Accademia Bizantina 40’ıncı yıldönümünde Ankara ve İstanbul’da sahnede

0

Barok müziğin öncüsü Accademia Bizantina, 40’ıncı yıldönümü kapsamında Türkiye’de sahne alacak. Grup 25 Mart’ta CSO Ada Ankara ve 26 Mart’ta ise İstanbul Atatürk Klüültür Merkezi ‘nde klasik müzik severlerle buluşacak, Özel konserlerin biletleri Türkiye’nin kapsayıcılığı en geniş ve lider etkinlik biletleme platformu Biletinial’da.

BASIN BÜLTENİ- 12.03.2024 Barok müziğin dünyaca ünlü orkestraları arasında yer alan Accademia Bizantina, 40’ıncı yıldönümünü için Ankara ve İstanbul’da konser verecek.  Dünyanın sayılı barok orkestraları arasında yer alan topluluk, her iki konserde Antonio Vivaldi’nin eserlerini yorumlayacak. Grammy adaylığı ve sayısız prestijli ödülle taçlanan orkestra, 25 Mart’ta Ankara CSO Ada, 26 Mart’ta İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde sanatseverlerle buluşacak. Özel konserlerin biletleri Türkiye’nin kapsayıcılığı en geniş ve lider etkinlik biletleme şirketi Biletinial’da satışa çıktı.

Accademia Bizantina’ya İstanbul konserinde Barok müziğin yıldızlarından Alessandro Tampieri de eşlik edecek. Aralarında Il Giardino Armonico ve L’Arpeggiata gibi orkestraların da bulunduğu müzik topluluklarıyla ve Enrico Onofri, Philippe Jaroussky, Vittorio Ghielmi gibi sanatçılarla çalışan ve 2011’den beri birinci keman ve konzertmeister olarak Accademia Bizantina’da yer alan Tampieri, özel konser kapsamında İstanbullu müzikseverlerle buluşacak.

40 yıllık saygın bir yolculuk

Accademia Bizantina 1983 yılında Ravenna’da tıpkı büyük bir dörtlü gibi müzik yapma gayesiyle kuruldu. O dönemde olduğu gibi günümüzde de üyeleri tarafından bağımsız bir şekilde yönetilmeye devam ediyor ve topluluğu öne çıkaran özelliği olan oda müziği yapma anlayışına bağlı bir şekilde faaliyetlerini sürdürüyor. Derin ve kolektif bir araştırmayla birleştirdikleri bu felsefe, topluluğun 17, 18 ve 19. Yüzyıl müzik repertuvarlarını dönemin özgün enstrümanları ile yorumlama konusunda uzmanlaşmasını sağladı. Yıllar içerisinde klasik müzik dünyasında öne çıkmayı başaran Accademia Bizantina, dinleyici ve eleştirmenlerin gözünde önemli bir yer edindi; araştırmalar ve birlikte yapılan müzik okumalarının, partisyonları azami dikkatle inceleyerek döneme en uygun müzikal çizgiyi tıpkı en soylu İtalyan oda müziği geleneğinde olduğu gibi yakalama anlayışıyla birleşmesi sonucunda kendine özgü yorum stilini oluşturdu.

PAYLAŞIM
Önceki İçerik43. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ’NDE BERLİN’DEN ÖDÜLLÜ FİLMLER PRÖMİYER YAPACAK
Sonraki İçerikUkraynalı elektronik müzik grubu ARTBAT
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan