Mori Kısa Filmi En İyi Film İçin Yarışacak

0

Yakup Tekintangaç’ın son kısa filmi “Morî”, 70. Oberhausen Uluslararası Kısa Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapacak. Bu yıl 6300 film başvurusu alan festivalde Türkiye’den finale kalmayı başaran tek film olan “Morî”, ana yarışmada “En İyi Kısa Film Ödülü” için yarışacak.

 1-6 Mayıs 2024 tarihleri arasında Almanya’nın Oberhausen şehrinde 70.’si düzenlenecek olan festival, Martin Scorsese, George Lucas, Werner Herzog gibi büyük isimlerin ilk kısa filmlerini gösterdiği dünyanın en prestijli kısa film festivallerinden biri olarak kabul edilmektedir.

 “Azad” adlı kısa filmi ile adından söz ettiren Yakup Tekintangaç, sekiz yıl aradan sonra çektiği yeni filmi “Morî”, okula yeni gelen öğretmeni babası zanneden bir kız çocuğunun, onu ikna etme çabasını anlatıyor.

 Filmin başrolünde, Tekintangaç’ın filmin çekimlerinin gerçekleştirildiği köyde keşfettiği Hayrünisa Akbaş yer alırken, filmde ayrıca Ozan Çelik ve S. Emrah Özdemir gibi profesyonel oyuncular da rol aldılar.

 Avrupa Birliği Sivil Düşün Programı tarafından desteklenen Morî’nin ortak yapımcılığını Vefa Geylani üstlenirken, görüntü yönetmenliğini Emre Pekçakır, müziğini Mustafa Biber, kurgusunu da Doruk Kaya ile Amir Etminan yaptılar.

 “Mori’nin haziran ayında da Asya kıtasının en büyük festivallerinden birinde prömiyer yapması planlanıyor.

 

PAYLAŞIM
Önceki İçerik2024 Dünya Tiyatro Günü Uluslararası Bildirisi
Sonraki İçerikNedim Saban ; *Sanat, yalnızlığın ilacıyken, Türkiye’de 2024 yılında yalnızlığın sığınağı olmuştur…
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan