Zeki Müren ve Cahide Sonku’nun Oynadığı “Beklenen Şarkı” Filmi Yeniden seyirci ile buluşuyor

0

İSTANBUL FİLM FESTİVALİ’NİN BU YIL RESTORE EDECEĞİ FİLM BELLİ OLDU

 

41. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ, ZURICH SİGORTA DESTEĞİYLE BEKLENEN ŞARKI’YI YENİLEYEREK TEKRAR BEYAZPERDEYE TAŞIYOR 

 

İstanbul Film Festivali, Zurich Sigorta işbirliğiyle Türk sinemasının önemli yapıtlarını restore ettirerek gün ışığına çıkarıyor ve bu klasiklerin yeni kopyalarını Türk sinemasına kazandırıyor. Sinemaseverler bu yıl sinemamızın ilk kadın yönetmeni Cahide Sonku’nun yapımcılığını üstlendiği, Sami Ayanoğlu ve Orhon M. Arıburnu ile birlikte yönettiği, Cahide Sonku ile Zeki Müren’in başrollerini paylaştığı 1953 yapımı Beklenen Şarkı’yı Atlas Prodüksiyon tarafından restore edilmiş kopyasından izleyebilecek. Film, İKSV tarafından 8–19 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek 41. İstanbul Film Festivali’nin “Dünden Bugüne Türk Klasikleri” bölümü kapsamında, yenilenmiş kopyasıyla yeniden beyazperdede izleyiciyle buluşacak.

 

Adı anıldığında akıllara aynı adlı şarkısını ve Cahide Sonku ile Zeki Müren’in piyano başındaki ikonikpozlarını getiren Beklenen Şarkı, birçok ilki bünyesinde barındırdığı için Türk sinemasında ayrı bir yere sahip. O dönemde Zeki Müren radyo sayesinde tüm Türkiye’de tanınırken Sonku ise büyük bir sinema yıldızıydı. 

 

Muhsin Ertuğrul döneminin tek gerçek yıldızı, Türkiye’de yıldız sistemini kuran Cahide Sonku, 1949’da ilk kez kamera arkasına geçti, 1950’de yapım şirketi Sonku Film’i kurdu. 1951’de Türk sinemasının ilk kadın yönetmeni olarak Sami Ayanoğlu ve Orhon M. Arıburnu ile Vatan ve Namık Kemal filmini yönetti. 1953’te Beklenen Şarkı filmini de aynı ekiple çekti. Cahide Sonku’nun hem başrolü, hem yapımcısı hem de yönetmenlerinden olduğu Beklenen Şarkı, sonra birçok şarkılı filmde başrol oynayan fakat o sırada Güzel Sanatlar Akademisi’nde öğrenimi süren Zeki Müren’in ise ilk filmi. Senaryosu, operetlerle şöhrete kavuşan Sadık Şendil tarafından yazılan filmde, Bedia Muvahhit Zeki Müren’in annesini, Jeyan Ayral Tözüm ise sevgilisini canlandırıyor. Filmin diğer oyuncuları Hadi Hün, Abdurrahman Palay, Talat Artemel, Sami Ayanoğlu, İbrahim Delideniz, Rıza Tüzün ve Muhip Arcıman. Beklenen Şarkı adını, Zeki Müren’in vals formundaki nihavend bestesinden alıyor. 

 

Beklenen Şarkı, 8–19 Nisan tarihlerinde yapılacak 41. İstanbul Film Festivali kapsamında gösterilecek.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikSizce bundan 10 yıl sonra filmleri nerede izleyeceğiz?
Sonraki İçerikİstanbul Şehir Tiyatroları ve Arter işbirliği ile “ Yağmur Ormanı içinde 50 Kuruş”
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan