42. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU

0

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 42. İstanbul Film Festivali’nin ödül töreni, 18 Nisan Salı akşamı Soho House İstanbul’da gerçekleşti. Festivalde ulusal ve uluslararası yarışmalarda kısa ve uzun metrajlı toplam 59 film yarıştı.

42. İstanbul Film Festivali Ödül Töreni 18 Nisan Salı gecesi Soho House İstanbul’da yapıldı. Törende Uluslararası ve Ulusal Altın Lale ödüllerinin yanı sıra,Ulusal Yarışma En İyi YönetmenJüri Özel ÖdülüEn İyi Kadın OyuncuEn İyi Erkek OyuncuEn İyi SenaryoEn İyi Görüntü YönetmeniEn İyi KurguEn İyi Sanat Yönetmeni ve En İyi Özgün Müzik ödüllerini kazananlar açıklandı. Ödül töreninde ayrıca Ulusal Belgesel YarışmasıUlusal Kısa Film Yarışması ödülleriGenç Usta Ödülü, Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü ve Uluslararası Sinema Eleştirmenleri Federasyonu (FIPRESCI) Ödülleri takdim edildi.

Uluslararası Yarışma Ödülleri

Yönetmen João Canijo başkanlığındaki 42. İstanbul Film Festivali’nin Uluslararası Yarışma jürisinde yapımcı Dora Bouchoucha, yönetmen Teona Strugar Mitevska, yönetmen Alexandre O. Philippe ve oyuncu Maeve Jinkings yer aldı.

İKSV eski yönetim kurulu başkanı ve İstanbul Film Festivali kurucularından Şakir Eczacıbaşı anısına verilen Uluslararası Altın Lale Ödülü için bu yıl “sinemaya yeni bakışlar” temasını izleyen 10 film yarıştı. Altın Lale’yi bu yıl, Houman Seyyedi’nin yönettiği Jang-e jahani sevom / World War III / Üçüncü Dünya Savaşı kazandı. Ödülü Eczacıbaşı Topluluğu Kurumsal İletişim ve Doktor Nejat Eczacıbaşı Vakfı Direktörü İlkay Yıldırım Akalın takdim etti.

Uluslararası Yarışma’da Jüri Özel Ödülü, Dmytro Sukholytkyy-Sobchuk’un yönettiği Pamfir adlı filme verildi. Ödülü filmin oyuncusu Oleksandr Yatsentyuk aldı.

Uluslararası Yarışma’da Atlantic Barfilmine Mansiyon verildi. Ödülü filmin yönetmeni Fanny Molins aldı.

Eczacıbaşı Topluluğu tarafından para ödülleriyle desteklenen Uluslararası Yarışma’da, büyük ödül Altın Lale’yi kazanan yönetmen 10.000 Avro, filmin Türkiye’deki dağıtımını üstlenen firma 150.000 TL, Jüri Özel Ödülü’nü kazanan filmin yönetmeni ise 5.000 Avro ile ödüllendiriliyor.

Ulusal Yarışma Ödülleri

Ulusal Yarışma’daen iyi filme verilen Altın Lale Ödülü için, yapımı 2022-2023 sezonunda tamamlanan 11 film yarıştı. Ulusal Yarışma jürisinin başkanlığını yönetmen Emin Alper üstlendi. Ulusal Yarışma Jürisi’nindiğer üyeleri oyuncu Farah Zeynep Abdullah, görüntü yönetmeni A. Emre Tanyıldız, kurgucu Aylin Zoi Tinel ve yazar Seray Şahiner.

Ulusal Yarışma kapsamında En İyi Film, En İyi Yönetmen, Jüri Özel Ödülü, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Senaryo, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Kurgu, En İyi Sanat Yönetmeni ve En İyi Özgün Müzik olmak üzere toplam 10 dalda ödül verildi.

Ulusal Yarışma’da en iyi filme verilen Altın Lale’yi Ayşe Polat’ın yönettiği Im Toten Winkel / Kör Noktada kazandı. Ödülü filmin yapımcısı Mehmet Aktaş’a jüri başkanı yönetmen Emin Alper takdim etti. Ulusal Yarışma’da Altın Lale Ödülü İKSV tarafından 250 bin TL para ödülüyle destekleniyor.

Festivalin kurucularından Onat Kutlar anısına verilen Jüri Özel Ödülü’ne Fikret Reyhan’ın yönettiği Cam Perde layık görüldü. Geçen yılın kazananı Ali Kemal Güven’in açıkladığı ödül, Sami Kariyo tarafından takdim edildi. Jüri Özel Ödülü, Kariyo & Ababay Vakfı tarafından 150 bin TL para ödülüyle destekleniyor. Ödül filmin yapımcısı ve yönetmeni arasında eşit bölüşülüyor.

En İyi Yönetmen ödülünü, Ayna Ayna filmiyle Belmin Söylemez kazandı. Geçtiğimiz yılın kazananı yönetmen Tayfun Pirselimoğlu’nun açıkladığı ödül, Anadolu Efes Türkiye Genel Müdürü Onur Altürk tarafından sunuldu. En İyi Yönetmen ödülü, Türkiye Sineması Yüksek Katkıda Bulunan Tema Sponsorluğunu üstlenen Anadolu Efes tarafından 75 bin TL para ödülüyle destekleniyor.

En İyi Kadın Oyuncu Ödülü Ayna Ayna filmindeki rolüyle Manolya Maya, Şenay Aydın, Laçin Ceylan’ın oldu. Ödülü oyuncu Ahmet Rıfat Şungar takdim etti. En İyi Kadın Oyuncu ödülü 15 bin TL para ödülü ile destekleniyor.

En İyi Erkek Oyuncu Ödülü Cam Perde filmindeki rolüyle Alper Çankaya’nın oldu. Ödülü oyuncu Farah Zeynep Abdullah takdim etti. En İyi Erkek Oyuncu ödülü 15 bin TL para ödülü ile destekleniyor.

En İyi Senaryo Ödülü’nü Kör Noktada filminin senaristi Ayşe Polat kazandı. Yazar Seray Şahiner’in açıkladığı ödülü, Alametifarika Kurucu Ortak ve Tasarım Direktörü Uğurcan Ataoğlu takdim etti. En İyi Senaryo Ödülü Alamet Holistic tarafından 15 bin TL para ödülüyle destekleniyor.

En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü Bir Tutam Karanfil filmiyleBarış Aygen’everildi. A. Emre Tanyıldız’ın açıkladığı Ulusal Yarışma En İyi Görüntü Yönetmeni ödülü Hüseyin Şemdinoğlu tarafından 15 bin TL para ödülüyle destekleniyor.

En İyi Kurgu Ödülü Kör Noktada filmiyleSerhad Mutlu ve Jörg Volkmar’e verildi. Ödülü BMI Business School Akademik Direktörü Emirhan Altunkayatakdim etti. Aylin Zoi Tinel’in açıkladığı En iyi Kurgu Ödülü BMI Business School tarafından 15 bin TL para ödülüyle destekleniyor.

En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü’nü Iguana TokyofilmiyleMeral Efe Yurtseven ve Emre Yurtseven kazandı. Ödül, Milliyet Sanat Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Filiz Aygündüz tarafından takdim edildi. En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü Milliyet Sanat tarafından 15 bin TL para ödülüyle destekleniyor.

En İyi Özgün Müzik Ödülü Iguana Tokyo filmiyleKazuya Nagaya, Sound Walk Collective’inoldu. Ödülü yönetmen Burak Çevik takdim etti. En İyi Özgün Müzik Ödülü 15 bin TL para ödülüyle destekleniyor.

Jüri ayrıca Umut Subaşı’nın yönettiği Sanki Her Şey Biraz Felakete Mansiyon vermeyi uygun gördü.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikSERRA YILMAZ’A İTALYA’DAN ÖNEMLİ ÖDÜL!
Sonraki İçerikERHAN KARAESMEN “SEVGİLİ HAMİ’NİN ANISINA”
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan