Melek Zeynep Bulut’un “Açık Yapıt” Adlı Yerleştirmesi Londra Tasarım Bienali’nde!

0

Melek Zeynep Bulut’un performatif, deneysel bir mekân kurgusu olan eseri “Açık Yapıt”, 1-25 Haziran 2023 tarihleri arasında Londra Tasarım Bienali’nde Somerset House’da yer alacak. Bienalin bu yıl gerçekleşecek dördüncü edisyonunun teması; tasarımı sınırların ötesinde ele alan, yeni uluslararası iş birliği biçimlerini keşfeden ve multidisipliner tasarım aracılığıyla katılımı teşvik eden “Küresel Oyun: İşbirliklerini Yeniden Eşlemek” olacak.

Eşik, dönüşüm metaforlarının etrafında şekillenen, performatif bir mekân, tiyatral bir geçişler sergilemesi olan “Açık Yapıt”, insanlık tarihi boyunca güç, sınırları belirleme, toplumsal hiyerarşi temsili olan kavramların anlamları üzerine tartışmayı temel alıyor. Tıpkı bir enstrüman gibi çalışan hareketli ve sesli yüzeylerin oluşturduğu soyut kapılar ve dolaşım plânı ziyaretçiyle etkileşime geçerek yerleşimin bir parçası hâline dönüştürüyor.

 

Algı ve madde üzerinden bir deneyim sunan “Açık Yapıt”, temellerini kapı, geçiş ve eşik kavramları üzerine kuruyor. Yerleştirme, anıtsal bir diziliş ve büyüklükte öne çıkarken ziyaretçilerin bu deneysel mekâna temas etmesi ile dokunulmazlık yerini sessellik ve esneklikliğe devrediyor. Yerleştirme bir diğer taraftan yeni dünyaya dair nazik bir soru işareti bırakan bir oyun alanına davet ediyor.

 

Açık bir karşılamanın temsili olarak kapıların birbiriyle bağlanıp bir duvar ya da koridor oluşturmasından öte yerleştirme bir forma dönüşmekten uzak duruyor. İnsanlık tarihi boyunca yerleşmiş formlar “Açık Yapıt” üzerinde konuşuyor.

Melek Zeynep Bulut hakkında:

Melek Zeynep Bulut’un çalışmaları mimarlık, heykel, psikoloji ve davranış bilimlerinin bir sentezidir. Yapıtlarında soyut ve somut deneyimler, heykel-mekan, mekan-içgüdüsel deneyim analizleri ile işlenir ve yapıtlarını kamusal alana bir temas nesnesi olarak yerleştirir, sahneler yaratır. Görsel algıyı fiziksel ve ruhsal boyutta sorgulatır, bu deneyim yeni dünya, insan ve toplum için bir “yeni iletişim”dir. 

1989 İstanbul, Beyoğlu doğumlu sanatçı, resim ve heykel temelli eğitiminin ardından mimarlık ve tasarım alanında lisans ve yüksek lisans eğitimlerini tamamladı. Halen hem İstanbul hem de Paris’te multidisipliner bir stüdyo olarak üretimlerini sürdürmektedir.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikUSTA OYUNCU UĞUR YÜCEL LONDRA SEYİRCİSİ İLE BULUŞTU
Sonraki İçerikİBB ŞEHİR TİYATROLARI AÇIK HAVA YAZ OYUNLARI BİLETLERİ SATIŞA ÇIKIYOR
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan