BEKLENEN FİLM GRABUNA’NIN GALASI GERÇEKLEŞTİ

0

Yapımcılığını Çekirdek Yapım Dr. Alper Aksoy’un üstlendiği, yönetmenliğini Tolga Savu’ nun yaptığı, başrollerini Öykü Gürman ve Hakan Akgün’ün paylaştığı oyuncu kadrosunda ise Bahtiyar Engin, Kaan Yılmaz, Mehtap Bayrı, Ramiz Mullamusa, Ergin Kılıkçıer ve Özlem Gezgin’nin bulunduğu Grabuna filminin galası Torunlar Center’da gerçekleşti.

Gala’da oyunculuktan çok keyif aldığını söyleyen Öykü Gürman film ve filmde canlandırdığı İpek karakteri hakkında “İlk okuduğumda beni çok heyecanlandıran bir senaryo oldu. Canlandırdığım karakter İpek’in çok naif, aşk dolu ve romantik bir kız olması, filmin de bir dönem filmi olması çok ilgimi çekmişti. Çünkü ben dönem filmlerindeki o saflığı çok seviyorum.” Dedi. Oyunculuğun tamamlanmayan bir yol olduğunu söyleyen Gürman “her zaman her sette farklı bir şey öğreniyorsunuz. Bu film de bana çok şey kattı. Sinema çok büyülü bir yer umarım bu filmle de sinemada bir iz bırakabiliriz.” Dedi. Öykü Gürman aynı zamanda filmde yer alan usta oyuncular Mehtap Bayrı ve Bahtiyar Engin’in de set yoğunluklarından dolayı galaya katılamadıklarını belirtti.

SENARYO EŞİNE DE SÜPRİZ OLDU

Galada ilk defa kameralar karşısında birlikte görüntülenen çift oldukça heyecanlı görünürken Gürman “Fatih her zaman benim destekçim. Ben mutluysam o da çok mutlu. Bu filmin benim için ne kadar önemli olduğunu biliyor. Yanımda olduğu için çok mutluyum” dedi. Gürman, senaryonun ve filmin eşine de sürpriz olduğunu belirtirken sanatçı eşi olmak zor mu sorusuna eşi Fatih İçmeli “Öykü hiç zor bir insan değil biz çok iyi anlaşıyoruz” diye cevap verdi.

KAAN YILMAZ SETTE KOLUNU KIRDI

Öykü Gürman’la başrolü paylaşan Hakan Akgün’de Grabuna için herkesin çok emek verdiğini canla başla çalıştığını anlatırken “bu projeye herkes yüreğini koydu ama en çok Kaan koydu çünkü son sahnede düşerek omzunu parçaladı” dedi. Oyuncu Kaan Yılmaz, çektikleri son sahne sırasında sette kolunu kırınca filmin yapımcısı aynı zamanda doktor olan Alper Aksoy’un görev aldığı hastanede uzun süren bir ameliyat geçirmek zorunda kaldığını belirtti. Her işte olduğu gibi bu işin de çok emekle yapıldığını belirten Aksoy sinema severleri sinema salonlarına davet etti. 

EN İYİ SENARYO ÖDÜLÜNÜ KAMERALAR KARŞISINDA ALDILAR

Trakya ve Balkanlar Tiyatro Birliği’nin “En İyi Senaryo Ödülü”’nü galada kameralar karşısında alan senarist Ergin Kılıkçıer; “Filmimiz 1970’lerin başında, Ankara’dan Edirne Keşan’ın Grabuna kasabasına tayin olan Önder’in müzeyi envantere geçirmek için çalışmalara başladığı sırada gerçek olamayacak kadar güzel olan İpek’le karşılaşmasını ve onunla yaşadığı büyük aşkı konu alıyor.” Dedi.

PAYLAŞIM
Önceki İçerik43. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ ÖDÜLLERİSAHİPLERİNİ BULDU
Sonraki İçerikŞEHİR TİYATROLARI’NDA MARİA TURRİ İLE KURUMSAL TİYATROLARDA SEYİRCİ POLİTİKALARI ARAŞTIRMALARI SEMİNERİ
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan