İstanbul Şehir Tiyatroları ve Arter işbirliği ile “ Yağmur Ormanı içinde 50 Kuruş”

0

İBB ŞEHİR TİYATROLARI VE ARTER İŞBİRLİĞİYLE; “YAĞMUR ORMANI (V) İÇİNDE 50 DURUŞ”

 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları Çağdaş Gösteri Sanatları Merkezi (ÇGSM) ve Arter arasındaki diyalogun başlangıcı; iki sanat kurumunun ortak geliştirdiği, çağdaş sanatın görsel, işitsel ve gösteri alanında en önemli isimlerinden David Tudor ve Merce Cunningham’ın işlerinin bir araya geldiği bir dans belgeselioldu. Merce Cunningham’ın “50 Looks” adlı koreografisi, İBB Şehir Tiyatroları ve Arter işbirliğiyle, Arter’in Yağmur Ormanı V (varyasyon 3) sergisi bağlamında, Şehir Tiyatrosu sanatçılarıyla sergi mekânına özel olarak yerleştirildi.

 

ÇGSM Sorumlusu Emre Koyuncuoğlu’nun yönetmenliğini üstlendiği ve İBB Şehir Tiyatroları sanatçıları Senem Oluz, Hazal Uprak, Ayşe Günyüz, Serkan Bozkurt veVolkan Öztürk tarafından icra edilen “50 Looks within Rainforest V” performansı, David Tudor ile Merce Cunningham’ın ayrılmaz bağının altını tekrar çiziyor. Sergi içinde ses ve titreşimle somutlaştırılan rastlantısallık kavramına bedensel ve koreografik bir boyut ekliyor.

 

“50 Looks within Rainforest V” etkinliğinin Yağmur Ormanı V (varyasyon 3) sergisine Emre Koyuncuoğlu tarafından yerleştirilen “50 Looks” hareket kalıplarının performansçılarca icrasını ve yerleştirme sürecindeki koreografik çalışmaları belgeleyen, Selçuk Metin yönetmenliğindeki filmin prömiyeri 27 Şubat tarihinde, Arter’in programında yer alan “Yeni ve En Yeni Müzik Festivali”nde çevrimiçi olarak yayımlanacak. Film aynı zamanda İBB Şehir Tiyatroları Youtube sayfasından da izlenebilecek. 

 

Yağmur Ormanı Serisinin Doğuşu

Yağmur Ormanı serisinin doğuşu, koreograf Merce Cunningham’ın 1968 yılında benzer isimli dans gösterisi için David Tudor’dan bir müzik parçası sipariş etmesine dayanır. Günümüze dek buluntu nesnelerle dönüşerek gelişen Yağmur Ormanı V (varyasyon 3), Composers Inside Electronics, Inc. üyesi besteciler John Driscoll,

Phil Edelstein ve David Tudor tarafından kendi kendini icra eden bir ses yerleştirmesi olarak kurgulanmıştır.

 

Merce Cunningham’ın “50 Looks” adlı solo performansı, ilk olarak 1979 yılında, 50 farklı durağan beden pozunun, rastlantısallık ve şansa bağlı işlemler temel alınarak art arda dizildiği 6 sekanstan oluşan bir koreografi olarak kurgulandı. Cunningham’ın“Değişimler Kitabı” olarak da bilinen I Ching’e dayanarak yarattığı bu beden pozları gamının ilerleyen yıllarda farklı dansçılar tarafından gerçekleştirilen icralarında, mekân, ritim ve kısımlandırma gibi değişken unsurlar da solo performansın temel özelliği olan rastlantısallıkla sahneye taşındı. 

 

“50 Looks”un Yağmur Ormanı V (varyasyon 3) içinde yeniden yorumlanan koreografisinde, performansçıların mekândaki konumu, giriş ve çıkış sıralamaları ile yönleri şansa bağlı işlemlerle belirleniyor. Her bir pozun süresi ve hareket dizilerinin seçimi ise yine belirsizlik kavramı göz önünde bulundurularak performansçıların mekân, mekânın sesi, yapıtı oluşturan nesneler ve birbirleriyle olan performatifilişkilerine bırakılıyor.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikZeki Müren ve Cahide Sonku’nun Oynadığı “Beklenen Şarkı” Filmi Yeniden seyirci ile buluşuyor
Sonraki İçerikÇEVİRİ ÖDÜLÜ’NÜN 2021 YILI SAHİBİ SÜLEYMAN DOĞRU OLDU
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan