küçük Prens Oyunu Digital Sanat İle Fişekhane’de Buluştu

0

Küçük Prens’in dijital sanatla harmanan dokunaklı macerası
nisan ayında Fişekhane’de

Sahnelendiği ülkelerde seyircinin kalbini kazanan büyülü gösteri “Küçük Prens: Bir Dostluk Hikayesi”, 360 derece dijital gösterisi ile İstanbul Fişekhane’ye geliyor. Çocukların ve içindeki çocuğu kaybetmeyenlerin kalbine dokunacak muhteşem gösterinin biletleri Türkiye’nin lider ve en kapsayıcı online etkinlik platformu Biletinial’da satışta.

 “Küçük Prens: Bir Dostluk Hikayesi”, 360 derece dijital gösterisi ile İstanbul Fişekhane’ye geliyor. Sadece çocukları değil, içindeki çocuğu kaybetmeyenlere de etkileyici bir arkadaşlık hikayesi anlatan gösteri, nisan ayı boyunca her cumartesi ve Pazar günü seyircisiyle buluşacak. Milyonların kalbine dokunan büyülü maceranın biletleri Türkiye’nin lider ve en kapsayıcı online etkinlik platformu Biletinial’da satışa çıktı.

Sevgi ve dostluğu anlatan gösteri, modern teknoloji ile Kenan Ece’nin Türkçe seslendirmesini bir araya getirerek, Küçük Prens’in dokunaklı macerasını olağanüstü bir 360° deneyime dönüştürüyor.45 dakika boyunca hem çocukları hem yetişkinleri büyüleyecek olan gösteri, geleneksel tiyatro, animasyon ve dijital sanatı harmanlıyor.

Son teknolojiler kullanılarak Illusionist Dijital Art Studio tarafından yaratılan “Küçük Prens: Bir Dostluk Hikayesi”, Dubai, Bükreş, Antalya gibi şehirlerde büyük beğeni topladı. İlk yayınlandığı 1943 yılından bu yana milyonlarca satan, sayısız film, animasyon ve tiyatro adaptasyonları olan ve tüm dünyada en çok tercümesi olan Antoine de Saint Exupéry’nin kitabının modern bir adaptasyonu olan gösteri bir görsel şölen niteliğinde.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikNedim Saban ; *Sanat, yalnızlığın ilacıyken, Türkiye’de 2024 yılında yalnızlığın sığınağı olmuştur…
Sonraki İçerikMOİ’nin Sahne ve MOA Sahne’ye Biletinial Eklendi
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan