralık | SEVDALI BULUT (5+)

Nazım Hikmet’ten çocuklara umut ve dayanışma masalı.

Oyuncular: Ada Alize Ertem, Canan Kübra Birinci, Emre Çağrı Akbaba, Enes Mazak, Erkan Akkoyunlu, Berk Samur, Şeyda Arslan, Tuğçe Açıkgöz, Yasemin Güvenç

📍 Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi

24–27 Aralık | TARTUFFE (13+)

İkiyüzlülük, inanç ve iktidar ilişkileri üzerine zamansız bir klasik.

Oyuncular: Bennu Yıldırımlar, Emre Şen, Gürkan Başbuğ, Mehmet Soner Dinç, Murat Garipağaoğlu, Naci Taşdöğen, Nilay Bağ, Özge Kırdı, Semah Tuğsel, Tolga Yeter, Yeşim Koçak, Zeynep Göktay Dilbaz

28 Aralık | SESLER ÜLKESİ (4+)

Müzik, uyum ve hayal gücü üzerine eğitici bir yolculuk.

Oyuncular: Aslı Şahin, Bahar Çebi, Cihat Faruk Sevindik, Çağlar Polat, Damla Cangül Yiğit, Lale Kabul

📍 Ümraniye Sahnesi

24–27 Aralık | YOLDAN ÇIKAN OYUN (13+)

Her şeyin ters gitmesinden doğan büyük kahkaha.

Oyuncular: Berfu Aydoğan, Hasip Tuz, Hüseyin Tuncel, Onur Demircan, Selen Nur Sarıyar, Serdar Orçin, Tarık Köksal, Volkan Öztürk

28 Aralık | RÜYA (5+)

Doğa, hayvan sevgisi ve sorumluluk bilinci üzerine düşsel bir anlatı.

Oyuncular: Alp Tuğhan Taş, Neşe Ceren Aktay, Pınar Aygün, Direnç Dedeoğlu, Gülce Çakır, Mehtap Gündoğdu Akbulut, Nilay Bağ, Nilay Yazıcıoğlu

📍 Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi

24–27 Aralık | KÖPEK KALBİ (16+)

İnsan nedir, iktidar neye dönüşür? Bulgakov’dan sert bir alegori.

Oyuncular: Ali Gökmen Altuğ, Caner Çandarlı, İrem Arslan, Onur Şirin

📍 Müze Gazhane – Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi

24–27 Aralık | ÖKSÜZLER (16+)

Aile, ahlak ve şiddet sarmalında modern bir trajedi.

Oyuncular: Ersin Bağcıoğlu, İpek Uğuz, Ogeday Erkut

28 Aralık | BİR GECE MASALI (5+)

Shakespeare’den uyarlanan dostluk ve seçim masalı.

Oyuncular: Ayşe Nurseli Tırışkan Akpınar, Burhan Yeşilyurt, Çağlar Ozan Aksu, Ceysu Aygen, Hüseyin Emre Şen, Mehmet Emre Ertunç, Oğuzhan Oğuz, Ömer Naci Boz, Seda Yılmaz, Serap Doğan

📍 Müze Gazhane – Meydan Sahne

24–27 Aralık | GIDION’UN DÜĞÜMÜ (16+)

Eğitim sistemi, aile ve şiddet üzerine çarpıcı bir yüzleşme.

Oyuncular: Özge Özder, Özgür Kaymak

📍 Beylikdüzü Rasim Öztekin Sahnesi

27 Aralık | GİDİŞ DÖNÜŞ MOSKOVA (RETRO) (13+)

Yalnızlık ve evlilik üzerine sıcak bir komedi.

Oyuncular: Aybar Taştekin, Ayşe Nurseli Tırışkan Akpınar, Esra Ülger, Hikmet Körmükçü, Mahperi Mertoğlu, Zihni Göktay

28 Aralık | ELMA KURDU KIRTIK (4–7)

Kukla ve canlı müzikle eğlenceli bir farkındalık oyunu.

Oyuncular: Elyesa Çağlar Evkaya, Seda Çavdar

🗓️ Ajanda Notu

Bu ay Şehir Tiyatroları, “seyirciyi eğlendirmekten çok düşündüren” bir çizgide ilerliyor. Aralık, tiyatroyla yılı kapatmak için güçlü bir davet.

PAYLAŞIM
Önceki İçerik “Fındıkkıran” Balesi Yeniden Sahnede Masalların, Rüyaların ve Dansın Buluşması 
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan