0

Mayıs Programı Yine Dopdolu!

İstanbul’un bağımsız kültür sanat alanı K! Kültüral Performing Arts, Mayıs ayında Madam Giyotin, AB Uyumlu Aile, Oda Komşum Richard Wagner ve Paravanlar gibi kendi prodüksiyonlarının yanı sıra birbirinden değerli tiyatro kumpanyalarınınoyunlarını sahnesinde konuk ediyor.

K! Kültüral Performing Arts

 

 

Başta sahne sanatları olmak üzere tüm sanat disiplinlerine açık bir ortak platform düşüncesi olarak İstanbul Sanayi Mahallesi’nde temelleri atılan bağımsız kültür ve sanat alanı K! Kültüral Performing Arts, sahnede ve dijitalde birbirinden başarılı tiyatro yapıtlarını seyirciyle buluşturmaya devam ediyor. K! Kültüral Performing Arts, Mayıs ayında MADAM GİYOTİN, AB UYUMLU AİLE, ODA KOMŞUM RICHARD WAGNER ve PARAVANLAR oyunlarını hem sahnede hem de jetgise.com üzerinden dijitalde tiyatro izleyicisiyle buluşturacak. K! Kültüral, kendi prodüksiyonları dışında, GÜNE BAKAN CAM KIRIKLARI, HU, MEDEA’YA GÖRE AHLAK, ARUZ VEZNİ, BERNARDA, ÇEKMECEDEN YILDIZLARA, PİRELİ VARYETE, KÜÇÜK PRENS, PARRHESIA veBANA AMY DE oyunlarını sahnesine konuk edecek.

 

MAYIS AYI DETAYLI PROGRAMI

 

8 MAYIS 21.00

ODA KOMŞUM RICHARD WAGNER (ÇEVRİMİÇİ / K! )

 

K! Kültüral Performing Arts’ın üçüncü prodüksiyonu olma özelliğini taşıyan, kapitalist düzenin çarpık temellerine ve sistemin distopik evrenine dikkat çeken Oda Komşum Richard Wagner, din, ekonomi, hukuk ve ahlaki değerler gibi enstrümanları acımasız bir şekilde kullanan sisteme esaslı sorular yöneltme misyonunu taşıyor. Yakup Almelek’in kaleme aldığı Murat İpek’in uyarlayıp yönettiği oyunda Murat İpek, Emre Yetim ve İbrahim Cem Tek rol alıyor.

 

9 MAYIS 20.30

GÜNE BAKAN CAM KIRIKLARI (MECBURİ İSTİKAMET)

 

Kendi dünyalarına kapanmış iki yalnız insanın, yalanlar, gerçekler, kahkahalar ve gözyaşlarıyla bezenmiş hikayesini anlatan “Güne Bakan Cam Kırıkları”, Türk tiyatrosunun eşsiz yapıtları arasında yer alıyor. “Güne Bakan Cam Kırıkları”, 16’ncı Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri’nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’ne layık görülen Almıla Uluer Atabeyoğlu ve yine çok ödüllü oyuncularımızdan Kerem Atabeyoğlu tarafından yönetildi ve oynanıyor.

 

10 MAYIS 20.30

HU (OJİ TİYATRO)

 

HU, hakikat üzerine bir oyun. Dışarıda kızdığın, suçladığın, beğenmediğin ne varsa, tohumunun aslında senin içinde olduğu, içindeki o noktayı aydınlatmadan dışarıyı değiştiremeyeceğini anlatıyor.

 

11 MAYIS 20.30

MEDEA’YA GÖRE AHLAK (GALATAPERFORM)

 

İsveç tiyatrosunun yükselen yıldızı İran asıllı yazar Athena Farrokhzad’ın yazdığı “Medea’ya Göre Ahlak”, Medea miti üzerinden ‘kadın’ ve ‘ahlak’ konularını tartışmaya açıyor. Yazar oyununu şöyle anlatıyor: “Bir kadın, bir anne ve bir mülteci olarak, bu bakışla “Medea”yı anlamaya çalıştım”. İnsanlığın en eski tartışmalarından “Ahlak” kavramının bir karakter olarak seyirci karşısına çıkaran oyun, izleyenleri cevap aramaya değil daha çok soru sormaya davet ediyor.

 

12 MAYIS 20.30 – 13 MAYIS 20.30

ARUZ VEZNİ (IDEA PERFORMANS)

 

Aruz ve Vezni, oyun ve yaşam döngüsünün içine sıkışmış iki oyuncudur. Bize tüm belleksizlikleri ile seslenmek için sahnededirler. Oynamaları gereken oyun ,geçmeleri gereken kapı; kendi belleklerinin, geçmişlerinin, yaşanmışlıklarının, yaşanamamışlıklarının, unuttuklarının, hatırladıklarının kendisidir.  Oradan çıkmanın tek yolu tüm bunlarla yüzleşmektir… Aksi takdirde yarın, ne dünden ne de bugünden farklı olmayacaktır.

 

14 MAYIS 20.30 – 28 MAYIS 20.30

ODA KOMŞUM RICHARD WAGNER (K! )

 

K! Kültüral Performing Arts’ın üçüncü prodüksiyonu olma özelliğini taşıyan, kapitalist düzenin çarpık temellerine ve sistemin distopik evrenine dikkat çeken Oda Komşum Richard Wagner, din, ekonomi, hukuk ve ahlaki değerler gibi enstrümanları acımasız bir şekilde kullanan sisteme esaslı sorular yöneltme misyonunu taşıyor. Yakup Almelek’in kaleme aldığı Murat İpek’in uyarlayıp yönettiği oyunda Murat İpek, Emre Yetim ve İbrahim Cem Tek rol alıyor.

 

15 MAYIS 21.00

MADAM GİYOTİN (ÇEVRİMİÇİ / K! )

 

Feminist oyun yazarı Olympe, gözü pek suikastçı Charlotte, cesur casus Marienne ve inatçı, ileri görüşlü kraliçe Marie… Gerçek hayatta yolları hiç kesişmemiş olsa da eylemleri ve fikirleriyle aynı tarihin, Fransız Devrimi’nin birer parçası olmuş ve giyotinle idam edilmiş dört kadın. Madam Giyotin, bu dört kadını zamansız ve mekansız bir ortamda buluşturuyor. Olympe de Gouges’nin zihninde bir araya gelen karakterler, tıpkı gerçek hayatta yaptıkları gibi, kendilerine verilen öyküyle yetinmeyip hikayelerinin kontrolünü ellerine alıyorlar. Şiddeti ve komediyi yan yana getiren, seyirciyi eşitlik ve kardeşlik kavramları üzerine farklı düşünmeye sevk edecek özgün ve merak uyandırıcı bir kadın buluşması…

 

16 MAYIS 20.30

BERNARDA (PROJE NO2)

 

Federico Garcia Lorca’nın yazdığı Bernarda Alba’nın Evi adlı oyundan yola çıkılarak uyarlanmış Bernarda, tek kişilik bir oyun. Bernarda (Özge Arslan) ev içinde yas ilan ederek kurduğu otorite ile bildiğimiz tüm baskıcı rejimlerin küçük bir modelini oluşturuyor. Arslan, otoritenin kadın kimliğine uyguladığı cinsiyetçi ve ayrımcı baskıyı ve 5 kadını aynı anda sahnede başarıyla canlandırıyor.

 

17 MAYIS 20.30

ÇEKMECEDEN YILDIZLARA (9:15)

 

Günümüz Küçükçekmecesinin varoşlarında hayallerini keşfetme ve o hayallere ulaşmanın yollarını bulmaya çalışan üç gencin varoşun çıkmaz karanlığına direnme çabası… “İnsanların bize bakışını hissedebiliyorum. Tam yanımızdan geçerken bir Zagor’a bakıyorlar bir bize bakıyorlar. Kıskanıyorlar biliyorum. Baba, ‘Ben gezdireyim mi?’ diyorum. ‘Yok’ diyor.” Halil Yağız Şanal’ın yazdığı Onur Gürçay’ın yönettiği oyunda Merve Güran, Şakir Güler ve Musa Can Pekcan rol alıyor.

 

18 MAYIS 20.30 – 21 MAYIS 20.30 – 25 MAYIS 20.30 – 26 MAYIS 20.30

MADAM GİYOTİN (K! )

 

Feminist oyun yazarı Olympe, gözü pek suikastçı Charlotte, cesur casus Marienne ve inatçı, ileri görüşlü kraliçe Marie… Gerçek hayatta yolları hiç kesişmemiş olsa da eylemleri ve fikirleriyle aynı tarihin, Fransız Devrimi’nin birer parçası olmuş ve giyotinle idam edilmiş dört kadın. Madam Giyotin, bu dört kadını zamansız ve mekansız bir ortamda buluşturuyor. Olympe de Gouges’nin zihninde bir araya gelen karakterler, tıpkı gerçek hayatta yaptıkları gibi, kendilerine verilen öyküyle yetinmeyip hikayelerinin kontrolünü ellerine alıyorlar. Şiddeti ve komediyi yan yana getiren, seyirciyi eşitlik ve kardeşlik kavramları üzerine farklı düşünmeye sevk edecek özgün ve merak uyandırıcı bir kadın buluşması…

 

19 MAYIS 20.30

PİRELİ VARYETE (BEDEN İŞLERİ)

 

Franz Kafka’nın “Akademi İçin Bir Rapor” öyküsünden hareketle tasarlanan oyun, Beden İşleri yapımı ile sahneye taşınıyor. Uygar dünyanın varyetelerinde sarsılmaz bir yer edinmiş olan şov maymunu Pireli’nin, insanlık ve maymunluk arasında sıkışıp kalma öyküsüdür Pireli Varyete. Tabiatından koparılan Pireli artık ne insan ne de maymundur, kendi varlığına bile yabancılaşan bir “şey”dir sadece…

 

20 MAYIS 20.30

KÜÇÜK PRENS (KOMA)

 

Hastalık, kayıp ve yas süreci Küçük Prens’i duymamızla şifalanacak. KOMA’nın sahnelenmiş okuma projesi ‘yaşsız ve cinsiyetsiz’ Küçük Prens’te Akasya Asıltürkmen oyunculuğu, Güneş Özgeç işe özel hazırlanmış canlı müziğiyle izleyicisini büyülüyor.

 

22 MAYIS 21.00

AB UYUMLU AİLE (ÇEVRİMİÇİ / K! )

 

Şenay Tanrıvermiş’in yazdığı, Yağmur Yağmur’un proje tasarımını ve konseptini oluşturup yönettiği AB Uyumlu Aile güven, bağlılık, aile, sistem, iktidar, cinsiyet, kimlik, sıkışmışlık ve arada kalmışlık gibi kavramların sorguluyor. Usta oyuncular Ayşe Lebriz Berkem ve Altuğ Görgü’ye genç kuşağın yetenekli isimleri Merve Güran ve Dilara Mücaviroğlu eşlik ediyor.

 

29 MAYIS 21.00

PARAVANLAR (ÇEVRİMİÇİ / K! )

 

Batılı sömürgeciler, askerler, Araplar, mücahitler, hırsızlar, orospular, ağlayıcı kadınlar, hainler, ölüler… Jean Genet’nin tiyatrosunun temelini oluşturan kimlik değiştirme, kendini maskeleme, gerçeğin yerine suretini geçirme, 1961 tarihli son tiyatro yapıtı Paravanlar’ın ana meseleleridir. Savaşın tam ortasında geçen karanlık bir karnaval diyebiliriz Paravanlar için. Hiçbir şeyin kutlanmadığı bir karnaval…

 

30 MAYIS 20.30

PARRHESIA (KaST)

 

Parrhesia, hakikati söylemek, söylendiğinde risk veya tehlike barındıran egemen olana ya da genel bir görüşe rağmen hakikati söylemek şeklinde tanımlanır. KaST ekibinin 21.oyununun çıkış noktası Foucault’nun Parrhesia-Gerçeği Söylemek kitabı oldu. Ekip, korku, ihtiyaç, arzu, mahremiyet, şiddet, masumiyet üzerine masa başında yapılançalışmaların ardından bu kavramları fiziksel anlatı ve imajlar aracılığıyla sahneye taşıyor.

 

31 MAYIS 20.30

BANA AMY DE (TİYATRO KEYFİ)

 

Tiyatro Keyfi, Amy Winehouse’un kısa ama çarpıcı hayatını sahneye taşıyor. Oyuncu ve müzisyenlerin sahnede ve seyircinin arasında birlikte acı duyduğu, birlikte keyif aldığı özel bir yapım. İstanbul’un kalbindeki Grand Pera’da dilerseniz bistro masanızda ikramlarla, dilerseniz içeceklerinizle koltuğunuzda izleyebileceğiniz, kendinizi canlı rock müzik, tiyatro ve dansın uyumuna bırakacağınız eşsiz bir eser…

 

 

Biletler Biletix, JetGişe ve K! Sahne Gişe’de…

 

 

K! Kültüral Performing Arts, sezon boyunca hem online hem de fiziki olarak hibrit bir programla seyircisiyle buluşmayı sürdürecek ve COVID-19 güvenlik yönergelerini izleyecektir. Yapımlar hakkında ayrıntılı bilgi için kultural.com.tr/tur/oyunlar/ adresini ziyaret edebilirsiniz.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikNEZİHE MERİÇ HİKÂYELERİ İLK KEZ İŞ SANAT’TA
Sonraki İçerikMELEK MOSSO Mersin 20. Müzik Festivali’nde
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan