Yapımını FFP Media adına Şenel İlhan’ın üstlendiği, aksiyon türündeki “Adanış Kutsal         Kavga”, Biletinal’ın gerçekleştirdiği özel gösterimin ardından vizyona girmeye hazırlanıyor.

Senaryosu Baki İlhan’ın imzasını taşıyan ve Hankando Akademi çıkışlı özel dövüş tekniklerinin kullanıldığı “Adanış Kutsal Kavga”, özelikle aksiyon sahneleriyle dikkat çekecek. Dövüş sahneleri ile seyirciyi hayli şaşırtacak olan filmin başrollerinde İsmail Filiz, Esra Bilgiç, Baki İlhan ve Serdar Deniz yer alıyor.

Biletinal tarafından 10 Mart Perşembe günü (dün)  Levent Özdilek Cinetime Sinemaları’nda gerçekleştirilen filmin özel gösterimi, İstanbul’u etkisi altına alan yoğun kar yağışına ragmen  büyük ilgi gördü. Ön gösterimde filmi seyredenlerin yaptıkları yorumlarının odağında ise, “Adanış Kutsal Kavga”nın aksiyon sinemasının son dönemdeki en popüler yapımı “John Wick”in tahtını sallamaya aday olabileceği vardı.

Filmin yönetmen koltuğunda ise, ”Two Fingers Honey’ ile Arnavutluk sinema tarihinin en çok izlenen filmine imza atmış olan Emir Khalilzadeh oturmuş. Adanmışlar ile karanlık Julius Ailesi arasındaki kutsal bir haritaya sahip olma mücadelesini konu alan filmin dövüş ve aksiyon sahnelerinde Kuzgun Akademi kurucusu, filmin aksiyon yönetmeni İlker Can Karagülle ve ekibi de görev aldı.

Henüz vizyona girmeden 5 ülkeye daha satışıyla dikkatlari üzerinde toplayan “Adanış Kutsal Kavga”,  dövüş sporları ve aksiyon sinemasının merkezi sayılan Tayvan, Güney Kore ve Japonya’da da büyük ilgi gördü. Bu ülkelerin yanı sıra, İtalya ve İspanya da filmin gösterim haklarını satın aldı.

Film hakkında

Fatih Sultan Mehmed Han, İstanbul’un fethi sırasında Tabut-u Sekine’nin yerini gösteren çok önemli ve gizli bir haritanın yarısını ele geçirir. Sultan Mehmed Han, ordusunun komutanlarından Seyyid Davud Paşa’ya bir ferman yazıp koruması ve saklaması için haritayı ona emanet eder. Seyyid Davut Paşa ve kendinden sonra haritayı koruyup saklama görevini devralan kişiye ADANMIŞ denmeye başlanır.

Adanmışlar, ilmi ve manevi eğitimleri önemseyen ve buna göre yetiştirilen kimselerden seçilir. Her Adanmış, hem iyi bir kul hem de muhteşem bir savaşçı olmak üzere yetiştirilir. Bu görev aileden kime verilirse, o kişi bütün hayatını bu göreve adar; yalnız ve münzevi bir yaşam sürer.

Ve günümüz…

Yıl 2005… Harita “Seyyid”lere emanet edileli 545 yıl olmuş ve haritayı ele geçirmek isteyen Julius Ailesi, emanetin çok iyi korunması sayesinde amacına ulaşamamıştır.  Son ADANMIŞ ise, İlhan’ın abisi Gölgesiz’dir. Emanetleri Julius Alesi’ne karşı koruma mücedelisi de İlhan ve Gölgesiz tarafından yürütülecektir.

İlhan, bir dönemin istihbaratçısı olarak yaptığı bir savunma sonrası hapse girmiş, hapisten çıktığında ise, hayatını ailesinin savaş sanatı HANKANDO’yu, açtığı dövüş salonunda öğreterek devam ettirmektedir.  Bu sırada uzun süredir kayıp bilinen ağabeyi, ADANMIŞ olan Hüseyin, yaralı halde gelmiş ve son anda Fatih’ten kalan emaneti İlhan’a vermiştir.

Artık İlhan da Adanmıştır ve o da hedefler arasına girmiştir. Julius Ailesi, İlhan’ın tüm sevdiklerini yok ederek haritayı ele geçirme planını başlatır. İlhan’ın pek fazla seçeneği yoktur. Ya haritayı alıp gidecek ve saklanacak; ya da bekleyip gelenlerle savaşacaktır. İlhan bunları kendine reva görmez ve tarihte hiçbir Adanmışın yapmadığı bir seçim yapar; SALDIRIR…

“Adanış Kutsal Kavga”nın bilet satışı, teknoloji platformu Biletinial tarafından gerçekleştiriliyor. Filmi izlemek isteyenlerin tek yapmaları gereken ise,  www.biletininial.com adresinden biletlerini satın almak.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikCEVİZ AĞACI FİLMİ SİNEMADA
Sonraki İçerikŞehzadenin Dünyası Sergisi Devam Ediyor
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan