27. İSTANBUL TİYATRO FESTİVALİ’NDE SON HAFTA

0

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Entek, Opet ve Tüpraş sponsorluğunda düzenlenen 27. İstanbul Tiyatro Festivali son haftasında, üç önemli gösteriye evsahipliği yapacak.

Wajdi Mouawad imzalı Kız Kardeşler 21-22 Kasım’da Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde, Brokentalkers’ın sahneye koyduğu Ustalık Sınıfı 23-24 Kasım’da İş Kuleleri Salonu’nda, festivalin benzersiz kapanış gösterisi İstanbul Mon Amour I Beyoğlu ise 26 Kasım’da Notre Dame de Sion, Galatasaray ve Saint Benoît Fransız Liseleri’nde izleyiciyle buluşacak.

Işıl Kasapoğlu’nun küratörlüğünde gerçekleştirilen 27. İstanbul Tiyatro Festivali’nin programı tiyatro.iksv.org/tr/program adresinde.

Festival biletleri passo.com.trPasso mobil aplikasyonu, Passo perakende satış noktaları ve İKSV gişesinde (pazar günleri hariç her gün 10.00-18.00 saatleri arasında) satışta.

KIZ KARDEŞLER

21-22 Kasım 20.00 / Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi

20 dile çevrilen oyunları ülkemizde de sıklıkla sahnelenen, festival izleyicilerinin de yakından tanıdığı Wajdi Mouawad, Kız Kardeşler oyunuyla festivalde. Biri Batı’nın güvenli Kanada’sından diğeri ise iç savaşla parçalanmış Lübnan’dan gelen iki kadının kız kardeşliğini ele alan tek kişilik oyunda usta oyuncu Annick Bergeron her iki kadına ve birkaç da yan karaktere tek başına hayat veriyor. Oyun, “Bu İşte Bir Kadın Var” tema sponsoru Odeabank’ın ve yüksek katkıda bulunan mekân sponsoru Zorlu PSM’nin katkıları ve Institut Français Türkiye‘nin değerli işbirliğiyle, 21-22 Kasım’da saat 20.00’deZorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde izleyiciyle buluşacak.

⮚      USTALIK SINIFI

23-24 Kasım 20.00 / İş Kuleleri Salonu

Tanıdık öğelerle dolu bir parodi gibi başlayan Ustalık Sınıfı giderek tüm klişeleri yıkıyor ve tiyatroyu bir metafor olarak kullanarak günümüz dünyasında ataerkillik, imtiyaz ve yaratıcılığa dair çarpıcı ve çok eğlenceli bir tahlil sunuyor. New Yorklu sanatçı Truscott’un korkusuz ve mizahi feminist söylemleri ile İrlanda’nın en gözüpek ve özgün topluluklarından biri kabul edilen Brokentalkers’ın şaşırtıcı sahnelemesini birleştiren; metin, müzik ve hareket tiyatrosunu kullanan Ustalık Sınıfı23-24 Kasım’da saat 20.00’de İş Sanat ve Culture Ireland’ın değerli işbirliğiyle, İş Kuleleri Salonu’nda izlenebilir.

⮚      İSTANBUL MON AMOUR I BEYOĞLU

26 Kasım 11.00, 14.00 / Notre Dame de Sion, Galatasaray, Saint Benoît Fransız Liseleri

Işıl Kasapoğlu’nun yaklaşık 30 yıl önce Orhan Veli Kanık’ın İstanbul’u Dinliyorum şiirinden esinlenerek tasarladığı İstanbul Mon Amour projesi, geçen yıl festivalde hayata geçirilmiş ve izleyicilere tekrarı olmayan unutulmaz bir deneyim yaşatmıştı. İstanbul Mon Amour bu yıl Ahmet Sami Özbudak’ın araştırmaları, hayalleri ve çeşitli sanatçılarla yaratıcı işbirlikleri neticesinde kurguladığı, tiyatronun büyüsüyle sarmalanmış bir Beyoğlu’na götürüyor izleyiciyi. Meral Çetinkaya, Deniz Türkali, Bülent Emin Yarar, Okan Bayülgen gibi ustaların yanı sıra Ayfer Dönmez, Canan Atalay, Fehmi Karaarslan gibi genç kuşağın başarılı temsilcileri, gerçek hikâyelerden esinlenerek yazılan kısa oyunlarda sahnede olacak. Festivale özel olarak yaratılan, Meke Sanat’ın gösteri sponsorluğu ve İKSV 50. Yıl Genç Sanatçı Fonu ile desteklenen, festivalin tüm gün sürecek kapanış etkinliği İstanbul Mon Amour I Beyoğlu, 26 KasımPazar günü iki tur olarak gerçekleştirilecek ve saat 11.00 ve 14.00’te Notre Dame de Sion Fransız Lisesi’nden başlayarak Galatasaray Lisesi ve Saint Benoit Fransız Lisesi’nde devam edecek.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikEmine Azboz ” Cumhuriyetimizin 100 Yılında kadın Sorrunları ( 40. Tüyap Kitap Fuarı Yazar Söyleşileri)
Sonraki İçerik
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan