SABANCI VAKFI KISA FİLM YARIŞMASININ KAZANANLARI BELLİ OLDU

0

Güler Sabancı: “İnsanlığı tehdit eden su krizine dair toplumda farkındalık yaratma görevini bu yıl ‘Kısacası Susuzluk Çekiyoruz’ mottosuyla genç sinemacılara emanet ettik.”

Sabancı Vakfı 8. Kısa Film Yarışması’nın 

Kazananları Belli Oldu

Sabancı Vakfı’nın “Kısa Film Uzun Etki” sloganıyla bu yıl sekizincisini düzenlediği Kısa Film Yarışması’nın kazananları belirlendi. Birincilik ödülü “Düşlerdeki Hayat” filmiyle yönetmen Can Yeşiloğlu’nun oldu. Ödül töreninde konuşma yapan Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, “Yarışmamızda bu yılki temamızı şu anda ve gelecekte tüm gezegenin en önemli problemleri arasında görülen ‘Su Krizi’ olarak belirledik. Ne mutlu ki sinemacılar bu meseleyi içselleştirmiş ve çarpıcı işlere imza atmışlar.” dedi.

Sabancı Vakfı’nın “Kısa Film Uzun Etki” sloganıyla bu sene sekizincisini düzenlediği Kısa Film Yarışması’nın kazananları belli oldu. “Su krizi” temasıyla, Sabancı Center’da düzenlenen yarışmanın ödül töreni; Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’nın ev sahipliğinde gerçekleşti. 

Yarışma kapsamında 12 eser finale kalırken birincilik ödülünün sahibi “Düşlerdeki Hayat” filmiyle yönetmen Can Yeşiloğlu’nun oldu. Yeşiloğlu’na ödülünü Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı takdim etti. Yarışmanın ikincisi “Sona Doğru” filminin yönetmeni Cihan Yıldırım’a ödülünü Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan verirken, üçüncü olan “Antroposen” filminin yönetmeni Mehmet Gürü Avcu’ya ödülü yarışmanın sanat yönetmeni Zeynep Atakan tarafından sunuldu. Yarışmanın Mansiyon Ödülü, “Vahşi” filmiyle Sinan Kaldan’a verilirken; Sosyal Etki Ödülü de ikincilik ödülünün de sahibi “Sona Doğru” filmiyle Cihan Yıldırım’ın oldu. 

Ödül almaya hak kazananlar; 8. Kısa Film Yarışması’nın jürisi film eleştirmeni Alin Taşçıyan, tiyatronun ve önemli yapımların başarılı oyuncuları Salih Bademci ve Tilbe Saran, dünya sinemasından yapımcı ve yönetmen Jamillah Van Der Lust Hulst ile yaratıcı yapımcı, senaryo danışmanı Suzanne Pradel’in değerlendirmeleriyle belirlendi. Yarışmanın Sosyal Etki Jürisi’nde ise Gazeteci Nilay Örnek, Mimar Özgül Öztürk ve Sosyal Girişimci Yasemin Kırkağaçoğlu yer aldı. 

Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, “Tam 8 yıl önce ‘Kısa Film Uzun Etki’ sloganıyla hayata geçirdiğimiz Kısa Film Yarışması ile toplumsal konulara sinema aracılığıyla dikkat çekmeyi ve genç sanatçıların gelişimlerine katkı vermeyi hedefledik. Bu kapsamda 8 yıl boyunca çok önemli güncel problemlere eğildik, toplumda farkındalık yaratmak istedik. Bu yılki temamızı da şu anda ve gelecekte insanlığın en önemli problemleri arasında görülen ‘Su Krizi’ olarak belirledik. İklim acil durumunun göz ardı edilemeyecek sonuçlarından biri olan su kıtlığını; 5 dakikaya sığdıran ve izleyicide şok etkisi yaratan kısa filmler aracılığıyla bir kere daha bu gerçeği gözler önüne serelim istedik. Ne mutlu ki sinemacılar da bu meselenin önemini benimsemiş ve çarpıcı işlere imzalarını atmışlar. Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması kapsamında gelen başvurular ve değerlendirme sürecinde gördüğümüz sinema alanındaki potansiyel, bizleri her geçen yıl daha da memnun ediyor. Genç sinemacılar için basamak niteliği taşıyan yarışmamızın, onlara yeni kapılar açmasını diliyor, yarışmamıza başvuran bütün adayları tebrik ediyorum.” dedi. 

Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması’nın birincisine 60 bin TL, ikincisine 40 bin TL, üçüncüsüne 25 bin TL ödül verildi.  Sosyal Etki Ödülü de bu yıl ilk kez 25 bin TL ile ödüllendirildi. 

Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması, ilk yılında “Mülteci Kadınlar”, ikinci yılında “Çocuk İşçiler”, üçüncü yılında “Ayrımcılık”, dördüncü yılında “Dijital Yalnızlık”, beşinci yılında “Değişen İklimler, Değişen Hayatlar”, altıncı yılında “Yeni Dünyada Yeni Meslekler”, yedinci yılında “Ne Eğitimde Ne İstihdamda Yer Alan Genç Kadınlar” ve sekizinci yılında da “Su Krizi” teması ile düzenlendi. 

Ödül töreninde Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’ya, Avrupa Film Akademisi tarafından takdim edilen Sürdürülebilirlik Ödülü için hazırlanan film de izleyicilerle paylaşıldı. Güler Sabancı, Aralık 2023’te Avrupa’da sürdürülebilirliğin kapsamını çevresel sürdürülebilirliğin ötesine taşıyarak, ilham veren ve sorumluluk bilincini teşvik eden kurum ve kuruluşlara takdim edilen Sürdürülebilirlik Ödülü’ne (Prix Film4Climate) layık görülmüştü. 

PAYLAŞIM
Önceki İçerikFestivaliniki büyük ismi açıklandı
Sonraki İçerik“Dünyada Tek Başına” Prömiyeri 29 Şubat’ta Zorlu PSM’de
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan