DUAYEN TİYATRO SANATÇISI EROL KESKİN SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

0

İBB Şehir Tiyatroları’nın ve Türk Tiyatrosu’nun değerli sanatçısı, Tiyatromuzun eski genel sanat yönetmenlerinden Erol Keskin, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde düzenlenen bir törenle son yolculuğuna uğurlandı.

 

Sunuculuğunu Sevinç Erbulak’ın yaptığı cenaze töreninde sırasıyla İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Ergen, merhumun eşi Suna Keskin, Füsun Erbulak, Uğurtan Atakan, Suzan Bektaş, Şevket Avşar, Göksel Kortay ve kardeşi Cengiz Keskin söz aldılar. Erol Keskin’le nasıl tanıştıklarını, dostluklarını anlattılar, hatıralarını paylaştılar.

Cenaze töreni, kürsüde söz alan dostlarının yanı sıra Şehir Tiyatroları Müdürü Ceyhun Ünlü, Sahne Direktörü Ayşegül İşsever, Müdür Yardımcıları Mehmet Karaosman, Oytun Askeroğlu,  sanatçılar Hakan Altıner, Hikmet Körmükçü, Ragıp Ertuğrul, Mehmet Gürhan, Selçuk Soğukçay, Hülya Soğukçay, Ersin Umulu, Şehnaz Bölen, Radife Baltaoğlu, Özge Midilli, Caner Çandarlı ve Melahat Abbasova’nın aralarında olduğu sanat camiasının yoğun katılımıyla gerçekleşti.

 

Erol Keskin

1932 doğumlu Erol Keskin, Güzel Sanatlar Akademisi’nde iç mimarlık eğitimi alırken başladığı oyunculuk serüvenine tiyatro ve sinema oyuncusu, belgesel yapımcısı yönetmen ve senarist olarak devam etti. İki yıl süreyle Genel Sanat Yönetmeni olarak da görev yaptığı İstanbul Şehir Tiyatroları’ndan emekli olduktan sonra bir süre konuk oyuncu olarak sahneye çıkmaya devam eden usta oyuncu, bir yandan da kurucuları arasında bulunduğu Sahne Araştırmaları Laboratuvarı’nda tiyatronun antropolojisi üzerine çalışmalarını sürdürdü. Keskin, ayrıca Eskişehir Anadolu Üniversitesi, Akademi İstanbul, Müjdat Gezen Sanat Merkezi ve Sadri Alışık Kültür Merkezi’nde verdiği derslerle, tecrübesini paylaşmaya devam etti.

 

Erol Keskin’in yer aldığı sayısız tiyatro oyunu arasında, Sarah Bernhardt (Yaşam Bir Oyun), Salı Ziyaretleri, Olianna, Eşik, Troya, Vahşi Batı, Bulvar, Ayı Masalı, Büyük Jüstinyen, Fuji-Yama, Rus Gelir Aşka, Oppenheimer Olayı, Deli İbrahim, Şahane Dul, Altın Yumruk, Antigone ve Kara Ağaçlar Altında yer alıyor. Sanatçının yönettiği tiyatro oyunlarından bazıları ise Cengiz Han’ın Bisikleti, Yağmur Sıkıntısı, Mecbur Adam, Halay (oyun), Montserrat – Bir Umut Uğruna ve Mikado’nun Çöpleri.

 

Fikret Bey (Selma Köksal, 2007), Herkes Kendi Evinde (Semih Kaplanoğlu, 2001), Abdülhamit Düşerken (Ziya Öztan, 2002), Kurtuluş (Ziya Öztan, mini dizi, 1996), Üç İstanbul (Feyzi Tuna, mini dizi, 1983), Adak (Atıf Yılmaz, 1979), Hasip ile Nasip (Atif Yılmaz, 1976), Deli Yusuf (Atif Yılmaz, 1975), Korkusuz Aşıklar (Vedat Türkali, 1972), Namus ve Silah (Ertem Göreç, 1971), Bozuk Düzen (Haldun Dormen, 1966), Güzel Bir Gün İçin (Haldun Dormen, 1965), İki Gemi Yanyana (Atıf Yılmaz, 1963), Battı Balık (Atıf Yılmaz, 1962), Aşk ve Yumruk (Aram Gülyüz, 1961) ve Sensiz Yıllar (Aram Gülyüz, 1960) ise, usta oyuncunun 1960’lardan bu yana gerçekleştirdiği sinema çalışmalarından bazıları.

 

Sanatçının elli yılı aşkın tiyatro ve sinema kariyeri boyunca layık görüldüğü ödüller arasında, Bozuk Düzen filmiyle 1966 Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Senaryo Ödülü, Güzel Bir Gün İçin filmiyle 1967 Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Senaryo Ödülü, Herkes Kendi Evinde’yle (2001) 20. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü ve 23. Siyad Türk Sineması Ödülleri’nde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü,  8.Afife Tiyatro Ödülleri 2004 Yılın En Başarılı Oyuncusu-Salı Ziyaretleri,(Tiyatrokare).    17.Afife Tiyatro Ödülleri 2013 Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü yer alıyor.

Şehir Tiyatrolarında Rol Aldığı Oyunlar:

Vahşi Batı

Çizmeli Kedi

Atom Bilgini Oppenheimer

Herkes Aynı Bahçede

Gılgameş

Hürrem Sultan

  1. Selim (Kılıç Ve Ney)

Modigliani

Barışa Şans Verin

Ferhad İle Şirin

Hırçın Kız

Antonius Ve Kleopatra

Gazete – Gazete

1793

İbiş’in Rüyası

Oyunlarla Yaşayanlar

Huzur

Kedi

Bir Tutkunun Yüzyılı

Benden Sonra Tufan … Olmasın

Galile’nin Yaşamı

Kral Lear

İçerdekiler

Mösyö Butterfly

PAYLAŞIM
Önceki İçerikBerna Laçin: Olayı Twitterdaki takipçilerimden öğrendim.
Sonraki İçerikAYAK İŞLERİ DİZİ FİLMİ GAİN’DE İZLEYİCİYLE BULUŞTU
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan