“ANADOLU HALISI: RUHUMUN DİLİ, SÖZÜMÜN RENGİ” BELGESELİNİN İLK GÖSTERİMİ GERÇEKLEŞTİ

0

Çekimi tamamlanan ve İstanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB) projesi olan Türkiye’nin ilk halı belgeseli “ANADOLU HALISI: Ruhumun Dili, Sözümün Rengi” ilk gösterimini Fişekhane’de gerçekleştirildi. Usta yönetmen Coşkun Aral’ın gözünden kültür mirasımız Türk halısının yol hikayesini anlatan belgesel, her ilmeği insan emeğiyle dokunan Türk halısının tüm dünyaya tanıtıldığı arşivlik bir çalışma olarak tarihe geçecek.

İstanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB)’ in hayata geçirdiği ve kamera arkasında usta yapımcı ve belgesel yönetmeni Coşkun Aral’ın yer aldığı Türkiye’nin ilk halı belgeseli ‘ANADOLU HALISI:  Ruhumun Dili, Sözümün Rengi’ nin  ilk gösterimi, Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, TİM Başkanı İsmail Gülle, İstanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Uysal, İHİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Hayri Diler katılımı ile Fişekhane’de gerçekleşti.

Belgeselin ilk gösteriminin gerçekleştiği gecede söz alan Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, “Bizleri kültürel mirasımızı bugünlere taşıyan bereketli Anadolu topraklarına keyifli bir yolculuğa çıkaran ve tüm dünyaya dokumacılık alanında edindiğimiz köklü birikimimizi tüm dünyaya gösterme fırsatı bulduğumuz bu önemli projede emeği geçen herkese teşekkür ediyorum dedi. Özel gösterimde konuşma yapan İstanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Uysal, “Türkiye bir halı ülkesi. Özellikle bu yıl bu alandaki gücümüzü her zamankinden fazla ortaya koyarak ülkemizi rakipsiz bir pozisyona taşıyacağımızdan hiç şüphem yok. Bu anlamda kültürel miraslarımız arasında ilk sırada yer alan Anadolu Halıları’mızın tanıtımını destekleyen belgeselde emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.  İlk gösterim gecesinin konukları arasında yer alan TİM Başkanı İsmail Gülle, “Aşk ile sevgi ile yapılan her işin ne kadar kıymetli olduğunu bizlere gösteren ve bin bir emekle hazırlanan bu kıymetli projede yer alan tüm değerli insanlara sektörümüze kattıkları katma değer için gönülden teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

“Ustalara saygı niteliğinde bir projeyi hayata geçirdik”

Dokumacılığın önemine ilişkin açıklamalarda bulunan İHİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Hayri Diler, “Anadolu’nun birçok köşesini dolaştık. Batıdan doğuya, Karadeniz’e, Orta Anadolu’ya her yere gittik. Anadolu’da hala dokumacılığın canlı olduğunu gözlemledik. Yalnız maalesef gittikçe gerilediğini gördük. Yaptığımız saha araştırmalarında hala 20.000 dokuyucunun bu meslekle ilgilendiğini, ancak yapılan üretimlerin dünya pazarındaki gerçeklerden ne kadar uzak olduğunu gördük. Yerel yöneticiler ve usta dokuyucuların gayretleriyle bir yere kadar gidiyor ama yeniden dokunuşlar yaparak üretim Türkiyede canlandırılabileceğini birebir gözlemledik. O kadar çok usta öğretici var ki inanamazsınız. Büyük gayretlerle bizim ata mesleğimiz, ana mesleğimiz devam ettirmek için çırpınıyorlar ve ellerinden geleni yapıyorlar. Bu emeğin kayıt altına alındığı “ANADOLU HALISI, Ruhumun Dili, Sözümün Rengi”  belgeselimizle hem emektar dokumacılarımızı hem de dünyanın hayranlık duyduğu zamansız halı motiflerimizi gün yüzüne çıkardığımız için çok mutluyuz dedi.

El emeğinin izi sürüldü 

Belgeselin yapım sürecini anlatan Coşkun Aral, “Uçsuz bucaksız coğrafyamızın muhteşem sanat ve zanaatının hikayesini araştırma heyecanıyla ben, eşim ve değerli ekibimle yola çıktık. 20’ye yakın görsel yönetmen, ışıkçı, kameraman Anadolu’yu karış karış dolaştık. Bir yılda 30 bin kilometreye yakın yol alıp, köylere girdik. Burada az temsilcisini gördüğümüz halı ustaları, dokuma ustalarıyla çoğunluğu kadın, aralarında erkekte var. Olağanüstü çalışmalarını bize sundular, ben mutlu oldum. Bu kadar güzel bir değerin bu güne kadar tanıtılmamış olmasına da üzüldüm. Çünkü fabrika halısı güzel, fabrikalar kazansın, ihraç edilsin ama yükte hafif, pahada ağır ve ülke ekonomisine ciddi gelir sağlayacak bir değerimizi yok etmeyelim. Kadınımızın, kız kardeşlerimizin istihdam alanlarını artıracak bu alanı genişletelim” diye konuştu.

Türkiye’de ilk kez belgesel çekimi gerçekleşen ve İHİB projesi olarak hayata geçirilen “ANADOLU HALISI, Ruhumun Dili, Sözümün Rengi” halı belgeselinde, Türk halılarının Anadolu’nun kadim hikayelerinden ve tarihe geçen mitlerinden ilham alan yolculuğu anlatılıyor. İHİB Yönetim Kurulunun tespit ettiği 5 kişilik bir komite belgesel projesinin baştan sona içerisinde yer aldı ve 21 vilayet ile yüzlerce köy gezildi. Altı farklı dile çevrilen belgesel, 40’ar dakikalık üç bölümden oluşuyor. Aralarında araştırmacı yazar Belkıs Balpınar, uzun yıllardır Türkiye’de yaşayan deneyimli araştırmacı ve eski halı uzmanı Udo Hirsch ve Ali Rıza Tuna’nın da yer aldığı profesyonel danışmanlar eşliğinde hazırlanan belgesel, 18 bin dokumacının el emeğiyle dokuduğu motiflere de yer veriyor. Türk halılarının tüm dünyaya tanıtılmasını hedefleyen “ANADOLU HALISI, Ruhumun Dili, Sözümün Rengi” belgesel projesi aynı zamanda, el dokumacılığının kaybolmamasını ve çoğunluğunu kadın istihdamının oluşturduğu dokumacılık sektörünün canlandırılmasını da hedefliyor. Yapımı tamamlanan belgesel, yurtdışı ve ulusal belgesel kanalları, uçak içi eğlence sistemleri ve seçili online platformlarda izleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor.

PAYLAŞIM
Önceki İçerik20. Mersin Uluslararası Müzik Festivali
Sonraki İçerikNEZİHE MERİÇ HİKÂYELERİ İLK KEZ İŞ SANAT’TA
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan